Sendikalardan, meslek birliklerinden, barolardan tek ses: İstanbul Sözleşmesi'ne dokunmayın

23.03.2021 - 14:25

Sendikalar, meslek birlikleri, barolar  hükümet tarafından feshedilmek istenen İstanbul Sözleşmesi ile ilgili görüşlerini açıkladı. Kitle örgütleri, açıklamalarında Sözleşme’ye sahip çıkacaklarını, bundan asla vazgeçmeyeceklerini duyurdu.

Genel-İş İzmir 7 No’lu Şube üyesi kadınlar: İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmiyoruz

İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilme kararına karşı Genel-İş İzmir 7 No’lu Şube, “İstanbul Sözleşmesi bizimdir, vazgeçmiyoruz” diyerek Bornova Küçükpark Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi.

77 barodan ortak açıklama: İstanbul Sözleşmesi yürürlüktedir

Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu (TÜBAKKOM) ve 77 baro, “İstanbul Sözleşmesi Yürürlüktedir” başlıklı açıklama yaptı. Açıklamada, Meclis’te bütün partilerin oybirliğiyle kanunlaşan İstanbul Sözleşmesi’nin, Anayasa’nın 104’üncü maddesi uyarınca Cumhurbaşkanı tarafından yürürlükten kaldırılamayacağı vurgulandı. Kadına yönelik şiddeti bir insan hakkı ihlali ve ayrımcılık olarak gördüklerini,  İstanbul Sözleşmesi’ni ortadan kaldırmaya yönelik Anayasa’ya aykırı bu girişime karşı mücadelenin sürdürüleceğini belirttiler. Temel hak ve özgürlükleri ortadan kaldırmaya yönelik bu girişime karşı toplumun her kesimi mücadeleye ve dayanışmaya çağırıldı.

TTB: Son sözü kadınlar söyleyecek

İstanbul sözleşmesi yaşatır. Son sözü kadınlar söyleyecek. Biz yaşamayı ve yaşatmayı görev edinmiş kadın hekimler olarak başta İstanbul Sözleşmesi olmak üzere kazanımlarımızdan geri adım attırmayacağımızı, hukuksuz kararların geri alınması için ve sözleşmenin uygulanması için mücadelemize devam edeceğimizi bir kere daha bildiriyoruz.

TMMOB: İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmeyeceğiz!

İstanbul Sözleşmesinin feshi ne hukuksal ne de toplumsal olarak mümkün değildir. İstanbul Sözleşmesi ciddi bir insan hakları ihlali olan, kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddet sorununu en kapsamlı şekilde ele almakta ve taraf devletlere, ev içi şiddet (fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik), taciz amaçlı takip, tecavüz dahil, cinsel şiddet, cinsel taciz, zorla evlendirme, kadınların sünnet edilmesi, kürtaja zorlama ve kısırlaştırmaya zorlama gibi durumlarda cezai veya hukuki yaptırımlar uygulanmasını zorunlu kılmaktadır. 

Sözleşmenin dört temel ilkesi; “kadına yönelik her türlü şiddetin ve ev içi şiddetin önlenmesi, şiddet mağdurlarının korunması, suçların kovuşturulması, suçluların cezalandırılması ve kadına karşı şiddet ile mücadele alanında bütüncül, eş güdümlü ve etkili işbirliği içeren politikaların hayata geçirilmesidir”.

Sözleşmeyle birlikte taraflara ayrıca, ulusal anayasalarına veya ilgili diğer mevzuata kadın erkek eşitliği ilkesini dâhil etme ve bu ilkenin uygulanmasını sağlama, kadınlara karşı ayrımcılığı yasaklama ve kadınlara karşı ayrımcılık yapan yasa ile uygulamaları yürürlükten kaldırma zorunluluğu getirilmektedir.

Sözleşmenin gereklerini yerine getirmek yerine sözleşmeden çekilmeyi tercih eden siyasi iktidar kadına yönelik tüm şiddet ve cinayetlerin sorumlusudur. Hep söylediğimiz gibi tüm kadın cinayetleri politiktir.

Herkes bilsin ki, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği olarak kadınların yaşama hakkına sahip çıkacağız, kadına yönelik şiddete sessiz kalınmasına, kazanılmış haklarının gasp edilmesine asla izin vermeyeceğiz.

İnşaat Mühendisleri Odası: Bu hukuksuzluğu tanımıyoruz

İstanbul Sözleşmesi`nden vazgeçmiyoruz. Anayasanın değiştirilemez hükümlerinin içinde yer alan hukuk devletinin gereğinin yapılmasını talep ederek, anayasal haklarımızı her türlü alanda toplumun tüm kesimlerinden kadınlarla dayanışarak sonuna kadar savunmaya devam edeceğimizi duyuruyoruz. Unutulmamalıdır ki hukuk herkese lazımdır.

Mimarlar Odası: ‘İstanbul Sözleşmesi Feshedilemez’ 

İstanbul Sözleşmesini feshetmek; kadınlara karşı şiddete, insan hakları ihlaline açıkça göz yummak ve aynı zamanda; şiddete uğrayan veya şiddete uğrama riski bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenleyen, 6284 sayılı “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun”u da işlevsiz bırakmak anlamına gelmektedir.

