İktidar 23 Nisan’dan geçerli olmak üzere 4 gün sokağa çıkma yasağı ilan ederken, diğer yandan fabrikaların çalışması önündeki tüm engelleri kaldırdı.
Valiliklerin geçen hafta özel izin verdiği fabrikalar için öne sürdüğü “Daha önceden sözleşmeye/taahhüde bağlanmış ve belirlenen süre içerisinde yetiştirilmesi gereken ihracata konu; mal, malzeme, ürün, araç-gereç üreten iş yerleri ve tesisler” konuları sokağa çıkma yasağının dışında tutuldu.
Hükümetin genelgesine tepki gösteren İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü (İİSŞP) Sinan Ceviz, “Fabrikalar çalışacak, marketler iki gün işleyecek. Bunun adı da tedbir olacak. Bu kapsamın anlamı şu; işçi çalışacak hayatı hiçe sayılacak” dedi.
Sinan Ceviz, halkın sağlığını tehlikeye atacak uygulamaların art arda hayata geçirildiğine dikkat çekerek “Sokağa çıkma yasağına işçiler dahil edilmeyerek, yaşamları tehlikeye atılıyor” dedi.
23 Nisan’da uygulamaya sokulacak 4 günlük sokağa çıkma yasağında, yasaktan muaf tutulanların kapsamı hükümet tarafından genişletildi.
Daha önce “ihracat” gerekçesi ileri sürülerek özel izin almak zorunda kalan fabrikaların,buna gerek kalmadan üretime devam edebilecekler, bu fabrikalarda çalışan işçilerin çalışmasının önü açıldı. Konu ile ilgili açıklama yapan İİSŞP sözcüsü Sinan Ceviz “Bu kapsamın anlamı şu; işçi çalışacak hayatı hiçe sayılacak. Bilim diyor ki izolasyonu artır, karantina uygula. Sendikalar diyor ki bunu yapmak için zorunlu yerler dışındaki iş yerlerinde üretim dursun, işçiler ücretli izne ayrılsın. Böylece işçiler de evde kalsın, aksi halde salgın engellenemez.”
Hükümetin sendikaların ve bilim insanlarının taleplerini üretim sürsün diye görmezden geldiğini ifade eden Ceviz, “Patronlara kalsa hepsinin işi acil, hepsinin malları yetişecek. Bu durumda işçiyi düşünen olmayacak. Fabrikalar çalışacak, marketler iki gün işleyecek. Bunun adı da tedbir olacak. Bilime kulak verilmeli ve etkin bir karantina uygulanmalıdır, toplum sağlığı için çalışması zorunlu yerlerin dışındaki işyerleri ücretli izne ayrılmalıdır.
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.