Baldur fabrikasında patronun grev kırıcılığına ve gözaltılara rağmen grev başladı

25.12.2020 - 17:27

Kocaeli Çayırova'da kurulu bulunan Baldur Süspansiyon fabrikasında, patronun grev kırıcılığı girişimlerine ve sabah saatlerinde gerçekleşen gözaltılara rağmen, işçiler bugün greve başladı.

İşyerinde greve çıkmak için hazırlıklar sürerken, dört işçi ve bir sendika yöneticisi sabah saatlerinde gözaltına alındı. Gözaltına alınan 5 kişiden 4'ü öğle saatlerinde serbest bırakıldı.

Kocaeli Çayırova'da Şekerpınar Organize Sanayi Bölgesinde bulunan İspanya sermayeli Baldur Süspansiyon fabrikasında Birleşik Metal-İş sendikasına üye olan 3 işçi Ekim ayında işten atılmıştı. Bir yandan işçiler sendikalı olarak işe geri dönmek için fabrika önünde direnişlerine devam ederken Birleşik Metal-İş sendikası grev ilanını fabrikaya astı ve yapılan oylama sonucu grev kararı aldı.

Patron grev kırıcılığı yapmaya çalıştı

Birleşik Metal İş Gebze 2 No'lu Şube Sekreteri Engin Kulu, patronun grev kırıcılığı yapmak istemesine karşı haklarını kullandıklarını belirterek "Herkesi bize destek vermeleri için direniş alanımıza bekliyoruz" dedi.

Bireşik Metal-İş sendikasının sosyal medya hesaplarından yapılan duyuruda "bugün Grev uygulaması başlatacağımız Baldur Süspansiyon işyerinde, işveren grev kırıcı olarak içeri işçi sokmak istedi, buna engel olmak isteyen Şube Başkanımız ve üyelerimiz Gebze polisi tarafından gözaltına alındı" denildi.

İşçilere destek sürdü, grev pankartı asıldı

Greve çıkan işçilere Petrol-İş ve Özçelik-İş Sendikasına üye işçiler de destek verdi. Grev alanında sık sık "Baldur işçisi yalnız değildir", "Sadaka değil, toplu sözleşme", "Gözaltılar serbest bırakılsın", "Sendika haktır engellenemez", "İş ekmek yoksa barış da yok" ve "Direne direne kazanacağız" sloganları atıldı.

Bu fabrikaya sendika girecek

İşçilere seslenen Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şube Sekreteri Engin Kulu, sendikanın fabrikaya gireceğini belirterek, "Bu mücadele 4 yıldır süren bir mücadele. 55 gündür toplu sözleşme mücadelemizi yürütüyoruz, kapıda direniş çadırımızı kurduk. Birçok adım attık, hiç birine cevap alamadık. Bugün burada greve çıkıyoruz. İşveren grev kırıcılığı ile 'Ben istediğimi yaparım' demeye çalıştı. Bu fabrika burada olduğu sürece, sendikamız buraya girecek" dedi. 

Pandemi fırsatçılığı yapılıyor

Kulu'nun ardından konuşan Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, Baldur işçisinin her türlü saldırı ve hukuksuzluğa karşı mücadele ettiğini söyledi. Hukuksuzluğun her yerde olduğunu söyleyen Serdaroğlu, "Dün İstanbul'daydık, HSK Systemair işçilerinin sorunlarını dile getirmeye çalıştık. Çorum'da sendikalaşan 90 işçi yasak olmasına rağmen tazminatsız işten atılıyor, işsizlik sigortasından yararlanamıyor. Ama işten çıkarmayı yasakladı diye caka satanlar bunları görmezden, duymazdan geliyorlar. Bir kaç hafta önce Gebze'den Ankara'ya bir yürüyüş düzenlemek istemiştik. Vali önümüze engel çıkardı. İşçinin mücadelesine engel getiriyorlar. Geçenlerde Bilecik'te de aynısını yaşadık. İşçilere karşı günü birlik yasak getiriyorlar" dedi. 

Pandeminin fırsata çevrildiğini söyleyen Serdaroğlu, "Sokakları pandemi sürecinde de aşındırıyoruz. Başka şansımız yok. Mahkemeye verdik yıllarca bekledik, 5 sene sonra yetkimizi aldık, işveren yine saygı göstermiyor. Aylarca prosedürü yürüttük, işveren bizimle görüşmedi. Bunlar hep pandemi fırsatçılığı ile yapılıyor" dedi. 

Bakan yardımcısı “pandemide grev yasak değil mi” diye soruyor

Çalışma Bakan Yardımcısı ile telefonda yaptığı görüşmeyi aktaran Serdaroğlu, "Bakan Yardımcısı ile görüştüm, 'Yarın greve gidiyoruz, işveren sizin verdiğiniz yetki belgesini kabul etmiyor, görmezden geliyor' dedim. 'Pandemi sürecinde grev yasak değil mi?' diye bana soruyor. 'Yok, yasaklanmayan bir o kaldı' dedim. Ama gerek yok, sendikamız en çok grevi yasaklanan sendika. Son yıllarda her grevimiz yasaklandı" diye konuştu. 

Bunlar “çarklar dönsün” diyenlerden güç alıyorlar

İşçilerin birlikteliklerini koruyarak mücadelelerini sürdürmeleri gerektiğini vurgulayan Serdaroğlu, "Pandemi sürecinde kârlarına kâr katan patronlara karşı üç maymunu oynuyorlar, kimse kimsenin yanlışına müdahale etmiyor. Neden mi? Türkiye Cumhuriyeti'ni yöneten kabinenin bakanlarının çoğu patronlardan oluşuyor çünkü. Buralardan biz işçi lehine kararlar beklemiyoruz, çıkmaz. Bunlar çarklar dönsün diyenlerden güç alıyor. Anayasayı takmıyor, saygı duymuyorlar. Patronlar da güçlerini buradan alıyor. Bu ülkede artık işçi sınıfı yasa tanımaz işverenlere karşı birlikteliğini, mücadelesini ortaya koymalıdır. Hem canımızdan oluyoruz, hem de açlık sınırının altında rakamla çalışmaya mahkûm ediliyoruz. Bunun için artık direneceğiz" diye konuştu.



Bültene kayıt ol