“Darbe karşıtı eylemlerde Kayseri işçileri alanda birbirine yaklaştı”

Metal İşçisi Arsen Bulut, darbe girişimine dair görüşlerini yazdı.

Evrensel gazetesinde yayımlanan mektup şöyleydi:

Merhaba Evrensel okurları,

Kayseri OSB’de yirmi yıllık işçilik hayatım bulunuyor. Son dönemde yaşananlara dair benim de değerlendirmelerim olacak. Evrensel gazetesi bu konuda beni cesaretlendirdi, işçilerin de yazıyor olması önemli. Sizlerden bu değerlendirmelerime cevap da bekliyorum.

Darbe girişiminden sonra Cumhurbaşkanı halkı sokağa çağırdı. İlk meydanlara inenler AKP’lilerdi haliyle ilk şeklini veren de o oldu. Daha sonra Bahçeli de buna eşlik etti ama ağırlık noktası Cumhurbaşkanının halkı sokağa davet etmesiydi. CHP eşlik etti ama biraz kuşkulu bir açıklama yaptığı düşünülüyor. 

“Kılıçdaroğlu da bir şey dedi” demek için açıklaması yapıldı hissi uyandırıldı. Zaten darbe gibi konularda imajı bozuk CHP’nin daha hızlı açıklama yapmaması insanları düşündürdü. İki saat sonra o da darbeye karşı açıklama yaptı.

HDP’den ise darbeye karşıyız, idama karşıyız vs. açıklaması oldu. Zaten uzun zamandır ekranlarda olmadığı görülmektedir.

İşçiler darbe girişimi olmadan önce Rusya ve İsrail ile flört haline girince işlerin açılacağı, artacağı düşüncesi hepimizde yaygındı. Bir umut olarak işin açılacağı duygusu vardı rahatlamak üzereyken darbe olması zaten borçları olan birçoğumuzu korkuttu. İşsizlik, yoksulluk anlamına geldiğini herkes düşündü. Sokağa çıkan işçilerin bir bölümü de bu korkuyla çıktı.

Benim çevremde Cemaatçi işçi çok azdır yirmi yıllık işçiyim benim hiç cemaatçi arkadaşım olmadı. Kayseri’de Cemaatin bence asıl olarak esnaf, patronlar içerisinde etkisi vardı. Kayseri’nin en çok görünen yüzleri bu olduğu için de çok güçlü imajı oluştu. Bazen de çok örgütlü diyerek Cemaati abartıyor muyuz diye düşünüyorum. Seçimde başarıları olmaması da bunu doğruluyor bence.

Bir de en çok Cemaatin ordu içindeki gücüne, taraftarlarına şaştık. Biz orduyu dinsiz imansız bilirdik. Herkesin genel kanısı buydu. “Çok dindar”  olduklarını anladık. Bu kadar Cemaat hakimdi peki neden bu kadar dinsiz sayıldı. Gülen’in ABD ajanı olduğu çokça düşünülüyor. Ya ömrü bitti bu yüzden böyle oldu ya da biraz daha ihtiyacı oldukları teslim etmezlerse ortaya çıkacak yorumu yapılıyor.

İşçiler içerisinde darbeye yakın duran kimse görmedim, duymadım. Hatalıysam söyleyin: Bence bu darbe karşıtı eylemlerde Kayseri işçileri alanda birbirine yaklaştı. İşçilerin önemi de ortaya çıktı. En azından ilk zamanlar her görüşten kişi bu işe karşı çıktı ama elbette her geçen gün rengi ve tadı değişiyor. AKP’nin müziklerinin çalınıyor olması son günlerde birçok çevreyi rahatsız etti. Bu hoş olmadı. Ama burada tek hata AKP’nin değil. Sol diyebileceğimiz çevreler iyi bir sınav vermedi. Onlar her ne olursa olsun alanda olması lazımdı. Alan hakimiyeti böyle bir konuda AKP’ye bırakılmamalıydı.

Sol, Erdoğan karşıtlığı üzerinden hep aceleci yorumlar getiriyor. Başkanlık için yapıyor falan filan… Erdoğan neden böyle bir şey yapsın ki emin adımlarla ilerliyor zaten. Ama iyi bir propaganda alanı sağladılar. Şimdiden şöyle sözler arttı: “Gülen’in adamları boş dağları bombaladılar. OHAL iyi oldu. Hatta devletten hainler temizlenene kadar daha da sertleşsin. Bu işin bitmeyeceği de ABD destekli olduğu için düşünülüyor. Erdoğan dik durduğu için saldıranı çok olur denilerek kestirmeden sözler söyleniyor. Bahçeli de prim yaptı bu dönemde. Akşener, onun da yıldızı söndü. CHP ilk iki saatlik açıklamasından sonra damdan kapıdan konuşmaya başladı. Ayrı bir miting yapmasına ne gerek var alana geldi de biz mi kovduk. İdama, cinsel tacizlere ve darbecilere karşı olmalı.”

Şimdi sanıyorum ikinci plan önceki tüm katliamları, derin cinayetleri cemaatin üstüne yıkmak olacaktır. Evet Gülen darbeci ve yargılanmalı ama hükümetin kendi suçlarını da onun üstüne yıkmamasına dikkat edilmeli. Her gün yeni bir haber var. Kafamız karışıyor… Bakalım ileride neler olacak.