Bir haftadır grevde olan ODTÜ işçileri, direnişi devam ettirmekte kararlı. Kamu-İş'in teklif ettiği günlük 1 TL zamma tepkili gösteren işçiler, "Evimize bir ekmek fazla götürmek istiyoruz" diyorlar.
Evrensel'in haberi şöyle:
ODTÜ'de çalışan 277 işçi adına Tez-Koop-İş Sendikası ile ile Kamu İşletmeleri İşverenleri Sendikası (Kamu-İş) arasında süren toplu sözleşmede anlaşma sağlanamadığı için başlayan grev devam ediyor. ODTÜ'de yemekhane başta olmak üzere birçok hizmet durmuş durumda. Kampüs girişinden fakültelere, yol kenarlarından Rektörlüğe kadar her yerde “Bu işyerinde grev var” pankartları asılmış durumda. Rektörlük önünde de büyük bir direniş çadırı bulunuyor. İşçiler yalnız değiller. Çünkü akademisyenlerden, öğrencilere ve taşeron işçilere kadar herkes onların yanında.
"Bizim dediğimiz olur" düzeni
Grev alanında sorularımızı yanıtlayan Tez-Kop-İş 2 No'lu Şube Başkanı Mustafa Barın, ODTÜ Rektörlüğü'nün bu süreçte olumlu bir tutum aldığını, ancak bu tutumdan geri adım attığı takdirde hem ODTÜ'deki diğer emekçilerle, hem de akademisyenlerle grevi daha da büyüteceklerini söyledi. Grev nedeniyle yemek ve ulaşımda aksamalar olduğunu belirten Barın, “ODTÜ yönetiminin iyi niyeti nedeniyle şimdilik grevimiz böyle. Bu ODTÜ'de işçilerin yaptığı ilk resmi grev. Yakın zamanda kamu işletmelerinde çalışan işçilerin yaptığı ilk grev. Uzun süredir kamu işletmeleri sendikasıyla yapılan toplusözleşmelerde grev yapılmadı ve işçiler kaderlerine razı oldular. ODTÜ emekçileri belki de bu düzene ilk defa hayır dediler. Zaten taleplerimiz çok değil. Kendi oluşturdukları bir 'Biz ne dersek o olur' düzeni” var. Tez-Kop-İş ve işçiler de bu düzene uymadığı için bu mücadele sürüyor. Belki de burada elde edeceğimiz bir kazanım söylediğim düzende bir gedik açacak” diye konuştu.
"Grev hakkımızı alana kadar sürecek"
Tez-Koop-İş ODTÜ İşyeri Temsilcisi Osman Yaslıtaş, 6 aydır süren toplu sözleşme görüşmelerinde Kamu İşveren Sendikası ile bir neticeye ulaşamadıklarını söyledi. Görüşmelerde taleplerine karşılık vereceklerini söylediklerini, ancak verilen teklifin 50 kuruş olduğunu dile getirdi. 50 kuruşun bir simit parası bile olmadığını ifade eden Yaslıtaş, “Birilerinin çocuklarının hiç çalışmadan gemisi, arabası var. Benim çocuğumda ekmek parası yok. Ben çocuğumuz bazen harçlık veremiyorum” dedi. İşçilerin kararlı olduklarını belirten Yaslıtaş, ODTÜ'yü çok sıkıntıya sokmadan bu işi çözmek istediklerini dile getirdi. 277 işçinin istediği zammın ülkeyi batırmayacağını belirten Yaslıtaş, “Evimize bir ekmek fazla götürmek istiyoruz. Bu yüzden grev, hakkımızı alana kadar sürecek. Grevi diğer işçi kardeşlerimiz de destekliyor. Öğrenci arkadaşlarımız zaten her zaman yanımızdalar” dedi.
"Bizimle alay ettiler"
Şevki Sevindik isimli işçi de “Bizim istediğimiz gerçekten fazla bir ücret değil. Biz 135 TL gibi bir ücret istedik. Bu net olarak 75-80 TL gibi ücrete tekabül ediyor. Bu bile bizim için çok önemli. Taban aylığımızdan, emekliliğimize kadar etkileyecek. Burada aldığımız ücret aşağı yukarı 1580 TL civarında ve çok düşük bir rakam. İlk görüşmemizde bize teklif ettikleri günlük 50 kuruş, ikincisinde ise 1 TL'ydi. Taleplerimiz kabul edilmeyince de greve çıktık. Biz herşeyi göze alarak çıktık ve sonuna kadar gitmek istiyoruz. Bu 1 TL teklifi bizimle alay etmektir” dedi.
İşçiler ne talep ediyor?
ODTÜ'de çalışan kamu işçilerinin aylık net ücret ortalaması 1562 TL. Türk-İş ve hükümet arasında imzalanan 2015 yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolü gereği olan yapılan iyileştirmeler ve ilk altı için yüzde 6 zamma ek olarak işçiler günde 3 TL zam istiyorlar. 10 Haziran'dan beri süren toplusözleşme görüşmelerinde işçilerin talebi işçilerin talebi brüt olarak aylık 150 TL zam. Aylarca işçilerin talebine yanıt vermeyen Kamu-İş, greve 3 gün kala bir açıklama yaparak önce günlük 50 kuruş, sonra da 1 TL zam teklif etti.
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.