Metal Sanayii İşverenleri Sendikası (MESS) ile işçi sendikaları arasında sürdürülen toplu sözleşme görüşmelerinin sonuncusu önceki gün yapıldı. Bu görüşmede de uzlaşma sağlanamadı.
Daha önce 3 yıllık sözleşmenin, ücretli izinlerin ve kıdeme göre değil işe göre ücretin kendisi için kırmızı çizgi olduğunu açıklayan patronların örgütü MESS, ücret konusundaysa bir rakam telaffuz etmemiş, sadece işçi sendikalarının yüzde 40 oranlarında zam istemelerini kabul etmeyeceklerini belirterek, meseleyi de “milli mesele” kategorisine katmıştı.
MESS Genel Sekreteri Özgür Barut’un o açıklamalarında telaffuz etmediği rakam, 1 Aralık’ta yapılan ve uzlaşmazlık zaptı tutulan görüşmede netleşti. Metal patronları işçiyle dalga geçer gibi masaya yüzde 3.2 zam önerisiyle geldiler. Barut’un önden ilan ettiği 3 yıllık sözleşme ve esnek çalışma maddelerinin sözleşmeye girmesini dayattılar. Bunun üzerine “metal fırtınanın” hezimetiyle efelik taslamak zorunda kalan Türk Metal çetesi “bizim de kırmızı çizgilerimiz var” diyerek fazla mesaiye kalmama eylemine başladığını duyururdu.
Birleşik Metal-İş (BMİS) de 4 Aralık’tan itibaren üretimden gelen gücünü kullanacağını duyurdu.
MESS dün iki işçi sendikasıyla ayrı yaptığı görüşmelerde tüm 6’şar aylık dönemler için enflasyon oranında ücret zammı dayattı. İlk 6 aylık dönem için yüzde 3,20 zam anlamına gelen bu teklif, net ikramiye dahil 59 TL ile 101 TL arasında değişen oranlarda zam anlamına geliyor. MESS sosyal haklarda da aynı oranda artış dayattı. .
Bunun üzerine uyuşmazlık zaptı tutulurken, sözleşme arabulucu aşamasına geldi.
TM: Fazla mesaiye kalınmayacak
Türk Metal’den yapılan açıklamada kendilerinin de kırmızı çizgilerinin olduğu belirtilerek şunlar ifade edildi:
"Sendikamız MESS’in ilan ettiği kırmızı çizgilere karşı Türk Metal üyelerinin de kırmızı çizgileri olduğunu ve bu çizgilerden taviz verilmeyeceğini bir kez daha açıklamaktadır” dendi. İşyerlerinde fazla mesaiye kalınmayacağı duyurulan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Türk Metal Sendikası, bundan sonraki etkili ve yaygın eylemlerin önümüzdeki haftadan itibaren başlayacağını ve bu yasal ve meşru eylemlerin, sonuç alınıncaya kadar artarak devam edeceğini üyelerimize ve kamuoyuna ilan etmektedir."
BMİS: 4 Aralık’ta üretimden gelen güç kullanılacak
Bireşik Metal İş sendikası da yaptığı açıklamada MESS’in teklifinin kabul edilemez olduğu vurgulayarak, “Metal işçileri, MESS’in bu teklifine gereken cevabı 4 Aralık Pazartesi sabahtan itibaren üretimden gelen güçlerini kullanarak vereceklerdir. Sendikamız, gelinen noktayı değerlendirmek üzere 8 Aralık 2017 Cuma günü Merkez Toplu Sözleşme Komisyonunu toplayacaktır. Önümüzdeki döneme ilişkin mücadele kararları ve yol haritası bu toplantıda belirlenecektir” diye belirtti.
Sendikanın ilk altı ay için net 695 lira net zam istediği hatırlatılan açıklamada, bu teklifin metal işçileriyle alay etmek anlamına geldiği belirtildi. Enflasyon sepetinin ağırlıklarının işçilerin tüketme alışkanlıklarına göre belirlenmediği ve enflasyonun düşük gösterilmesi için hesaplama yöntemiyle sürekli oynandığı ifade edildi. Dayatılan artışın, 3 yıllık sözleşmenin, esnek çalışma maddeleri ve işçilerin kıdem yılının dikkate alınmamasının kabul edilemez olduğunu ifade etti.
3 yıllık sözleşmenin kabul edilemezliğini “metal fırtına” dönemine işaret ederek belirten BMİS açıklamasında, “2015 yılı yaz aylarında yaşanan ve ‘metal fırtına’ olarak adlandırılan, binlerce işçinin yurdun dört bir yanında ve onlarca fabrikadaki ayaklanmasından ders çıkarmadığı görülmektedir. Bu grevimize ve ayaklanmaya neden olan konulardan birisi de o dönemde yapılan toplu sözleşmenin 3 yıl olmasıdır” dendi.
İkramiyelerin fiili çalışmaya bağlamak istemesi, işçilerin hastalanma durumunda izin almalarının adeta yasaklanmaya çalışılmasının, denkleştirme ve telafi çalışmanın sözleşme maddesi haline getirmek istemesinin ve deneme süresinin 4 aya çıkartılması önerilerinin de kabul edilemez olduğu kaydedilen açıklamada, 4 Aralık’tan itibaren üretimden gelen gücün kullanılmasına başlanacağı vurgulandı.
(Alinteri.org)
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.