İktidara yakınlığıyla öne iki sendikal konfederasyon, hükümete sert eleştirilerde bulundu.
Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, katıldığı bir TV programında mecliste görüşülen AKP'nin torba yasası hakkında şunları söyledi:
“Bizim on yılı aşkın süredir verdiğimiz bu mücadele son dakika eklenen bir düzenleme yok sayıldı. Biz bunu hak etmedik ve bu düzenlemeyi getirenlere biz hakkımızı helal etmiyoruz. Bu adalete, hakkaniyete ve sendikal özgürlüğe vurulmuş bir darbedir.”
Hak-İş Federasyonu, Türk-İş ve DİSK ile ortak bir açıklama yaparak torba yasanın geri çekilmesini istemişti.
"Geçinemiyoruz"
Memur-Sen ise Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tonbul imzalı açıklamasında TL'deki değer kaybı, hayat pahalılığı ile birlikte "Geçinemiyoruz" diyerek şunları belirtti:
" Kur, enflasyon ve faiz tarafındaki olumsuz seyir, emek tarafının bütçesine zarar veriyor. Şunu herkesin görmesi ve kabul etmesi gerekir ki; artan kur, enflasyon, faiz, emtia fiyatları reel kayıp üretiyor. Memurun gelir rakamları sabit, gider rakamları ise sürekli yükseliyor ve bu durum kamu görevlilerinin alım gücünü, dayanma eşiğini sürekli aşağıya çekiyor."
Memur-Sen şu toplu sözleşmelerle gerçek hayattaki durumu karşılaştırarak emekçilere daha fazla kaynak ayrılması gerektiğini söyleyerek Berat Albayrak tarafından yürütülen Yeni Ekonomik Programı eleştirdi:
"Sendikalarımızın uyarıları kulak ardı edilerek açıklanan toplu sözleşmenin resmi gazete yayımlandığı Ağustos 2019'da 5.82 TL olan dolar, 2020 Kasım ayında 8.53 TL'ye yükselmiştir. Dolar bu süre zarfında yüzde 46.56 artmıştır. Aynı dönemde gram altın 250 TL'den 527 TL'ye yükselerek yüzde 110 artış göstermiştir."
"Ekonomik dengelenme, ekonomik büyüme, sosyal maliyeti düşürme devletin emek tarafının payını artırmasıyla sağlanabilir. Ekonomik parametrelerdeki olumsuzluğu gidermenin yolu, emek tarafını desteklemekten ve bütçeden aldıkları payı yükseltmekten geçer."
Kamu emekçileri arasında en fazla üyeye sahip Memur-Sen, kamu çalışanlarının ücretlerinin artırılmasını istiyor.
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.