Eski AKP Milletvekili Mehmet Elkatmış’ın başkanlığını yaptığı Kamu Denetçiliği Kurumu, Soma raporunda, “Soma maden kazasının meydana gelişinde hükümet fonksiyonundan çok ‘idari fonksiyon’un ve bunun başında bulunan üst düzey bürokratların sorumlu olduğu kuşkusuzdur” tespitiyle hükümeti akladı. Elkatmış ayrıca, olayın siyasi sorumluluğuna ilişkin bir başka soruya da “Biz siyaset üstü bir kurumuz” diyerek değerlendirme yapmaktan kaçındı.
DİHA’nın haberine göre, mecliste düzenlediği basın toplantısı ile raporu açıklayan Kamu Denetçisi Mehmet Elkatmış, Türkiye’nin madencilik konusunda kapsamlı bir mevzuata sahip olduğunu, ancak mevzuatın uygulanmasında sıkıntı yaşandığını savunarak, “Mevzuat var ancak uygulama yok. Bir olay olduğunda ‘ah, vah’ diyoruz ama olayın ardından aynı vurdumduymazlık devam ediyor” dedi.
Mehmet Elkatmış, maden işletme sayısı Türkiye’den onlarca kat daha fazla olan ülkelerde yaşanan maden kazaları sayısının, Türkiye’dekinden çok daha az olduğunu söyledi.
Sendikaları ve bakanlıkları suçladı
Raporda Soma’daki maden kazası ile ilgili tespitler arasında en dikkati çekici sonucun, galeri giriş çıkışı ve havalandırma sistemi olduğunu belirten Elkatmış, söz konusu işletmede galeriye giriş ve çıkışın aynı bölümde olduğunu ve tek yönlü vantilatörle havalandırıldığını, bunun ilkel bir madencilik olduğunu kaydetti.
Kazadan yalnızca işletmecinin değil, bakanlıkların ilgili birimlerinin ve sendikaların da sorumlu olduğunun altını çizen Elkatmış, “Sendikalar toplu sözleşmelerde hep ücret üzerine odaklanır. Halbuki bu pazarlıklarda iş güvenliğinin de esas olması gerekir. Maalesef bizim sendikalarımızda böyle bir durum yok” dedi.
“Rödovans sisteminin de etkisi var”
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Elkatmış, Soma’daki kazanın başlıca nedeninin yasalardaki kriterlere uyulmamasından kaynaklandığını ifade etti. Elkatmış, galeri-giriş çıkışları ve havalandırma sisteminin ilkelliğinin yanında, denetim mekanizmasının sağlıklı işlememesi ve rödovans sisteminin de kazanın meydana gelmesinde etkili olduğunu söyledi.
Soma’daki maden kazasının ardından yapılan sosyal yardımları da irdeleyen Elkatmış, bu konuda da bir organizasyonun olmadığını, bunun acı bir örneği ile karşılaştıklarını anlatarak, “Bu sosyal yardımlar kapsamında bir çocuğa dört bisiklet verilmiş. Bunu gören bazı çocuklar, ‘Keşke bizim babamız da ölseydi’ demiş, Çocuk psikolojisi… Bu acı bir olay” diye konuştu.
Siyasi sorumluluk kimde, bilemedi
Mehmet Elkatmış, başka bir soru üzerine, bazı kamu görevlileri için soruşturmanın izne tabi olduğunu, raporlarında bunu da tenkit ettiklerini söyledi.
Elkatmış, kazanın siyasi sorumluluğuna ilişkin bir soruyu yanıtlarken, kendilerinin siyaset üstü bir kurum olduklarını, bu nedenle bir yorum yapamayacaklarını, bunun Meclis’in işi olduğunu belirterek, “Siyasilerin kendi sorumluluklarında, kendi vicdanları ile başbaşa kalacakları bir konu” demesi dikkat çekti.
Hükümet değil başkaları suçlu
Ayrıca raporda daha çok önerilere yer verilirken, madendeki çalışmaları denetleyecek bir kuruma ihtiyaç olduğu, MİGEM’in bu sorumluluğu yerine getiremediği, denetim elemanlarına sunulan imkanların birkez daha gözden geçirilmesi gerektiği, rödovans taşeronluk uygulamasının kaldırılması, uluslararası akredite kurumu temsilcilerinin de yer alacağı karma bir komisyon kurulması gibi önerilere yer verildi. Ayrıca raporun öneriler bölümünde, “Soma maden kazasının meydana gelişinde hükümet fonksiyonundan çok ‘idari fonksiyon’un ve bunun başında bulunan üst düzey bürokratların sorumlu olduğu kuşkusuzdur” tespitine yer verilmesi dikkat çekti.
Soma halkı suçluyu yakalamıştı!
Soma’daki madenci katliamını şirketlerin kâr hırsı ile AKP’nin neoliberal politikaları sonucu meydana gelen bir dizi ihmal tetiklemişti. Bölgeye giden tüm AKP’liler ve özellikle dönemim başbakanı Recep Tayyip Erdoğan halkın yoğun protestolarıyla karşılaşmıştı. Erdoğan ve arkadaşları çareyi halka tekme tokat saldırmakta buldu.
Katliamdan iki ay sonra, TBMM’de maden ocaklarında yaşam odalarının zorunlu olmasına ilişkin verilen önerge, AKP’li vekillerin oylarıyla reddedilmişti. Torba yasa görüşmeleri sırasında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, madenlerde yaşam odalarının zorunlu hâle getirilmesi gerektiğine katılmadığını söyledi. Çelik’in bakanlığı döneminde yaklaşık 5 bin işçi öldü.