İstanbul Sözleşmesinin iptali kararı, özellikle kadına karşı şiddetin tırmandığı günümüzde ağır sonuçlar doğuracak kabul edilemez bir uygulamadır. İstanbul Sözleşmesi fesih kararı iptal edilmeli ve sözleşme hükümleri uygulanmalıdır.

Jeoloji Mühendisleri Odası Kadın Komisyonu

İstanbul Sözleşmesi, kadınların yıllar süren mücadeleleri sonucunda elde ettikleri kazanımlarıdır. Bu hukuksuz ve geçerliliği olmayan fesih işlemini kabul etmiyoruz! Kadınları ve çocukları hedef alan şiddetin cezasız kalmasına, kadın insan haklarının gasp edilmesine, ülkemizin karanlığa sürüklenmesine hiçbir şekilde izin vermeyeceğiz! Kadınların kendilerine dayatılan koşullar karşısında susmalarını, korkmalarını ve itaat etmelerini bekleyenlere inat İstanbul Sözleşmesi Yaşatır diyoruz!

Türkiye Barolar Birliği: Türkiye'nin imzasını çekmesi hukuka aykırı

Kamuoyunda İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen "Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi'nden Türkiye'nin imzasını çekmesi hukuka aykırıdır.

Öte yandan kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddet ülkemizin ve tüm dünyanın en önemli meselelerinden biri iken, şiddetle mücadelenin hukuki temellerini zayıflatacak, şiddet eylemlerinin faiillerini psikolojik olarak cesaretlendirecek, mağdurlarına ise korunmasızlık hissi verecek bu çekilme insan haklarının etkin biçimde korunması açısından da yerinde olmamıştır.

Şehir Plancıları Odası Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu

İstanbul Sözleşmesi`ni fesheden erkek egemen zihniyeti savunanlar; şiddet görenleri, kadınları, LGBTİ+`ları, çocukları yok saymıştır. Yasalarda Sözleşmenin getirdiği düzenlemeleri yapmak yerine şiddetin önlenmesi için hukuki bağlayıcılığı bulunan sözleşmeyi kaldırmak eril şiddeti, eril adaleti, katilleri güçlendirmekten, korumaktan başka bir niyeti barındırmamaktadır. Kadınların, cinsel yönelimleri sizin gibi olmayanların, sömürülen halkların üstüne basarak getirmek istediğiniz içi sadece para dolu olan gerici politikalarınızdan korkmuyoruz. Yaratmak istediğiniz korku rejiminizin karşısındayız.  Aile yapısını ve toplum düzenini bozduğunu iddia eden safsatalarınız da, oluşturmaya çalıştığınız eril hegemonya da yerin dibine batsın. Biz kadınlar korkmadan, yan yana duracak, İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmeyeceğiz!

DİSK/Gıda-İş: İstanbul Sözleşmesi yaşatır

Kadın işsizliğinin arttığı, her dört kadından neredeyse ikisinin işsiz olduğu gerçeği ortadadır. İşsizliğin, kadınları yoksullaştırdığı ve eşitsizliği derinleştirerek, şiddete daha açık hale getirdiği somut bir gerçektir. Pandemiyle birlikte ev içi iş yükünün ve şiddetin arttığı, kadınların ve çocukların bu şiddettin öznesi olduğu gerçeği ortadayken bu karar kabul edilemez. Yapılması gereken bu eşitsizlikleri giderecek ekonomik ve sosyal politikalar oluşturmak, kadın istihdamını artıracak, toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesini uygulayacak çalışmalar yapmaktır.

Sözleşmenin amacı kadına yönelik şiddeti önlemek, mağdurları korumak ve failleri kovuşturmaktır. Sözleşme kadınların temel bir insan hakkı olan şiddetten uzak bir yaşam hakkını savunur. Kadınların mücadele ile kazandıkları ve meclis kararıyla Türkiye’nin ilk imzacısı olduğu, İstanbul’da imzalandığı için adını buradan aldığı uluslararası bir sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi bir gece yarısı operasyonuyla tek bir kişinin imzasıyla yok sayılamaz.

Samsun’da DİSK, KESK, TTB ve TMMOB üyesi kadınlardan İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesine tepki

İstanbul Sözleşmesi, dün gece yarısı Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile feshedildi. Bizden önce kadın kelimesinin adı yoktu diyenler, onlardan sonra da hiç olmasın diye istediklerinden olsa gerek bu gece yarısı İstanbul Sözleşmesini feshettiler. Gece yarısı yayınlanan üç beş satırlık kararnamelerle halk iradesinin oluşturduğu meclis görmezden gelinmiş, fiili bir otokrasi oluşturulmuştur. Ama gözden kaçan önemli nokta bu kararnamenin yasalar önünde de kadınların gözünde de hiçbir anlamının olmayışıdır. Bu açıkça hukuka aykırı bir kararnamedir acilen iptal edilmelidir.



Bültene kayıt ol