"Evde kalın" çağrıları yapılırken on binlerce market işçisi her gün işe gidiyor ve güvenliksiz koşullarda çalışmaya devam ediyor.
Türkiye’de ilk korona virüsü vakası görülmesinin ardından Sağlık Bakanlığı'ndan 'zorunlu olmadıkça evden çıkmayın' uyarısı yapıldı. Bu uyarıyla birlikte halk marketlere akın ederek rafları boşalttı. İçişleri Bakanlığı, 81 ile genelge göndererek birçok işletmenin kapatılması yönünde karar aldı. Bu karara uymayan işletme sahiplerine ise yasal işlem başlatılacağını açıkladı. Marksist.org'un konuştuğu market çalışanları ise kalabalık ortamda, hijyen ve 1.5 metre mesafe kuralı uygulanmaksızın çalışmakta olduklarını söyledi. Özellikle Sağlık Bakanlığı’nın “evde kal” çağrısından sonra oluşan izdiham nedeniyle uzun saatler, molasız, korunaksız, çalışmaya zorlandıklarını belirttiler.
Tez-Koop İş Sendikası İstanbul 5 No'lu Şube Başkanı Selahattin Karakut, market çalışanlarının hepsinin tehdit altında olduğunu söyledi. Karukut, çalışanların iş güvenliğinin sağlanmasını, marketlerin açık olması gerekiyorsa mevcut sistemin değiştirilerek önlemler alınmasını talep etti. Ayrıca, kapatılan işyerlerinde çalışanların ücretlerinin kesilmemesi gerektiğini, bundan sonraki süreçte konuyu takip edeceklerini belirtti. Patronların çalışanlar sayesinde kâr ettiklerini, bu süreçte öncelikle işçileri korunması gerektiğinin de altını çizdi.
Hem çalışanların hem de halkın sağlığı için örgütlenme şart
Açıklamanın ardından sendikalı marketler çalışma koşullarında biraz iyileşme sağlandı. Bazı marketlerde günde bir defa maske verilmeye başlandı. Ayrıca kolonya ve ateş ölçer dağıtıldı. Mesai saatleri 09:00-17:30 arasında vardiyalı olarak düzenlendi. Ancak sendikaların olmadığı işyerlerinde, özellikle mahalle aralarında çalışılan marketlerdeki işçilerin durumlarında bir iyileştirme yapılmadı.
Market çalışanlarının güvencesiz koşullarda çalıştırılması, halk sağlığı açısından da tehlikeli sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle market çalışanlarının talepleri derhal yerine getirilmelidir.
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.