TTB: “Normalleşme” sürecinden endişeliyiz

06.06.2020 - 09:00

Türk Tabipleri Birliği (TTB), salgında henüz ilk dalga atlatılmamışken başlatılan  “normalleştirme” sürecinden kaygı duyduklarını açıkladı.

Açıklama özet olarak şöyle:

Salgın devam ediyor, Türkiye henüz ilk dalgayı tam olarak atlatamamışken kamuoyunda adına “normalleşme” denilen hızlı bir süreç yaşıyor. Tüm ülkeye yayılmış, her ilde ve bölgede farklı dinamiklerle ve sayılarla seyreden salgında kısıtlamaların kaldırılması kaygı uyandırmaktadır. AVM’lerde alınması gereken önlemleri içeren rehberin, AVM’ler açıldıktan iki hafta sonra yayımlanmış olması, sürecin işleyişinde problem olduğunu göstermektedir.

Adına “normalleşme” denilen bu sürecin önümüzdeki dönem için kaygılarımızı ve endişelerimizi arttıran bir şekilde ilerlediği görülmektedir. Geçiş sürecinde göz önüne alınması gereken kriterleri tekrar hatırlatıyoruz.

• COVID-19’un bulaşmasının kontrol altına alınmış olduğu kanıtlanmalıdır.

• Sağlık sistemi her vakayı tespit edebilmeli, izole edebilmeli, test uygulayıp, tedavi etmeli ve her temaslı kişiyi izleyebilmeli, karantinaya alabilmelidir.

• Huzurevleri, rehabilitasyon merkezleri, bazı hastaneler, cezaevleri gibi duyarlı nüfusun toplu olarak bulunduğu yerlerdeki ve mülteciler gibi dezavantajlı topluluklardaki salgın riski en düşük düzeye indirilmelidir.

• Okullar, fabrikalar, iş yerleri fiziksel mesafe, el yıkama olanakları, solunum hijyeni ve beden ısısı izlemleri vb. gerekli korunma önlemlerini oluşturmalıdır.

• Bulaş riski yüksek topluluklara yeni vakaların girişi ve bu topluluklardan dışarıya vaka çıkışının riski yönetilebilir olmalıdır

• Toplumların geçiş süreci konusunda bilgilendirilmiş, bu sürece katılımları sağlanmış olmalıdır.

Bütün salgınlarda olduğu gibi sağlık çalışanları için en riskli dönem yöneticilerin kendilerini övmeye başladığı, topyekün sağlık mücadelesinden siyasal rant devşirmeye odaklandığı ve toplumun normalleşme adı altında korunma reflekslerinin zayıfladığı anlardır.

Kişilerin pandemi tedbirlerine uymasını tekrarlamak yetmez. Yaşamın her alanının ve anının pandemi tedbirlerine göre planlanması ve topluma hem örnek hem de yol gösterici olunması gerekir. 

Salgın konusunda alınacak kararlar popülizmden etkilenmemelidir. Toplumun sağlığı başta olmak üzere bütün insani, ekonomik ve sosyal ihtiyaçların sosyal devlet anlayışıyla karşılanacağı adımlar atılmalıdır. COVID-19 salgınına karşı; ancak bilimsel veriler ışığında, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının büyük çabası ve toplum katılımı sağlanarak başarı sağlanabilir.



Bültene kayıt ol