Yozgat'ın Sorgun ilçesinde özel bir maden ocağında çalışan 60 işçi, 7 aydan bu yana maaş alamamalarına tepki göstererek iş bırakma eylemi yaptı. Maden ocağı önünde toplanan 60 maden işçisi, Soma'da ölen 301 maden işçisi için saygı duruşunda bulundu.
Maden işçileri, ücret gaspına tepki göstererek DHA’ya konuştu.
İşçilerden 33 yaşındaki İsa Şimşek, 7 aydan bu yana ücret alamadıklarını belirterek, "Devletin bize vermiş olduğu hakları alamadığımız gibi kendi çalıştığımızı da alamıyoruz. 1 yıl içerisinde 5 ay maaş aldık. Ne huzurumuz kaldı, ne de dayanacak gücümüz kaldı. İş yerine maaşlarımız ödenene kadar girmeyeceğiz. Bazı madenci arkadaşlarımız gece vardiyasından çıkıp gündüz inşaatlarda çalışıyor. Memurun maaşını bir ay ödemesinler, bakalım Türkiye nasıl karışıyor. Ama iş madenciye geldiği zaman kimse oralı dahil olmuyor" dedi.
İşçilerden Dursun Erdoğan ise, maden ocağında çalışan işçi sayısının 180'den 60'a kadar düştüğünü belirterek, bazı arkadaşlarının bugüne kadar dayandığını anlatırken şöyle devam etti:
"Dayanamayanlar başka işlere girdi. Şu anda yerin 280 metre derinliğinde çalışıyoruz. Üretim var. Çıkan kömür şu anda bizim ihtiyacımızı karşılayacak durumda. Nedense siyasetçilerimiz bizleri sadece seçim zamanında hatırlıyor. Şimdi kimse kapımızı bile açmıyor. Biz seçimde değil, kötü zamanda hatırlanmak istiyoruz. İlle de Soma'daki gibi birkaç madenci kardeşimizin ölmesi mi gerekiyor. Soma'dakiler bir gün öldü. 'Onlar kurtuldu' diyoruz. Ama biz burada 1.5 senedir her gün ölüyoruz. Çok zor durumdayız."
İşçilerden Ertuğrul Şahan ise, 4 yıldan bu yana maden ocağında çalıştığını anlatırken, şöyle devam etti:
"8 aydır maaş alamıyorum. 2 çocuğum üniversitede, 1'i ilkokula gidiyor. Çocuklarım yüzüne bakamaz hale geldim. 25 senedir evlilik hayatım var. Son 3 ayda aile huzurum dahi kalmadı. Bugün elektrik faturamın son günü, cebimde 30 kuruşum var. 11 aydır ev kiramı dahil veremiyorum. Bir başka yere çıkmak istesem, maden ocağında çalıştığımı söylediğimde bize kiralık ev dahi vermiyorlar."
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.