Ekonomik durum hızla bozuluyor. Faizler yükseliyor, enflasyon yükseliyor, TL en değersiz para birimi. Vergi gelirleriyle ihracatın ithalatı karşılama oranı azalıyor, bütçe açığı artıyor.
Halkın ve emekçilerin ekonomik sorunları ise giderek ağırlaşıyor. En az 10 milyon işçi ve emekçi bu dönemde işsiz kaldı. Milyonlarcası daha düşük ücretlere razı olarak çalışmaya devam ediyor. Salgın döneminde çıkarılan yasalarla işçiler ücretsiz izne gönderiliyor, ücretsiz izne çıkarılan işçilere 1177 TL veriliyor. Açlık sınırı aylık 2500 TL’ye çıkarken, 2325 TL’lik asgari ücret artık işçilerin ulaşamadığı yüksek bir ücret haline gelmeye başladı.
Salgın koşullarında hazırlanan 2021 bütçesinde emekçilere, işçilere biraz olsun rahatlama sağlayacak bazı müjdeler bekledik. Ama nafile, 2021 bütçesi, işçi ve emekçilere 2020 bütçesine göre çok daha olumsuz koşullar sunuyor.
Bütçede eğitime ve sağlığa değil, faize para ayrılıyor
1360 milyar TL’lik harcama bütçesinde en fazla kaynak 528 milyar TL ile Hazine ve Maliye Bakanlığına ayrıldı. Çünkü alınan borçların ödemesini bu bakanlık yapacak. Borç ödemeleri için 179 milyar TL ayrılmış durumda.
1 milyonun üzerinde eğitim emekçisinin çalıştığı, 18 milyona yakın öğrencinin okullarında eğitim gördüğü Milli Eğitim Bakanlığına (MEB) 147 milyar TL ayrıldı. MEB bütçesinde, yeni okul yapımı, araç gereç alımı için ayrılan kaynaklar yok denecek kadar az. YÖK, üniversiteler ve diğer kurumlarla birlikte, eğitime bütçeden toplamda ayrılan kaynak ise 211 milyar TL.
Ekim ayı başında MEB, ihtiyacı olan 500 bin öğrenciye ücretsiz tablet dağıtacağını açıklanmıştı. Tablet tedarikinin yardım kampanyası şeklinde sürdüğünü öğrendik. MEB, tablet konusunda bütçeye ödenek koymamış.
Sağlık Bakanlığı bütçesi 77,4 milyar TL’de kalırken, şehir hastanelerine 16,4 milyar TL aktarılacak. Bu rakam 2020 bütçesinde 10,5 milyar TL idi. 10 milyar TL hastaneleri işleten şirketlere kira bedeli olarak, 6,4 milyar TL de sağlık hizmetleri için ödenecek. SGK’ya bütçeden verilecek para dahil edildiğinde, sağlığa ayrılan kaynak 238 milyar TL.
Silahlanma harcamaları artıyor
2021 yılı bütçesinde askeri ve güvenlik harcamaları, ekonomik krize rağmen artıyor. 2020 yılı bütçesinde yüzde 12 olan askeri ve güvenlik harcamaları payı, 2021 yılında 20 milyar TL artarak 148,5 milyar TL oldu, bütçe içindeki payı yüzde 13’e çıktı.
Cumhurbaşkanlığına bağlı tüm örtülü ve yedek ödenekler, Savunma Sanayii Destekleme Fonu kaynakları, iç ve dış güvenliğe ilişkin bazı kalemler ve kayıtlara geçmeyen tüm ‘gizli harcamalar’ bu rakamlara dahil değil. Nitekim 18 yılda örtülü ödenekten 19 milyar TL harcanırken, 2021’de örtülü ödenek için 6 milyar TL ayrıldı. 9,9 milyar liralık yedek ödenekle birlikte 2021 yılında Erdoğan’ın kullanabileceği örtülü ödenek miktarı 16 milyar TL’ye ulaşıyor.
