Maden işçilerinin eylemi aile desteğiyle sürüyor

25.05.2016 - 15:42

Zonguldak’ta, ücretlerini alamadıkları gerekçesiyle iş bırakan maden işçilerinin başlattıkları kömür ocağından çıkmama ve açlık grevi eylemi sürüyor.

Evrensel'in haberi şöyle:

Kilimli ilçesi Gelik beldesinde geçen 4 Nisan’da iş bırakan Deka Madencilik AŞ ve bu şirkete bağlı Balçın Madencilik’te çalışan 245 maden işçisi, şirketlere ‘Paralel Devlet Yapılanması’ soruşturması kapsamında kayyım atanması üzerine eylemler yapmaya başladı. Seslerini duyurmaya çalışan işçilerden 85’i, geçen çarşamba akşamı maden ocağına girerek dışarıya çıkmama eylemi başlattı. İşçiler, eylemlerini bir gün sonra açlık grevine dönüştürdü. Geçen 6 günde toplam 17 işçi rahatsızlanarak eylemi bırakmak zorunda kaldı. Hastanede tedavi edilen işçiler, ocaktaki arkadaşlarına dışarıda bekleyerek destek vermeye devam ediyor. Eyleme halen 65 işçinin devam ettiği öğrenildi.

İşçilerle birlikte aileler de dışarıda beklemeyi sürdürüyor. Polisin izin verdiği kadar maden ocağına yaklaşabilen aileler, gelecek güzel haberle sevdiklerinin ocaktan çıkmasını bekliyor.

"Sonuç alıncaya kadar..."

İşçi temsilcisi 41 yaşındaki Cemal Akın, eyleme kararlılıkla devam ettiklerini söyledi. 3 madencinin daha sağlık sorunları nedeniyle dışarı çıkmak zorunda kaldığı bilgisini veren Akın, şöyle konuştu: “Biz paramızı alana kadar devam edeceğiz. Bir de işten atılırsak kıdem tazminatlarımız olacak. Bunların da çözüme kavuşması lazım. Bunlar çözülmeden sadece maaşlar ödense de bu iş bitmeyecek. Arkadaşlarımız ocaktan çıkmayacak.  Sonuna kadar mücadelemizi devam edeceğiz. Sağlık sorunları gün geçtikçe artıyor işçilerin. Gün geçtikçe psikolojik sorunları da artacak. Her geçen gün orada kalmaları daha tehlikeli duruma geliyor.” 

Oğlu Mustafa Kuru’nun rahatsızlanması üzerine ocaktan çıktığını anlatan Emine Kuru, “Hepsi benim oğlum. Benim oğlum 18 yıl burada çalıştı. Şimdi hakkı için burada mücadele ediyor. Hakkını aldıktan sonra devlet bunları işe koysun. ‘Evde ekmek bekleyen çocukları var’ diye diye daha diyecek söz bulamıyoruz. İşçiler içeride perişan oldu. Bir şey olsa onlara ne olacak. Bize cevabını kim verecek. Bizim sesimizi duysunlar. Biz burada hırsızlık yapmıyoruz. Devlet bize sahip çıksın. Biz bekliyoruz bir çözüm olsun diye. Başka bir şey istemiyoruz” diye konuştu.

 

İşçilerin hayatı tehlikede

TMMOB, Zonguldak’a heyet gönderdi. TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Torun başkanlığında bir heyet Zonguldak’ta incelemelerde bulundu. TMMOB  ve Maden Mühendisleri Odası heyeti dün Zonguldak Valisi Ali Kaban’ı ziyaret ederek, ocak ortamını kontrol etmek üzere madene girmesi gereken tahlisiye ekipleriyle, teknik personele izin verilmemesini eleştirdi. Bu durumun ölümlere davetiye çıkarmak anlamına geldiği söyleyen TMMOB heyeti, işçilerin içinde bulunduğu tehlikeli koşullar da göz önünde bulundurularak, bir an önce talepleri kabul edilerek eylemin sona erdirilmesini istedi.

Heyet daha sonra yaptığı açıklamada, “Devletin öncelikli görevi bu işçilerin yaşamlarını güvence altına almak ve iş yasasıyla belirlenmiş olan haklarının verilmesini sağlamaktır. Ayrıca atanmış olan kayyım heyeti içerisinde maden mühendisinin olmaması ve ocakta çalışan mühendisler ile iş güvenliği uzmanının ocağa girmesinin emniyet güçleri tarafından engellenmesi nedeniyle ocak içerisinde ki iş güvenliğinin alınamaması içeride bulunan işçilerin hayatını tehlikeye sokmaktadır. Bu nedenle içerisinde Odamız tarafından belirlenmiş uzmanların ve TTK tahlisiye ekiplerinin de yer aldığı uzman bir heyet tarafından ocak içerisinde başta havalandırma olmak üzere gerekli işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin belirlenmesi ve bu önlemlerin kayyım heyeti tarafından yaşama geçirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde yaşanabilecek ölümlerden bu kararı alanlar sorumlu olacaklardır. 

Polisin algı operasyonu

Şu ana kadar sorunun çözümü için vaatten başka bir şey yapmayan yetkililerin eylemi itibarsızlaştırmak için attığı adımlar, şehirde, gerilimin daha da tırmanmasına neden oluyor. Kimi polis yetkililerinin, eylemci işçilerle ailelerini, kendilerine destek vermeye gelen sivil toplum örgütü üyelerine karşı kışkırttığı iddia edilirken, yerel basındaki kimi gazetelere, açlık grevinde olan işçilerin gizli gizli yemek yediklerine dair haberler yaptırılıyor. Yaşananlar, “Algı operasyonu mu yapılıyor” sorusunu gündeme taşıdı. 

Önceki gün ailelerin yaptığı ve pek çok kitle örgütünün desteklediği yürüyüşün ardından, dağılmakta olan bir gruba, demirli sopalarla saldırı yapılması, bu operasyonun bir sonucu olarak değerlendiriliyor.

Saldırılar provokasyon

Eylemi çarpıtmaya yönelik girişimleri kınayan Eğitim Sen Zonguldak Şube Sekreteri İsmet Akyol şunları söyledi: “Yürüyüşün ardından araçlarına binmek üzere dağılan bir gruba, polisin gözü önünde demir sopalarla saldırıldı ve bir kişinin kolu kırıldı. Olay, bir gazetede, ‘Oturma eylemi yapan provokatörlere halk izin vermedi’ şeklinde haberleştirildi. Yaptığımız araştırma sonucunda, bu bilginin, o gazeteye polis tarafından verildiğini öğrendik. Dün de bir kısım gazeteci, ocak civarında bir yerlere getirildi, etraftaki yemek atıklarının fotoğrafı çektirilerek, açlık grevinde olduğunu söyleyen işçilerin, aslında yemek yiyerek kamuoyunu aldattıkları yönünde haberler yapılması sağlandı. Görevi herkesin mal ve can güvenliğini sağlamak olan devletin bu şekildeki algı operasyonlarıyla eylemi itibarsızlaştırılmaya çalışması kabul edilemez. Eylem işçilerin talepleri doğrultusunda derhal sonlandırılmalıdır. Ocak ortamında her türlü tehlikeye açık şekilde süren bu eylem, her an vicdanlarımızda derin yaralar açacak sonuçlar üretebilir. Devlet önce bunun çaresine bakmalıdır” dedi.



Bültene kayıt ol