Kamu Emekçiler Konfederasyonu'nun (KESK) 10. Genel Kurulu toplandı. Antikapitalist Çalışanlar bir bildiri yayınlayarak, sendikal örgütlenmenin baştan aşağı değiştirilmesini istedi.
Aralarında KESK'e bağlı sendikaların üyelerinin de yer aldığı, çeşitli işkollarında çalışan işçilerin taban inisiyatifi olan Antikapitalist Çalışanlar'ın bildirisi:
KESK tabandan yükselecek işçilerin emekçilerin hareketinin örgütleyicisi ve sözcüsü olmalıdır. Bunun için de yöneticilerin, tabanın doğrudan inisiyatifi ile seçilmesi gerekir. Delege sistemi kaldırılmalı, tüm işyerlerinde sandıklar kurulmalı, KESK’in tüm kademelerindeki yöneticiler bu şekilde seçilmelidir.
İhtiyacımız olan sendikal yaklaşım, kutuplaştırıcı pratik ve söylemlerden uzak, tüm kamu emekçilerinin ortak ekonomik-demokratik taleplerini merkezine alan, mücadeleci bir yaklaşımdır.
KESK işçilerin, emekçilerin örgütüdür. İşçi hareketini de konfederasyonumuzu da büyütecek olan tüm kamu emekçilerinin aşağıdan birleşik mücadelesidir.
KESK “koltuk kavgası” yapılacak yer olamaz
KESK, yaklaşık 110 yıllık köklü bir geleneğe sahip olan işçi hareketinin sesidir. Onların onurlu mücadelesinde en büyük destekçisi ve yoldaşıdır. Kamu emekçilerinin mücadelesini sınıf bilinciyle yükseltmek için çalışır.
Ancak son zamanlarda yapılan genel kurullarında “koltuk kavgaları” iyice ayyuka çıkmış halde. Kapalı kapılar arkasında yapılan pazarlıklar, tabanı değil sendika bürokrasisini güçlendirmektedir. Bütün bunların en önemli nedeni seçimlerde uygulanan “delege sistemi”dir.
Türkiye’de son yıllarda iyice kendini gösteren “sendika bürokrasisi” tüm iş kollarında, tabandakilerle yukarısı arasındaki çelişkileri gözler önüne sermiştir.
Sendikal bürokrasiyi de, delege sistemini de istemiyoruz
Emekçiler huzur hakkı adı altında binlerce lira maaş alan sendika patronlarını da, az olsun ama bizimkilerden olsun diyenleri de istemiyor. Grupçuluklarını, mücadeleci sendika kültürünün önüne koyanları kabul etmiyor.
Bizlere kendi koltuklarını, ideolojilerini, makam ve mevkilerini savunan değil “mücadeleyi örgütleyen, tabandan kopmamış, sendika bürokrasisini yıkmış, emekçilerin sorunlarına ideolojik değil sınıfsal gözle bakan, siyasi partilerin arka bahçesi olmayan” bir sendikal hareket gerekli.
Grup çıkarlarını işçi hareketinin çıkarları önüne koyanları kabul etmiyoruz. Delege sistemini istemiyoruz. Her işyerinde sandıklar kurulmalı, doğrudan seçim yapılmalıdır.
Birleşirsek kazanabiliriz.
Antikapitalist Çalışanlar
24.06.2021