İşçi sınıfının gündemini bir süredir işçilerin kıdem tazminatlarını fona devretme konusu meşgul ediyor.
Bir yandan Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi adı altında kıdem tazminatları fona aktarılarak, bir yandan da 25 yaş altı ve 50 yaş üstü çalışanlar başta olmak üzere esnek-güvencesiz çalıştırma yaygınlaştırılarak, kıdem tazminatı hakkı yok edilmek isteniyor.
Pandemi koşullarında milyonlarca insan yaşam mücadelesi verirken, işsizlik rekorları kırılmışken, AKP iktidarı kıdem tazminatına el uzatmakta ve daha esnek, daha güvencesiz bir çalışma dayatmaktadır.
Türk-iş ve DİSK’in bir günlük uyarı eylemleriyle şimdilik Eylül ayına ertelenmiş olsa da konunun yakın zamanda tekrar gündeme geleceği kesin. Çünkü kasası boşalan AKP iktidarı, bulduğu bütün paralara el koymak istiyor ve kıdem tazminatları bugünlerde iktidarın kolayca el koymayı umduğu kaynak gibi görünüyor.
AKP iktidarının sözcüleri bu değişikliği “işçilerin büyük bir kısmının kıdem tazminatından yararlanamadığı, dolayısıyla bu durumun bir eşitsizlik yarattığı” gerekçesiyle savunuyor. Oysa, istenirse böyle bir eşitsizliği ortadan kaldırmak, kıdem tazminatından bütün işçilerin yararlanmasını sağlamak hiç de zor değil. Ama elbette amaç başka, amaç kıdem tazminatlarına fon aracılığı ile el koymak, iktidarlarını sürdürmek için yeni para bulmak.
İşçilerin en önemli kazanımı
Korona salgını sonrasında yaşanan krizle birlikte giderek daha da yoksullaşan işçiler açısından kıdem tazminatı; işsiz kaldıklarında hayatlarını sürdürebilmeye yardımcı olan mali bir destek, emeklilik sonrasında ihtiyaçları için harcanabilecek toplu bir para demek. En önemlisi de kıdem tazminatı, işçilerin kolayca işten atılmalarını önleyen, en azından zorlaştıran bir iş güvencesidir.
Kıdem tazminatı, işçinin 1 yıl boyunca çalışmasının ve yılda 1 aylık ücretinin karşılığı olarak hesabında tutulması gereken bir hak, ödenmemiş bir ücrettir. Dolayısıyla bu hakkın zamanı geldiğinde ona ödenmesi kadar normal bir şey olamaz.
Kıdem tazminatı miktarı azaltılacak
Söz konusu Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi için, zorunlu ve isteğe bağlı olmak üzere iki formül üretildiği anlaşılıyor. Zorunlu olacak olan birinci formüle göre; her bir çalışma yılı için 30 günlük ücret tutarında ödenen kıdem tazminatının 19 günlük kısmını işveren ödeyecek, 11 günlük kısmının ödemesi fondan yapılacak.
İsteğe bağlı olacak ikinci formüle göre ise; işçi, işveren ve devletin katkı sağlayacağı bir fon oluşturulacak. Fona yüzde 6 oranında prim ödemesi yapılacak. Bunun 4 puanı işveren tarafından karşılanacak, 0,5 puanı çalışandan kesilecek, devlet 1 puan katkıda bulunacak. Vergi indirimi yoluyla 0,5 puanlık ilave prim katkısı yapılarak yüzde 6 oranı tamamlanacak.
Böylece 1980 öncesinde yıllık 45 gün olarak hesaplanan, 12 Eylül askeri diktatörlüğü döneminde 30 güne indirilen yıllık kıdem tazminatı tutarı, bu tasarı ile 19 güne indirilecek.
Devlet kamusal emeklilik sunma sorumluluğunu sırtından atacak.
Kıdem tazminatının fona devri ile birlikte, özellikle neo-liberalizm döneminde topluma karşı sorumluluklarının büyük bir kısmını üzerinden atan devlet, kamusal emeklilik hizmeti verme sorumluluğundan da kurtulmaya çalışıyor.
Bunun bir sonraki aşaması kamu emekçilerinin emeklilik ikramiyesi ile ilgili olarak yapılacak düzenlemedir. Eğer kıdem tazminatları TES ile ortadan kaldırılırsa sıranın kamu emekçilerinin emekli ikramiyesine gelmesi şaşırtıcı olmaz.
Tek yol direniş
Kıdem tazminatını ortadan kaldırmaya, daraltmaya, budamaya, işçi sınıfının belirli kesimlerini bu haktan mahrum etmeye yönelik her girişim, direniş ile karşılanacaktır.
Kıdem tazminatını bir işveren sorumluluğu olmaktan çıkaracak, iş güvencesi dayanağı işlevine son vererek işten çıkarmaları kolaylaştıracak, işverene iş sürecinde keyfiyet olanağı verecek, son ücret ile bağını kopararak kıdem tazminatının miktarını düşürecek planları, işçi sınıfı asla kabul etmez.
Fon, kıdem tazminatımıza, birikmiş emeğimize ve geleceğimize el koymak demektir. Kıdem tazminatı ile ilgili konuşulacak tek şey, mevcut sistemin güçlendirilmesi, kuvvetlendirilmesi, bir gün bile çalışsa tüm işçilerin istifa hali dahil, kıdem tazminatını alacağı bir düzenlemenin yapılmasıdır.
(Sosyalist İşçi)