İzmir'de Salı günü DİSK Genel İş'e bağlı işçiler herkes için ayrımsız kadro talebiyle meydanlara çıktı. Genel İş Başkanı Remzi Çalışkan'ın bir konuşma yaptığı eyleme DSİP üyeleri de destek verdi.
İzmir’de DİSK Genel İş sendikasında örgütlü belediye işçileri, hükümetin açıkladığı kadro yasasının kendilerini kapsamadığı gerekçesiyle Salı günü yarım günlük iş bırakma eylemi yaptı. Cumhuriyet meydanında binlerce işçinin katılımıyla gerçekleşen eylemde işçiler, “Kadro hakkımız, söke söke alırız”, “Baskılar bizi yıldıramaz”… sloganları attılar.
Genel İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan, işçilere hitaben yaptığı konuşmada belediye şirketlerinin belediye işçilerini güvencesiz sendikasız ve düşük ücretle çalıştırmak üzere 1980’li yılların sonlarına doğru kurulmaya başlandığını vurgulayarak şunları söyledi. Çalışkan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
“Süreç içinde verilen mücadelenin sonunda sendika hakkı kazanılmış ama güvencesiz çalışma koşulları bugüne kadar devam etmiştir.
Söz konusu düzenleme hakkında başında beri, hükümete sendikaların sürece dâhil edilmesi için çağrıda bulunduk fakat bu çağrımız karşılık bulmamıştır.”
500 bin belediye işçisi kadrosuz ve güvencesiz kaldı
“Gelinen noktada, hükümetin çalışanlara müjde diye sunduğu bu yeni tasarıda; yaklaşık 500 bin belediye işçisini kadrosuz ve güvencesiz bırakmıştır. Yine bu açıklama dikkatle incelendiğinde sadece merkezi idarelerde işçilere kadro verileceği; belediye ve il özel idarelerinde çalışan işçilerin kadrosuz bırakıldığı, kamu iktisadi teşekküllerinde çalıştırılan taşeron işçilerin ise düzenlemede kendilerine hiç yer bulamadıkları anlaşılmaktadır. Düzenleme bu şekilde yasalaşırsa Anayasanın eşitlik ilkesi de göz ardı edilmiş olacaktır.
Yapılacak düzenlemede bu eksikliğin giderilmesini ve gerekli değişikliklerin yapılmasını talep ediyoruz.
Bu düzenlemeyle ilgili olarak, Belediyelerce yapılacak bütün işlemlerinde işçi sendikalarının içinde olacağı komisyonların yetkisinde yapılmasını talep ediyoruz”
Ayrımcı anlayış terk edilmeli
“Hükümetten başlıca talebimiz kadro konunda sergilenen ayrımcı anlayışı terk ederek merkez-yerel demeden kamuyu bütün olarak ele alması ve belediye hizmetlerinde çalışan taşeron şirket işçileri ile belediye iktisadi teşekküllü işçilerine de güvenceli kamu kadrolarını açmasıdır.
Ayrıca düzenlemeye dair Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafında yapılan açıklamada kamuda çalışmak isteyen işçiden başvuru yapması istenecek, başvurular değerlendirilecek ve ‘basit’ bir sınav yapılacağı belirtilmiştir. Bu sınav nasıl olacaktır, kim yapacak ve değerlendirecektir? Belirsizdir.
Bu belirsizliğin giderilmesi; sürecin açık ve şeffaf yürütülmesi, işçi konfederasyonları temsilcilerinin değerlendirme ve kadroya alınma sürecine dâhil edilmesini talep ediyoruz ve kadro işlemleri için komisyon kurulmasını talep ediyoruz.”
Anayasanın eşitlik ilkesi gereği kamuda taşeronda çalışan tüm işçilere kadro verilmesi gerektiğini söyleyen Çalışkan, bunun yapılmaması hâlinde işçilerin neden ayrım yapıldığını sorgulayacağını söyleyerek konuşmasını bitirdi.