677 sayılı KHK ile ihraç edilen sağlık emekçisi Mahmut Konuk, bir başka kişi için düzenlenen bir soruşturmada Terörle Mücadele Şubesi (TEM) tarafından "hedefimiz konumunda bulunan" kişi olarak değerlendirildi.
Tesadüfen ele geçirilen 2016 tarihli ve iki TEM müdürünün imzasının bulunduğu bir belgede Mahmut Konuk bir örgüt üyesi olarak gösterilerek, TEM'in hedefi konumunda olduğu işaret edildi.
Bugün İnsan Hakları Derneği ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası tarafından yapılan basın açıklamasında, TEM'in Konuk hakkındaki iddialarının Anayasa'nın 15. Maddesi'nde işaret edilen suçsuzluk karinesiyle çeliştiği, Konuk'un polisin hedefinde olmasının onu her türlü riske açık bir hale getirildiği belirtilerek, bu yasadışılığın bir an önce sona erdirilmesi ve sorumluların cezalandırılması istendi.
Marksist.org'un konuştuğu Mahmut Konuk: "Bu tür belgelere her zaman ulaşamıyoruz, 2016 yılında hazırlanmış olmasına rağmen 15 gün önce tesadüfen elime geçti. Bir başka kişi hakkında açılmış dava dosyasının fezlekesinin ekinde bulunan bir araştırma tutanağında, 'hedefimiz konumunda bulunan Mahmut Konuk ile irtibatlı olduğu' ifadeleri yer alıyor. Bu kişinin benimle tek irtibatı, haftanın bir-iki gününde benimle top oynuyor olmasıdır. Ama bu saçmalığın acı tarafı, devletin yönetiminde resmi sıfatla yer alan TEM'in iki şube müdürünün imzasını taşıyor ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunulmuş olması. Demek ki bu durum devletin rutin ve olağan bir uygulaması hâline gelmiş. 93 konseptinin yeni versiyonudur ve bir imha politikasıdır. Gıyabımda yargılanmışım, hakkımda kararlar verilmiş ve hedef konumuna getirilmişim. Yarın bir kitle eyleminde ya da başka bir yerde başıma her şey gelebilir. İçişleri Bakanı'nın derhal istifa etmesi gerekmektedir." dedi.
22 Kasım 2016 tarihinde çıkartılan KHK ile ihraç edilen Mahmut Konuk, o günden bu yana resmi tatil olmayan her pazartesi günü işyeri olan Çankaya Toplum Sağlığı Merkezi'nde oturma eylemi ve basın açıklamalarıyla işe geri dönmek için mücadele ediyor.