Mobbing, işten çıkarma, mahkemenin işe iade kararını tanımama, çalışanın tazminatı eksik yatırma... Kıymet Aram, Greenpeace Akdeniz ofisi önünde adalet istiyor.
2010 yılından itibaren, 8 yıl Greenpeace’te çalışan Kıymet Aram çalışma süresinin son 4 yılında kesintisiz olarak mobbinge tabi tutuldu. Bulunduğu pozisyon bir başka kişiye verildi, kendisi bir alt pozisyona indirildi. Aralık 2018’de işten çıkarılan Aram, İstanbul 23. İş Mahkemesi’ne işe iade davası açtı. Davayı kazandı, ancak iş başı yaptırılmadı. Kıymet Aram’ı mahkeme kararına rağmen işe almayan Greenpeace yönetimi, tazminatını da eksik yatırdı.
Aram çalıştığı dönemdeki karşılığı ödenmemiş fazla mesailerle ilgili bir dava daha açtı, bu davayı da kazandı. Greenpeace yönetimi bu dava sonucu ödemesi gereken tazminatı ise henüz ödemiş değil.
Böylece mobbing uygulamalarının üzerine bir de parasal haksızlığa uğrayan Kıymet Aram 3 gündür Greenpeace’in Nişantaşı’ndaki merkezi önünde “Adalet istiyorum” talebi ile eyleme başladı.
Sosyalist İşçi gazetesi olarak Kıymet Aram’ı ziyaret ettik. Her gün 10.00-18.00 saatleri arasında bina önünde oturma eylemi yapan Aram ile uğradığı haksızlıkları konuştuk.
Aram “çevre mücadelesi işçi haklarından kopuk değildir, işçinin hakkını gasp eden bir kurum çevre mücadelesi veremez” dedi.
Aram işyerinde pek çok işçinin benzeri şekillerde işten çıkarıldığını belirterek “Rahatsızlığını demokratik bir şekilde dile getirenlerden biri olarak işyerinde görevim ve aldığım ücret ile ilgili haksız uygulamalara maruz bırakıldım. İstifa etmeye zorlandım. Yöneticilerle barışçıl bir iletişim kurmak istedim ama bir muhatap dahi bulamadım. Dört yıl boyunca bana yaşatılan ağır, haksız politikalar nedeniyle maddi manevi zarara uğratıldım. Mahkemeyi kazandım, ama haklarım eksik ödendi. Greenpeace, temel ilkeleri gereği bunları düzeltmek ve zararı karşılamak zorundadır’’ dedi.
Kıymet Aram’ı uğradığı haksızlıkları, işyerindeki problemleri anlatması için 25 Ocakta düzenleyeceğimiz Emek Forumu'na davet ettik.
Çağla Oflas
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.