Antikapitalist Öğretmenler: Haklarımız ve sağlığımız için greve hazırlanmalıyız

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 15 Şubat’ta okulları açmaya karar verdi. Bu konuyu Antikapitalist Öğretmenlerle konuştuk, KESK’in okulların açılması ile ilgili başlattığı kampanyayı değerlendirdik.

MEB 15 Şubat’ta okulların açılmasını istiyoruz dedi. Sizler bu konuda neler söyleyebilirsiniz. Okullarda salgına karşı önlemler alındı mı, aşılamada öğretmenler ne durumda?

Okullar Pandemi koşullarına uygun değil. Alt yapı, hijyen koşulları yeterli değil. Tüm yük öğretmenlerin üzerinde.  

Bilim Kurulu, öğretmenlerin aşılanmasının 15 Mart’a kadar yapılması gerektiğini söyledi. MEB’na bağlı 1 milyon, özel okullarda çalışan 1 milyon olmak üzere 2 milyona yakın eğitim sektöründe çalışan var. Sadece öğretmenler değil, yemek, temizlik, servis hizmetlerinde çalışan herkesin aşılanması gerekiyor. 

Sağlık çalışanları zorlu bir sürece girdi. Aşılanma oranı çok düşük. Askerlerin, polislerin aşılanmasına öncelik tanınıyor. Dolayısıyla öğretmenlerin aşılanması kolay görünmüyor. 

Eğitim emekçilerinin örgütleri salgınla mücadele konusunda, aşılama konusunda neler yapıyorlar?

Eğitim Bir-Sen bu konuda sessiz. Eğitim Bir-Sen, üyelerin sorularıyla ilgilenmek yerine AKP il teşkilatlarını geziyor. 

Eğitim Sen sosyal medyada aşılanma konusunda, salgına karşı önlem alınmadan okulların açılmaması konusunda faaliyetler yürütüyor. Her gün bir kampanya düzenliyor. Süreci gerçek anlamda dile getiren tek sendika Eğitim Sen. 

Türk Eğitim-Sen Türkistan sorunuyla ilgileniyor. Eğitim Bir-Sen 6284 sayılı yasanın uygulanmasına karşı kampanya sürdürüyor. Tabandaki işçilerin gündemi ise geçim sıkıntısı. 

Aşılama konusunda hükümeti uyarmak için neler yapılabilir, Antikapitalist Öğretmenler olarak programınız nedir?

Aşıyla ilgili bir imza kampanyası düşünüyoruz. Hem böylece yazılı metinleri pratiğe dönüştürmüş oluruz. Basın açıklaması yayınlamak yerine, imza kampanyası daha faydalı olur. 

İmza kampanyasını sendikalı, sendikasız tüm öğretmenlere, temizlik, yemek ve servis çalışanlarına yönelik düzenleyeceğiz. 

Kampanyamıza velilerden de imza alabiliriz. Özellikle temizlik malzemeleri ve hijyen koşulları sağlanması velilerin üzerinde. Temizlik ve hijyen koşullarını devletin karşılaması gerekliliği üzerinden velilerle görüşülebiliriz.

Eğitim Sen’de kongrede başlayan sıkıntılar devam ediyor, bu durum nasıl düzeltilir?

Eğitim Sen üyelerinin yaş ortalaması 45’in üzerinde. Bölünmüş, yan yana gelemeyen, parçalanmış bir hareket görüntüsü veriyor. Ama çalışanların talepleri ekseninde tabanda yan yana olursak, tepedeki insanlar da yan yana gelirler. Aşağıdan mücadele yükselirse Eğitim Sen’in geleceği olabilir. İşyeri merkezli, kararlı ve talepler etrafında yan yana gelen bir mücadele perspektifi gerekiyor.

Bugünkü gibi bundan sonra da mücadele deneyimlerini konuştuğumuz toplantıları yapmaya devam edelim. Sosyal medyada bir hareketlenme var. Bizim de bir tutum sergilememiz lazım.  

Bakanlık salgın konusunda vatandaşları suçladı, siz ne dersiniz?

Ziya Selçuk “vatandaştan biraz hassasiyet bekliyoruz” dedi. Vatandaş daha ne yapacak. KESK buna tepki gösterdi. Yaz döneminde, okulları açmadan önce, aylarca hazırlık yapıyoruz dediler. Ama okullar açıldığında ortada hiçbir hazırlık yoktu. Ne maske, ne hijyen koşulları, hiç bir şey yoktu. 

Velilerden para toplayıp hijyen malzemeler alındı. Hükümet tercihini tamamen sermayeden yana yapıyor. O nedenle taleplerimizi söylememiz önemli. Çünkü ipin ucunda olan bizleriz. Şubat’ın ilk haftasında birinci aşıları olmamız gerekiyordu. Mart başında da ikinci aşıları olmamız gerekiyor. Daha ortada aşı yok. Ama okulların açılışı konuşuluyor. Aşı talebini yükseltmek lazım. Ayrıca maske, seyreltilmiş sınıflar, ek ücretler gibi taleplerin karşılanması için merkezi bütçeden sağlık ve eğitime ayrılan kaynağın arttırılmasını istemek gerekiyor.

Öğretmenlerin özlük haklarında büyük kayıplar var. Örgütlenme komiteleri yok. Tüm bunları konuşmak için Eğitim Sen çalıştay yapmalı. Grev için tabanın hazırlanması gerekir.