İstanbul'da Kod-A ve Akkim'de işçilerin direnişi aylardır devam ediyor.
Sendikalı oldukları gerekçesiyle işten çıkarılan Kod-A Bilişim işçileri, Güneşli’de bulunan Türk Telekom Müdürlüğü önünde 137 gündür eylemlerini sürdürüyor. 3 Ekim’den bu yana çadır kurarak eylemlerini sürdüren işçiler, yorucu ve uzun bir yolda olduklarını belirterek, haklarını geri alana kadar mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre işverenlerin yaptığı psikolojik baskılara ve hava şartlarına rağmen direnişlerini sürdürdüklerini söyleyen Kod-A Bilişim'deki işinden çıkarılan Hülya Güler, “Türkiye’de 37 işçi, İstanbul’da 12 işçi olarak işten atıldık. 137 gündür burada 3 erkek, 2 kadın arkadaş direnmeye devam ediyoruz. Hiçbir şekilde yılmadık, yılmayacağız”diye konuştu. Güler, aynı zamanda kendilerine destek olan birçok kurum ve kuruluşun olduğunu dile getirerek, “Bizi burada ziyaret eden, yalnız bırakmayan dostlarımız, işçi kardeşlerimiz var. Kadınlar sıcak yemek, çorba taşıyıp getiriyorlar. Bunlar bizim moralimizi yüksek tutmamızı sağlıyor, bizi motive ediyor ve dik durmamızı sağlıyor” ifadelerinde bulundu.
Haksız ve hukuksuz uygulamalara karşı direndiklerini dile getiren Kod-A işçilerinden Emrah Duman ise, “Soğukta, karda, kışta direndik. Yağmurda, rüzgarda çadırlarımızı direklere tutunarak kurduk. Bireysel olarak da sendikal olarak da mahkemelerimiz devam ediyor. İşverenle görüşme talebinde bulunduk. Görüşmenin sonucunda hiçbir talebimize yanıt vermediler. Biz de 137 gündür buradayız. 137 gün değil, bin 37 gün bile sürse biz yine direnişimizi sürdürmeye, bize verilen haklarımızı alana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu süreçte sürgünleri ve işten atılmaları durdurduk. Direnerek kazanacağımızı biliyoruz” diye konuştu.
Kod-A işçilerinden Tugay Güngör de, çadır kurdukları sokağa “Direniş Sokağı” adını verdiklerini söyledi. Direniş sürecinde önemli tecrübeler edindiklerinin altını çizen Güngör, “Direnişimizin içerde etkili olmaya başladığını gördük. İşveren artık arkadaşlarımızı eskisi gibi sıkıştırmıyor, arkadaşlarımızın isteklerini göz önünde bulunduruyor. Bunun sonunda arkadaşlardan olumlu tepkiler alıyoruz. Arkadaşlarımız da bizi asla yalnız bırakmadılar. Molalarda bile yanımıza geliyorlar. OHAL döneminde bu kadar uzun süredir oturma eylemi yapmak kolay değil. Sendika Kod-A'ya girecek, işçiler haklarını alacaklar” şeklinde konuştu.
Akkim işçileri 200 gündür mücadele ediyor
Hadımköy’de bulunan Akkim Yapı Kimyasalları Fabrikası'nda sendikal mücadele verdikleri için işten atılan işçiler, fabrika önünde kurdukları çadırda 200 gündür eylemlerini sürdürüyor.
İstanbul’un Arnavutköy ilçesine bağlı Hadımköy'de bulunan Akkim Yapı Kimyasalları Fabrikası, “küçülme” adı altında ilk olarak 31 Temmuz 2017’de 22 işçiyi sendikalı oldukları gerekçesiyle işten çıkarttı. Daha sonra belli aralıklarla başka işçilerin işine de son veren fabrika, yaklaşık 100 işçinin işine son verdi. Bunun üzerine, işten çıkartılan işçiler de fabrika önünde çadır kurarak eylem başlattı.
