Sağlık Bakanlığı'nın zorunlu nöbet uygulamasına karşı greve çıkan 1. basamak sağlık emekçileri, İstanbul İl Halk Sağlığı Müdürlüğü'ne yürüdü. Esnek çalışmaya karşı mücadele edeceklerini belirten aile hekimleri, "Nöbet genelgesi geri çekilsin" dedi.
ETHA'nın haberi şöyle:
Sağlık Bakanlığı'nın 2015'de yayınladığı genelgeye göre, 1. basamak sağlık çalışanları, haftaiçi saat 20.00'a kadar, Cumartesi günleri ise zorunlu olarak nöbet tutacak. Sağlık emekçileri ise, 1. basamakta nöbet uygulamasının aile hekimliği sisteminin temeline aykırı olduğunu ve böyle bir uygulamaya ihtiyaç olmadığını belirterek, esnek ve kuralsız çalışmaya karşı mücadele ediyor. Ocak ayının başından itibaren zorunlu Cumartesi nöbetlerini tutmayan, defalarca uyarı eylemi yapan emekçiler, bu genelgenin geri çekilmesini istiyor.
Bu taleple bugün 1 günlük grev kararı alan 1. basamak sağlık emekçileri, Zeytinburnu'nda bulunan İstanbul İl Halk Sağlığı Müdürlüğü'ne yürüdü. İstanbul Tabip Odası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası'nın (SES) çağrısıyla Cevizlibağ'da bir araya gelen sağlık emekçileri, "Nöbet genelgesi geri çekilsin, Cumartesi günleri nöbete gitmiyoruz" yazılı pankart açarak yürüdü. Sağlık emekçilerinin eylemine, sendikalı oldukları gerekçesiyle işten atılan direnişteki Ülker işçileri de destek verdi.
Cumartesi nöbetine hayır!
"Sağlıkta ticaret ölüm demektir", "Cumartesi nöbetine hayır" ve "Nöbet genelgesi geri çekilsin" yürüyen emekçiler, basın açıklaması yaptı. Açıklama öncesinde konuşan İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Hakkan Hekimoğlu, Sağlık Bakanlığı'nın zorunlu nöbet genelgesine karşı hukuksal işlemleri başlattıklarını açıkladı. Hekimoğlu, zorunlu nöbet uygulamasını kabul etmediklerini belirtti.
Hekimler esnek çalışmaya karşı 6 haftadır nöbet tutmuyor
Türk Tabipler Birliği (TTB) Aile Hekimleri Kolu Başkanı Dr. Fethi Bozçalı ise şunları söyledi: "6 haftadır Cumartesi nöbetlerini tutmuyoruz, işe gitmiyoruz. Bize dayatılan uzun esnek çalışmayı kabul etmiyoruz. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, tüm mücadelemize rağmen genelgeyi geri çekmiyor. Sağlık emekçileri, baskıyla çalıştırılamaz, baskıyla başarılamaz. Biz mücadelemizle zaten kazandık." Bakanlığın, Cumartesi günleri işe gitmeyen sağlık emekçileri hakkında tutanak tuttuğunu ve tehditlerde bulunduğunu belirten Bozçalı, "Bu grev, bu mücadele devam edecek. Kazanılmış haklarımızın kaybedilmesi isteniyor, buna karşı Cumartesi işe gitmemeye devam edeceğiz" dedi.
Nöbet tutmayanlar hedefte
Ardından, sağlık emekçileri adına Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Aksaray Şube Başkanı Aydın Erol açıklama yaptı. Erol, AKP'nin sağlıkta dönüşüm adı altında piyasalaştırma, esnek ve kuralsız çalıştırmayı dayattığını vurguladı. Aile hekimliğinin koruyucu sağlık hizmeti adı altında işlendiğini ancak sonradan tedavi edici hizmet olarak uygulanmaya çalışıldığını ifade etti.
Çalışanların mutsuz ve umutsuz olduğunu belirten Erol, şöyle devam etti: "Bakanlığın, Cumartesi günleri nöbet adı altında dayattığı fazla ve esnek çalışma uygulamaları, 6 haftadır direnişle yaşam bulmamıştır. Bakanlık, Cumartesi günleri haklı ve meşru eylemi kırmaya yönelik tutanaklar düzenleyerek, disiplin suçları açarak, ceza puanları, sözleşme feshi tehditlerinde bulunarak her türlü baskı yöntemini kullanmaktan geri durmuyor. Bu düzenin ne halkın sağlığına ne de sağlık çalışanlarının insanca yaşam mücadelesine bir katkısı yoktur, olmayacaktır."
Kölece çalışmaya karşı mücadele
Aydın Erol, aile hekimliği düzeni ile halkın sağlığının korunması önceliğinin kaybedildiğini, toplum sağlığı hekimliği anlayışını yok ettiğini, hekimi hastaya mahkum ettiğini, hemşireliği yok ettiğini, koruyucu sağlık hizmetlerini değil muayenehaneciliği ön plana çıkardığının altını çizdi.
Çalışanlara baskı kurarak haklı mücadelesinden alıkoymak yerine, nöbet genelgesini iptal etmeye, sağlık politikalarını belirlerken çalışanların öneri ve görüşlerine hürmet göstermeye çağıran Erol, "Bize dayatılan fazla çalışmaya/angaryaya ve baskılara karşı AKP iktidarının halkın sağlığını hiçe sayan, sağlık çalışanlarını itibarsızlaştıran ve köleleştiren uygulamalara karşı mücadele edeceğimizi duyuruyoruz" dedi.
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.