İşçiler, bütçenin kendileri için harcanması konusunda mücadele etmelidir
Bir ülkede yaşayan herkesi yakından ilgilendiren merkezi bütçenin nasıl şekilleneceği önemlidir. İşçiler ve emekçiler, bütçe için mücadele etmelidir. Aksi halde siyasi iktidar, bütçe kalemlerini temsil ettiği kesimlerin, yani patronların talepleri doğrultusunda istediği gibi düzenler.
2021 yılı bütçesi için taleplerimiz:
• Asgari ücret bir ailenin geçimini sağlayacak şekilde belirlenmeli ve tamamen vergi dışı bırakılmalıdır.
• İşçilerin ücretlerine, satın alma güçlerindeki azalma dikkate alınarak zam yapılmalıdır.
• Emekçilerin borç faizleri tamamen silinmeli, borçlara erteleme ve ödeme kolaylığı getirilmelidir.
• Temel tüketim ürünlerine hiçbir şekilde zam yapılmamalıdır.
• Her haneye ücretsiz internet sağlanmalıdır. Elektrik, su, doğalgaz belli bir miktara kadar ücretsiz olmalıdır.
• Harcama üzerinden alınan dolaylı vergiler azaltılmalıdır.
• Yüksek gelir elde edenlerden ‘servet vergisi’ alınmalıdır.
• Eğitim, sağlık, aile ve çalışma bakanlığı bütçeleri arttırılmalıdır, silahlanma harcamalarına son verilmelidir.
• Müşteri garantili kamu özel işbirliği projeleri ( KÖİ) iptal edilmeli, şehir hastaneleri kamulaştırılmalıdır.
Türk-İş: Torba yasa geri çekilsin
Meclis’te görüşmeleri devam eden 25 yaş altı ve 50 yaş üzerindeki işçilerin kıdem tazminatının gaspının da yer aldığı istihdam paketine karşı eylemler sürüyor.
Türk-İş bölge ve il temsilcilikleri pek çok kentte eylem ve açıklamalar yaptı. Eylemlerde, teklifin derhal geri çekilmesini isteyen Türk-İş’in merkezi açıklaması okundu.
AKP’nin teklif ettiği, 25 yaş altı ve 50 yaş üstündeki çalışanlar için belirli süreli sözleşmelerin iki yıla kadar koşulsuz olarak yapılmasına imkân veren düzenlenmenin TBMM’den geri çekilmesinin istendiği eylemler yasa geri çekilinceye kadar devam edecek. Türk-iş’e bağlı işyerlerinde, işçiler mesai çıkışında alkışlı protesto eylemleri yaptılar.
DİSK: Metal fabrikalarında işçiler kıdem hakkını savunmak için eylemde
DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş sendikasına üye işçiler, başta Kocaeli’nin Gebze ilçesindeki Makina Takım, Legrand, ARPEK, Schineder, Yücel Boru, CAVO, Dostel, Grid, Sarkuysan, Çayırova Boru fabrikaları olmak üzere örgütlü oldukları tüm fabrikalarda eylem yaparak torba yasanın geri çekilmesini talep etti.
İşçiler, eylemlerde sık sık “Hükümet şaşırma sabrımızı taşırma”, “Kıdeme uzanan eller kırılsın” sloganları attı.
Hak-İş: Hakkımızı helal etmiyoruz
Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, katıldığı bir TV programında mecliste görüşülen AKP'nin torba yasası hakkında şunları söyledi:
“Bizim on yılı aşkın süredir verdiğimiz bu mücadele son dakika eklenen bir düzenleme yok sayıldı. Biz bunu hak etmedik ve bu düzenlemeyi getirenlere biz hakkımızı helal etmiyoruz. Bu adalete, hakkaniyete ve sendikal özgürlüğe vurulmuş bir darbedir.”
(Sosyalist İşçi)