Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Genel Merkez’de düzenlediği online basın toplantısında hükümetin yanlış politikalarda ısrar ettiğini ve artan salgın vakalarının sorumlusunun hükümet olduğunu belirtti.
Toplantıda konuşan SES Eş Genel Başkanı İbrahim Kara, “Sağlık Bakanlığı, kendi yayınladığı rehberdeki zorunlu uygulamaları dahi hayata geçirmemiştir. Bu sorumluluktan halkı suçlayarak kaçamazsınız” diyerek vaka bilgilerinden haberdar olan hastane birimlerinin de yetkilerinin daraltıldığına ilişkin girişimlerin olduğunu söyledi.
Bakanlığın inandırıcılığı kalmamıştır
Türk Tabipleri Birliğini’nin, SES’in, meslek örgütlerinin ve bilim insanlarının tüm çabalarına ve uyarılarının iktidarın kulak tıkadığını söyleyen SES Eş Genel Başkanı İbrahim Kara, salgının en başından beri şeffaf davranılmadığını, şimdi ise açıklanan verilerin dahi birbiri ile uyuşmadığını ifade ederek, “Sağlık Bakanlığı tarafından yeni hasta sayısının 1083 olarak açıklandığı gün, sadece Ankara'da yeni 1000 vaka tespit edilmişti. 2 Ağustos'ta Malatya valisi günlük 100 vaka açıklarken, Sağlık Bakanlığı Malatya'nın da içinde olduğu 7 il için günlük 45 vaka göstermişti. Bu tablolar karşısında bakanlığın inandırıcılığı kalmamış, halk da küçümsenmiştir” dedi.
Bu sorumluluktan halkı suçlayarak kaçamazsınız
Salgının başından itibaren halkın sağlığından çok ekonomik ihtiyaçların baz alındığını, bugünkü aşamaya adım adım gelindiğini ifade eden Kara, “Bu süreçte Sağlık Bakanlığı kendi yayınladığı rehberdeki zorunlu uygulamaları dahi hayata geçirmemiştir. Bütün bu tabloya, Ayasofya’nın açılışı, bayramın etkileri, turizm hareketliliği, fabrikalarda önlemsiz çalışmaların yaygınlaşması gibi etkenlerin sonuçları henüz tam olarak eklenmemiştir. Gerekli önlemlerin hayata geçirilmediği bir ortamda, salgın tablosunun sorumluluğunun halka yüklenmesi kabul edilemez. Bu sorumluluktan halkı suçlayarak kaçamazsınız” diye belirtti.
Salgınla mücadelede yeni dönem diye sunulan genelgelerin içeriğinde bir şey olmadığını, sadece bugüne kadar yapılmayanların halka ilanının olduğunu söyleyen Kara, “İçişleri Bakanlığının kurduğu ekibin ise bir kolluk denetimi dışında hiçbir önemi yoktur. Sorumluluk, bir kez daha bakanlık kanalı ile vatandaşa yüklenmek istenmektedir” diye vurguladı.
Bilimsel yöntem ve tedbirlere uygun önlem alınmalı
Salgının ilerlediğine ve vakaların arttığına dikkat çeken Kara, “Salgın aşamasına göre her yerde bilimsel yöntem ve önerilere uygun tüm tedbirler kurumsal koordinasyon sağlanarak alınmalı ve hayata geçirilmelidir. Önümüzdeki dönem gribal enfeksiyonların da yaygınlaştığı dönemler olacağından endişemiz daha da artmaktadır. Bu koşullarda okulların açılması doğru değildir” dedi.
Kovid-19 tanısı konulan hastaların yatarak tedavisine ilişkin sürecin de değiştirildiğine değinen Kara, “Değişikliğin önemli nedeni yoğun bakım yataklarındaki doluluk oranının çok yükselmesi. Aynı zamanda yatışı azaltarak doluluk oranını az göstermeye çalışıyorlar. Bu uygulamadan vazgeçilmelidir. Bilimsel yöntemler ve tedavi süreçleri neyi gerektiriyorsa ona uygun bir düzenleme yapılmalıdır. Özel hastaneler kamuya devredilerek salgın kapsamındaki kamu hizmetlerinde kullanılmalıdır. Eve gönderilen hastaların koşulları değerlendirilmelidir" dedi, test sayısında da ciddi sıkıntılar olduğunu belirtti.
Kovid-19’a bağlı ölüm olduğu halde başka tanı ve gerekçelerle ölümlerin kayıtlara geçirilmesinin çok arttığını ifade eden Kara, sağlık emekçilerinin çalışma koşullarının da artık sınırı aştığını söyledi. Kara, “Kovid servislerinde çalışan emekçilerin enfekte olması ‘olağan’ kabul edilmekte ve pozitif tanı alanlar rutin olarak çalıştırılmaya devam edilmektedir. Artık sürecin böyle yürütülmesi imkansızdır. Vakit kaybetmeden, en azından OECD ortalamalarına uygun sayıya ulaşacak sağlık emekçisi istihdam edilmesi için bir an önce adım atılmalıdır” dedi.
Mardin'de günlük 100 tanı konuluyor
Kendilerine gelen bilgilere göre vaka sayılarını görmekle yetkili olan hastane birimlerinin yetkilerinin daraltıldığını, hastane durum bilgilerinin sadece İlçe Sağlık Müdürlüklerinde toplanmasına yönelik girişimler olduğuna dikkat çeken Kara, “Mardin'den ulaştığımız bilgilere göre günlük 100 vakaya tanı konulmakta; 1 Haziran öncesi 800 olan vaka sayısı 1 Haziran sonrası 6 bine yükselmiş bulunmaktadır. Servis ve yoğun bakım yatak doluluk oranı yüzde 100'e yaklaşmıştır. 1 Haziran öncesi 80 enfekte sağlıkçı bulunurken, 1 Haziran sonrası sayı ne yazık ki 300'e ulaşmıştır. Urfa'da 1 Haziran öncesi 420 vaka bulunurken 1 Haziran sonrası vaka sayısı 9 bin 60'a yükselmiş; 40 olan enfekte sağlıkçı sayısı 1 Haziran sonrası 430 olmuştur. Van'da ise 1 Haziran öncesi 5 enfekte sağlık emekçisi varken, 1 Haziran sonrası 51'e yükselmiştir. Ankara için günlük bin yeni vaka tespiti söz konusudur” diye konuştu.