(Özel) İstanbul 1 Mayıs'ından izlenimler

02.05.2017 - 15:48

İstanbul'da Bakırköy'de gerçekleşen 1 Mayıs kutlamalarına binlerce emekçi katıldı.

Marksist.org olarak 1 Mayıs alanından topladığımız izlenimler şöyleydi:

Ümit Kıvanç (Gazeteci-yazar):

"Her şeye rağmen 1 Mayıs'ta burada toplanmak, 1 Mayıs'ta toplanan birileri olduğunu göstermek güzel. Umarım daha somut taleplerle, daha güncel sonuçlara yönelik mücadele içinde örgütlenebiliriz."

Ömer Laçiner (Birikim dergisi genel yayın yönetmeni):

1 Mayıs bizim bütün bir yıldaki en önemli, kutsal günümüz. Burada birtakım güncel taleplerin çok daha ötesinde, dünyaya bizim gibi bakan insanların bir araya gelebildiği ender günlerden biri. Onun için çok önemli, çok kıymetli bir gün. Bu yıl ayrı bir önemi var. Bu insanlar uzun zamandan beri ilk defa kendi güçlerini bu kadar hissettiler. Onun için burada bulunmaktan hepimiz mutluyuz. İnsanların coşkusunu gördükçe de sevincimiz artıyor."

İstanbul Defterdarlığı'ndan bir kamu emekçisi:

"Her iki kişiden birinin 'Hayır' dediği referandumdan sonra OHAL yine uzatıldı. Ve yine birçok kişi işten çıkartıldı, dernek kapandı. Bu zaten hükümetin daha önce başlattığı ve bundan sonra 'vahşice' devam edeceğinin işaretlerini verdiği saldırıların ilk adımlarından. Artık elinin daha güçlü olduğunu düşünen hükümete karşı kıdem tazminatının kaldırılması, 657'nin değiştirilerek memurların iş güvencesinin kaldırılması ve bir dizi 'reform' diye yutturulmaya çalışılan, emekçiden yana olmayan kanun tasarısına karşı kazanmak açısından 1 Mayıs gerekli mücadelenin başlangıcı olmalıydı. Ancak hareket yine bölünmüş hâlde. Memur tarafından bakacak olursak, üyelerini ve tüm kamu çalışanlarını 657 değişikliğinin 'reform' olacağına ve 'FETÖ'cülerin temizlenmesi' gibi argümanlarla kesinlikle değişmesi gerektiğine ikna etmeye çalışan Memur-Sen'in de üyelerini ortak mücadeleye ikna edebilirsek kazanırız. Ancak işimizin kolay olmadığı da aşikâr."

Meltem Oral (DSİP sözcüsü):

"1 Mayıs siyasi koşulların sert olduğu, hem OHAL uygulamalarıyla hem de kıdem tazminatı gibi haklara dönük saldırılarla işçi sınıfına yönelik baskıların yoğunlaştığı bir dönemde, genel olarak moral verdi. İstanbul Bakırköy’deki miting, geçen seneye göre kitleselliği açısından farklıydı. Referandumdaki 'Hayır' sonucunun genel olarak sola olumlu bir ivme kazandırdığı açık. Öte yandan işçi sendikalarının birleşik eylemliliğine ihtiyaç duyduğumuz bir dönemdeyiz. Saldırı topyekûn ve ancak birleşik bir mücadeleyle kazanabiliriz. Kıdem tazminatı, 657 sayılı yasanın iptali, güvencesizlik, OHAL’in gasbettiği haklar gibi kapsamlı saldırılar, işçi sendikalarının ortak mücadelesiyle püskürtülebilir. Üstelik mevcut bölünmüşlüğü gidermek için çok avantajlı bir durumdayız. AKP’nin referandumda İşçi sınıfının yoğun olduğu şehirlerin bazılarında ve birçok metropolde yaşadığı destek kaybı, hükümetle hükümetten daha çok uzlaşan kimi sendikaların tabanındaki işçileri kazanmak için önemli fırsatların olduğunu gösteriyor."



Bültene kayıt ol