Milyonlarca asgari ücretli işçinin alım gücü 2015'e girilirken düştü.
Asgari ücret, 2015 yılının ilk altı ayı için brüt 1.202 TL, ikinci altı ayı için ise 1.274 TL oldu. Asgari ücretin net tutarı ise ilk altı ay için 949 TL, ikinci altı ay için 1.000 TL.
Sosyal Güvenlik Kurumu'nun verilerine göre işçilerin %49’u asgari ücret üzerinden bildiriliyor. Kayıtsız çalıştırılanlar da düşünüldüğünde milyonlarca kişi bu meblağ ile bir ayı geçirmek zorunda.
Asgari ücretliler yoksullaşıyor
Asgari ücretliler, 2015 yılının ocak ayında, "zamlı" ücretleri ile -Kasım 2014 fiyatları sabit kalsa bile- 2014 yılının ocak ayına göre daha az makarna, daha az pirinç, daha az et alabilecek. Türk-İş’in Açlık ve Yoksulluk Sınırı verilerine göre, fiyat artışları sürerken açlık sınırı 1.200 lirayı, yoksulluk sınırıysa 4 bin lirayı aştı. TÜİK verileriyse dört kişilik bir ailenin açlık sınırını 1.427 TL, yoksulluk sınırıysa 3.500 TL civarında gösteriyor. 2015 yılı için %6’lık asgari ücret zammı devletin ilan ettiği sınırı dahi yakalayamıyor.
Zam yok kesinti var!
Radikal yazarı Mehmet Bulut’un yazısında yer alan verilere göre, emekçilerin üzerindeki vergi ve prim yükü artmaya devam ediyor. İlk altı ay için bir asgari ücretlinin patrona maliyeti 1.472 TL olurken, bunun %20,5’i SGK primi (246 TL) ve %2’si işsizlik sigortası primi (24 TL) oluyor. Yani bir işçinin devlete 261 TL vergi ve prim ödemesi gerekiyor. Ayrıca %14 SGK primi (168 TL), %1 işsizlik sigortası primi (12 TL), %0,75 damga vergisi (9 TL) ve %15 gelir vergisi (63 TL) ödenecek.
Devlet, her bir asgari ücretli işçiden yaklaşık 531 TL vergi ve prim alacak. Asgari geçim indirimi de bu hesaplamaya eklendiğinde, vergi ve prim yükü yaklaşık %40’ı buluyor. Patronlardan yapılmayan kesintiler, işçilerin sırtına yükleniyor.
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.