Dördüncü yıl dönümünde: Somalı madenciler için adalet mücadelesi sürüyor

13.05.2018 - 15:31

301 madencinin yaşamını yitirdiği Soma katliamının dördüncü yıl dönümünde miting yapılıyor. Madenci aileleri yeni Soma’lar yaşanmaması için madenlerin kamulaştırılmasını ve taşeron çalışmanın yasaklanmasını istedi.

Soma Kömürleri AŞ’ye ait Eynez Maden Ocağı'nda 13 Mayıs 2014’te yaşanan ve 301 işçinin yaşamını yitirdiği katliamın yıl dönümünde “Soma İçin Adalet Türkiye İçin Adalet” mitingi düzenlendi. Mitingi, Soma 301 Madenci Aileleri Derneği, Sosyal Haklar Derneği (SHD), Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikalar Konfederasyonu (KESK) ve Soma’da bulunan kitle örgütleri ortaklaşa düzenledi. Mitinge, Manisa'nın yanı sıra, İzmir, Aydın ve Balıkesir'den yoğun bir şekilde katılım oldu.

Ege Linyitleri İşletmesi Müdürlüğü (ELİ) Soma Şubesi önünde başlayan yürüyüşün en önünde madenci ailesinin yaptığı “Acıları bal eyledik yanan nefeslerle. Somalılar sizleri özler susmayan nefeslerle” pankartı taşındı.

Ege Üniversitesi'nde güvenlik soruşturması ile çıkarılan Genel İş 7 Nolu üyesi taşeron işçiler “Somanın ateşi katilleri yakacak” ve “İş cinayetlerine son” dövizleri ile yürüdü. 

TMMOB üyeleri “Kâr hırsına, işçi cinayetlerine, iş katillerine Tamam” pankartı açarken, maden bölümü öğrencileri “Sizin attığınız tekme, bizim yüreğimize geldi. Atılan son tekmeyi unuTAMAM” pankartı ile yürüdü. 

Mitingte madenci aileleri adına konuşan Soma 301 Madenciler Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı İsmail Çolak “Soma Faciası alınmayan önlemlerin ve formalite denetimlerin sonucu, işçinin sağlığı ve güvenliğinden çok çıkarılan madenin tonunun önemsendiği çalışma koşullarında ve göz göre göre gerçekleşmiş bir katliamdır. 4 yıldır adalet arayışımız sürüyor. Karar aşamasına gelen davada her türlü baskı ve zorbalığa şahit olduk. Dava süreci yukarıdan müdahalelerle çarpıtılmaya çalışılıyor. Gerçek suç örtbas edilmeye çalışılıyor. Dün olduğu gibi bugün de davamızın peşindeyiz. Ve biz bitti demeden bu dava bitmeyecek" dedi.  

Katliamın sorumlularına değinen Çolak, şunları söyledi

"Bizler beşinci yıla 'Ölüm madencinin kaderidir' diyen Cumhurbaşkanını, gömleği kirlenen enerji bakanını, işçinin yemek yediği kabı tekmeleyerek 'hadi hadi' diyen amirleri, madenci yakınlarını tekmeleyenleri, olayın başında beri iktidarın yanında yer alan sendikayı hafızamıza kazıyarak giriyoruz. Bizler Soma'nın, Ermenek'in, Şirvan'ın nedeni biliyor, sorumlularını tanıyoruz. Sorumlular işçisinden önce çıkarılan madeninin tonunu hesaplayan patronlardır. Sorumlular kamusal denetimle yükümlü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maden İşleri Genel Müdürlüğü, Enerji ve Tabii Kaynaklar Genel Müdürlüğü'dür. Sorumlular 301 canımızın ardından sahte gözyaşları döküp verdikleri sözleri tutmayanlardır. Sorumlular maden kazalarına 'fıtrat' diyenlerdir. Sorumlular iş güvenliği tedbirlerini yerini getirmeyenlerdir. Sorumlular iktidarlarını işçi kanıyla sulayanlardır, iktidardır.”

Verdikleri mücadelenin yitirdikleri için değil kalanlar için olduğunun altını çizen Çolak "Günde ortalama 4 işçinin yaşamını yitirdiği ülkemizde bir daha Soma yaşanmaması içindir. 4 yıldır görüyoruz ki patronlar hala yasal zorunluluk ve denetim sınırlarını aşmaktadır. Şu açıktır ki iş sağlığı ve güvenliğinin alınmadığı her ocak yeni Somalara, yeni Şirvanlara gebedir. 4 yıldır inatla söylüyoruz; madenler kamulaştırılmalı, taşeron çalışma yasaklanmalı ve iş sağlığı ve güvenliği zorunlu hale getirilmelidir. 301 rakam değil, bir avuç kömür için bir ömür verenlerin simgesidir dostlar. Bizler de aileler olarak bu katliamın sorumluları hesap verene dek, işçi sağlığı ve işçi güvenliği önlemlerinin alındığı güvenceli bir geleceği inşa edene dek mücadele etmeye devam edeceğiz. Adalet talebimizi haykırmaktan geri durmayacağız" dedi.

(Evrensel)



Bültene kayıt ol