Sermaye örgütleri ve patronlarla işbirliği yapan sendikacıların liderliğinde Ankara'da, daha sonra AKP'nin öncülüğünde İstanbul'da yapılan "teröre lanet" mitinglerinin ardından, emek örgütleri ve meslek odaları 10 Ekim'de Ankara'da "Savaşa inat barış hemen şimdi" demek için merkezi bir miting düzenleyecek.
KESK, DİSK, TMMOB ve TTB yöneticileri, 10 Ekim’de yapılacak barış mitingi için TMMOB Genel Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenledi. Ortak metni okuyan TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, ülkenin tehlikeli bir çatışma ve savaş ortamına doğru hızla sürüklendiğini belirterek, bugüne kadar yaptıkları basın açıklamaları, basın toplantıları ile Türkiye’yi adım adım bir uçurumun kenarına iten gelişmelere dikkat çekmeye çalıştıklarını söyledi. Bu kirli savaş ile hangi gerçeklerin üzerinin örtüldüğünü çok iyi gördüklerini ifade eden Soğancı, bu toprakların kana ve gözyaşına fazlasıyla doyduğunu dile getirdi.Soğancı, 35 yıldır yaşananlar ölüm, kan ve gözyaşı dışında bir sonuç üretmeyen şiddet odaklı politikalarda ısrarın Kürt sorununu çözemeyeceğinin tüm açıklığı ile ortaya çıktığını vurguladı.
Bu, milyonlarca yoksulun savaşı değil
Soğancı, “7 Haziran öncesi ‘400 vekil vermezseniz kaos olur’ diyerek halkları tehdit edenler ne kadar gizlemeye, gerçekleri çarpıtmaya çalışsalar da bu savaş işçilerin, emekçilerin, ezilen, yoksullaştırılan on milyonların savaşı değildir. Hangi tarafta olursa olsun yoksul halk çocuklarının hayatını hiçe sayanlar, 90’lı yılları aratmayan OHAL ve sıkıyönetim düzeni ile çocuk, yaşlı demeden sivil yurttaş katliamlarının altına imza atanlar ne kadar uğraşılırsa da, bu savaş halkların savaşı değildir. Gelin; çocuklarımızın cenaze törenlerini dahi ‘başarılı organizasyon’ olarak nitelendirecek kadar insanlıktan nasibini almayanların, evladını kaybeden aileye basın ordusu ile gidip şov peşinde koşanların, sıvasız gecekondu çocuklarının tabutu başında hamaset nutukları atanların dayattığı savaşa karşı barış ve kardeşlik için kenetlenelim!” diye konuştu.
Kadınlar ve gençler barış mitingine
KESK Eş Genel Başkanı Şaziye Köse, kent merkezlerinde sürdürülen savaşın hiçbir yasal dayanağının olamayacağını ifade etti. Bölgedeki gözlemlerine değinen Köse, çocuğunu buzdolabına koyan bir annenin gözyaşların mı, yoksa sürdürülen savaşın mı değerli olduğunu sordu. 10 Ekim’de savaştan hiçbir çıkarı olmayan ve hakları gasp edilen tüm emekçilere mitinge katılma çağrısında bulunan Köse özellikle kadınların ve gençlerin barıştan yana olmasının önemli olduğunu vurguladı. Savaşın en büyük mağdurlarının dünyanın her yerinde kadınların olduğunu dile getiren Köse, “Savaşın bedelini yaşamlarıyla ödeyen gençlerin, kendi yaşamlarını bir başkasının eline teslim etmemesi için barış mitingine bekliyoruz” dedi.
Onlar başkanlığa, biz barışa adayız
DİSK Genel Başkanı Kani Beko, “Bayrağını al gel” denilerek yapılan mitinglerin 1 Kasım genel seçimlerine dönük mitingler olduğunu söyledi. AKP’nin tek başına iktidar olmasına araç edilen mitinglerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlık hayallerine de hizmet ettiğini belirten Beko, “Biz burada aday değiliz. İnsanlarımız ölüyor, canımız yanıyor. 1 Kasım’a ilişkin bizlerin de bir görüşü söyleyecek sözü var. Ancak biz barış ve demokrasiye adayız. Bu nedenle alanlarda birlikte omuz omuza olmak zorundayız” dedi.
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.