İstanbul’da üniversite hastanesinde çalışan bir hasta bakıcı Marksist.org’un sorularını cevapladı.
İlk vakalar geldiğinde hazırlık, eğitim, koruyucu ekipman durumunuz nasıldı?
Ben bir üniversite hastanesinde hastabakıcı olarak çalışıyorum. İlk koronavirüs vakası açıklanmadan önce hastanede sürecin nasıl işleyeceğine yönelik net bir açıklama olmadı. Bizlere ilk vaka açıklandıktan sonra, korunma ve hastalıkla baş etme konusunda bilgiler veren bir sunumla eğitim çalışması yapıldı. Günlük bilgilendirmeler dışında bir eğitim ya da seminer düzenlenmedi. Hastanenin idarecileri de sürecin nasıl yönetileceği konusunda bir fikre ya da bilgiye sahip değildi, ancak kısa sürede bir binanın tamamen Covid-19 enfekte olan hastalara ayrılması, diğer servislerin ise ihtiyaç duyulması halinde yine Covid-19 Servisi’ne dönüştürülebileceği bildirildi.
Önlemlerin alınmaya ve koruyucu ekipmanların dağıtılmaya başlandığı ilk bir hafta büyük sorunlar yaşadık. Ekipmanlar yeterli değildi ve dağıtımında problemler yaşanıyordu. Bu süre zarfında önce kendi imkânlarımızla ihtiyaç duyduğumuz araçları temin ettik. Üniversite hastanesi olmasından ötürü bakanlıktan gerekli ödenekler de alınamıyordu. Buna karşın birçok eski hastane mensubu ve hayırseverler tarafından ekipman ve nakit olarak bağışlar yapıldı. Bir haftalık bir süre zarfında bu sorunlar çözüme kavuşturuldu. Bakanlık ne gibi bir destek ya da yardımda bulundu bunu bilmiyorum. Ancak şu anda ekipmanlar günlük olarak ve yeterli sayıda geliyor. Bir giyim zincirinin yaptığı önlük bağışı oldu. Bunların kalitesi ve koruyuculuğu da şimdilik yeterli görünüyor.
Personel açığınız var mı? Yeterince dinlenebiliyor musunuz? Arkadaşlarınızdan pozitif çıkan oldu mu? Koşulları gereği izine çıkan personel oldu mu?
Ben Covid-19 servisinde çalışmıyorum ancak bizim bölümümüzde çalışan hemşirelerin önemli bir kısmı ve diğer yardımcı sağlık çalışanları bu servislerde çalışmaya başladı. Hastane genelinde olsa da henüz kendi çevremizde koronavirüs testi pozitif çıkan bir arkadaşımız yok. Acil olmayan ameliyatların hastane genelinde durdurulmuş olması da iş yükümüzü oldukça hafifletti. Kendi servisimizde dinlenme ve konfor olanaklarımız uygun. İlk vakanın açıklanmasından birkaç hafta sonra isteyen çalışanlara hastane çevresinde kalacak otel, misafirhane ve buralardan servis gibi imkanlar sunuldu. Çalışma saatleri de 24-72 ya da 24-48 olacak şekilde yani bir tam gün mesai, iki veya üç gün izin olacak şekilde değiştirildi. Bildiğim kadarıyla Covid-19 Servisi’nde çalışanlar da bu mesai saatleriyle çalışıyor. Bu süreçte yalnızca hamile olanlara izin hakkı tanındı. Bu giden arkadaşlarımızın yerine ise herhangi bir atama ya da görevlendirme yapılmadı. Şu an tüm hastane Covid-19 Servisi’ni ayakta tutmak adına yönetilir durumda.
Sağlık çalışanlarının 3 ay boyunca ek ödeme alacakları söylendi. Siz bu ödemeden faydalanacak mısınız?
Ek ödemeler hem üniversite hastanesi olmamız hem de kendi içinde hali hazırda bir döner sermaye sistemiyle çalışıyor olmamızdan dolayı oldukça sorunlu. Ben hastabakıcı olarak henüz herhangi bir ek ödeme almadım. Ayrıca yemek, temizlik ve güvenlik görevlisi olarak çalışan arkadaşlarımızın bu ödemeyi alamayacağı söylendi. Bir söylentiye göre de üniversiteler ve bakanlık arasında bir anlaşmazlık yaşanmış ve üniversite hastaneleri bu uygulamadan faydalanamayacakmış. Zaten açıklanan tablolarda doktor, hemşire, hastabakıcı gibi aynı iş yerinde farklı görevler yürüten çalışanlar arasında ek ödemeler bakımından derin bir uçurum vardı. Hem bu eşitsizlik giderilmedi, hem de bu konuda bir belirsizlik hâkim.
Bu yoğun zamanlarda bizi kırmadığınız ve sorularımızı yanıtladığınız için çok teşekkürler.