Yabancı yatırımcılara konuşan Erdoğan, OHAL’in grevleri yasaklamak için kullanıldığını itiraf etti.
Patronlara seslenen Erdoğan, milyonlarca insanın bitmesini istediği OHAL’i şöyle savundu:
“İş dünyasında herhangi bir sıkıntınız aksamanız var mı? Biz göreve geldiğimizde OHAL vardı. Şimdi grev tehdidi olan yere OHAL'den istifade izin vermiyoruz. Bunun için kullanıyoruz OHAL'i.”
Metal ve Şişecam işçilerinin grevleri, OHAL yönetimi tarafından "milli güvenlik" gerekçesiyle yasaklanmıştı.
OHAL’e protesto OHAL sayesinde
Erdoğan, adalet yürüyüşü ve kitlesel adalet mitingine de değindi:
“Biz düşüncemize güvendiğimiz için düşünce özgürlüğünden korkmuyoruz. İşte buyrun 25 gün yürüdüler. Vatandaşlarımız herhangi bir şey yaptılar mı? Mitinglerini de yaptılar mı? Yaptılar. Bu OHAL olmamış olsaydı, bu yürüyüş ve adımlar bu kadar rahat ve huzurlu atılmamış olurdu.”
Ankara’dan İstanbul’a Kılıçdaroğlu ile birlikte yürüyen on binlerce insanın başlıca taleplerinden biri, OHAL’in son bulmasıydı.
Cumhurbaşkanı, OHAL yönetimine kitlesel protestonun gerçekleşmesini, OHAL’in varlığına bağladı!
“OHAL'in çok uzak olmayan bir gelecekte kalkması mümkündür” diyen Erdoğan, bunu “FETÖ ve PKK ile mücadeleye” bağladı.
Cumhurbaşkanı’nın OHAL savunusu, Adalet yürüyüşünü destekleyen ve OHAL’in bitirilmesini isteyen TÜSİAD’a da yanıt niteliğinde.
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.