İşçilerin yaz sıcağında başlattıkları eylem, kışın soğuğunda devam ediyor. 200 gündür eylemlerine devam eden işçiler, sabahın erken saatlerinde çadırlarına giderek fabrikada çalışan arkadaşlarını karşılıyor.
Arkadaşları işe gittikten sonra kahvaltılarını yapan işçiler, gazetelerden haberleri okuyup ardından gündemi tartışıyor. Akşama doğru ise arkadaşları işten çıktığı zaman alkışlarla slogan atıp, evlerinin yolunu tutuyor.
Mezopotamya Ajansı’ndan Muhammet Doğru’nun haberine göre Akkim’de depo bölümünde bir buçuk yıl çalışan Orhan Karaçobanoğlu (32), hakları için Petrol-İş Sendikası'na üye olduğunu söyledi. Eylemlerine ilk olarak, 65 kişiyle başladıklarını belirten Karaçobanoğlu, bazı arkadaşlarının geçim sıkıntısından dolayı eylemi bırakıp başka işlerde çalışmak zorunda kaldıklarını aktardı. Karaçobanoğlu, şu an 15’i aşkın kişinin çadırda eyleme devam ettiğini belirtti. Petrol İş’in Akkim’e karşı açtığı davanın 21 Şubat’ta görüleceğini dile getiren Karaçobanoğlu, “Mahkemeden sonuç çıkmazsa bile direnişimizi sürdüreceğiz. Hakkımızı aldığımız zaman bu direniş bitecek. Eskiden fabrikanın içindeydik, şimdi ise dışındayız. Bizim buradaki amacımız hak mücadelesi. Biz şu an bile içeride olduğumuzu patrona hissettiriyoruz”dedi.
Evli ve 3 çocuk babası Ahmet Turan (34) da, kirada kaldığı için 7 aydır ekonomik sıkıntı çektiğini ve sendikanın verdiği paranın da kendisine yetmediğini söyledi. Sadece eylem çadırında kalabilmek için birçok bankadan kredi çektiğini aktaran Turan, “Akkim’in karşısına çadır kurmaktan memnun değiliz. İşverenle karşı karşıya gelmişiz. Bizim onun parasında gözümüz yok. Biz bu iş yerinde daha güzel şartlarda yaşayabilmek için sendikalı olduk. Mücadelesini de veriyoruz. Bundan dolayı gururluyuz” ifadelerini kullandı.
Sendikalı olduktan sonra birçok arkadaşının siyasi fikirlerinin değiştiğini, işçi sorunun Türkiye’nin sorunu olduğu bilincinin kendilerinde oluştuğunu söyleyen Turan, “Hükümetten hiçbir destek göremedik. Muhalefet de sadece çadırın önüne gelip gitmekle yetiniyor. Sadece propaganda yapmak için geliyorlar. Bu ülkede işçi haklarına saygı gösteren hiçbir siyasi parti görmedik” diye konuştu.
Patronların işçileri parayla terbiye etmeye çalıştığına dikkat çeken Turan, “Biz işçiler, büyük bir halkız ve bu davamızı sürdüreceğiz. Kimse korkmasın. Biz kazanırsak sadece Akkim’i kazanırız. Sadece Akkim’i kazansak bir şey değişmez. Hadımköy’de birçok fabrika var. İşçiler örgütlenmeli ve hakkını aramalı ki işçi sınıfı kazansın” dedi. Geçtiğimiz hafta Sakarya’nın Pamukova ilçesinde Betra Prefabrike AŞ’de işten çıkarılan işçiler eylem yaptıkları için İlçe Emniyet Müdür Yardımcısı’nın “OHAL var, askerimiz Afrin’de, siz fedakarlık yapacaksınız”sözlerine tepki gösteren Turan, “Düşünün patrona yıllarca iş yapıyorsunuz. Onu zengin ediyorsunuz. Ama hak aradığınız zaman sizi terörist ilan ediyorlar” dedi.