Eğitimin ne zaman ve nasıl başlayacağına eğitimcilerle öğrenciler karar vermelidir

Özel okul patronlarının kâr hırsı, öğrenci, öğretmen ve halk sağlığını tehdit ediyor.

Antikapitalist Çalışanlar'ın açıklaması:

Türkiye Özel Okullar Derneği Başkanı Nurullah Dal, okullarda eğitimin başlamasını istemiş. Bunu söylerken, okulların açılmasını riskli gören sendikalara ve öğretmenlere çamur atmayı da ihmal etmemiş. Öğretmenlerin işe gitmeden maaş almak için okulların açılmasını istemediklerini öne sürmüş.

Türkiyede özel okulların en büyük güvenceleri, ucuz işi gücü olarak kullandıkları, bakanlık tarafından ataması yapılmayan öğretmenler. Bu kan emici vampirler, okul tatil olur maaş vermez, maaşı asgari ücretten gösterir, kıdem tazminatı almaması için öğretmeni istifaya zorlar, onlarca saat fazla mesai yaptırır ücretini ödemez, bunları dile getiren bir öğretmen çıkınca da “senin yerine çalışacak çok kişi var kapıda” der. Özel okullarda sendikalaşmaya karşı da bu kişiler direnç gösterir. Sonra da “biz aslında eğitimi düşünüyoruz” derler.

Bütün dünyada ve Türkiye’de salgının birinci mi yoksa ikinci mi evresinde olduğumuz tartışılırken, günlük vaka sayıları her yerde artmaya başlamışken, bu dernek başkanının sözleri öğrencilerin, öğretmenlerin ve velilerin sağlığını hiçe saymaktır, ayrıca öğretmenlere hakaret etmektir.

Türkiye’de okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise düzeyinde toplam 66 bin 849 okul bulunuyor. 16 milyon 535 bin öğrencinin öğrenim gördüğü bu okullarda, 1 milyon 77 bin öğretmen görev yapıyor. Böylesine devasa bir sistemin, virüs koruma önlemlerinin nasıl alınacağı tam olarak tespit edilmeden faaliyete geçirilmesi, bugüne kadar alınan tüm hatalı kararların en korkuncu olur.

Öğrencilerin çoğu virüs taşıdığından habersiz, hastalığı hiçbir belirti göstermeden atlatıyorlar. 1-2 belirtisi olanlara da ağır hasta olmadıkları için test yapılmıyor. Çocukların hasta oldukları, ancak ‘virüsü riskli bir kişiye bulaştırdıklarında’ anlaşılıyor. 

Okullar açılırsa elbette belli tedbirler alınacaktır, ancak bu tedbirleri sürdürmek kolay değil. Sınıflarda ortalama 24 kişi bulunuyor. Bazı sınıfların öğrenci sayısı 50 olabiliyor. 1.5 metreden aşağı mesafeler tehlikeli. Hele bir de çocuk maskesini çıkaracaksa, bu mesafenin en az 2 metre olması gerekir. Okullarda bu mesafenin sağlanması imkansız.

ABD, Georgia’da bir yaz okulunda, dersler açık havada yapılmasına rağmen virüs taşıyan bir çocuk, diğer çocukların yüzde 44’ünü enfekte etti. Yani çocukların virüsü birbirlerine bulaştırma hızı, yetişkinlere göre çok daha fazla.

Virüsün bu yayılma hızı devam ettiği sürece, okulları açılırsa, diğer görevlilerle ve velilerle birlikte toplamda yaklaşık 30 milyon kişinin sağlığı risk altına girer. Ama tek bir kişi, 30 milyon kişinin sağlığını hiçe sayan, sorumsuzca bir açıklama yapabiliyor.

İnsanların bu koşullarda çocuklarını okula göndermelerini istemek cinayettir. Eğitimin ne zaman ve nasıl başlayacağı konusunda, öğretmen sendikalarının, öğrencilerin katkısı alınmadan herhangi bir karar alınmamalıdır.