190 bin kamu işçisi adına Türk-İş ve hükümet arasındaki toplu sözleşme görüşmeleri başlıyor. İşçiler insanca yaşayacak bir ücret istiyor.
157 bini kendi üyesi olmak üzere kamu işletmelerinde çalışan işçileri temsilen işveren hükümetle masaya oturan Türk-İş, ücretlere yüzde 18, önümüzdeki yıl için enflasyon + 4 yüzde ve düşük ücretli işçilere ek zam istiyor.
Brüt 2 bin 200 liranın altında ücret alan işçilere 400 lira, brüt 2 bin 250-2 bin 500 lira ücret alanlara 200 lira ve brüt 2 bin 500-2 bin 800 lira ücret alanlara da 100 TL iyileştirme zammı talep ediliyor.
Vergi diliminden dolayı düşen ücretlerin telafisine yönelik 500 liralık denge ödeneğinin bin liraya çıkarılmasını isteyen Türk-İş, birinci ve ikinci yıl için yemek yardımının sırasıyla 15 TL ve 16 TL, aile ve çocuk yardımının da 400 TL ve 500 TL olmasını talep ediyor.
Taşeron işçiler ile 20 bin geçici işçinin kadroya alınması isteği de sendika tarafından toplu sözleşme masasına götürülüyor.
Kıdem tazminatlarının işten atılanlara hemen ödenmesi gerektiğini söyleyen sendikacılar, ayrı bir fon kurulmasına da karşı çıkıyor.
Başta memurlar olmak üzere genel emekçi ücretlerini belirleyecek olan sonuç, işçilerin lehine mi olacak? Sonuna kadar haklı talepler karşılanacak mı?
Bunu toplu sözleşme sürecinde göreceğiz fakat asgari ücrete yapılan yüzde 8'lik zam oranı, grev yasakları ve kıdem tazminatı fonunda ısrar, hükümetin yaklaşımını ortaya koyuyor.
Masada kazanmak için işyerinde mücadele etmekten başka bir yol yok.
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.