Türk-İş, Hak-İş ve DİSK’in “tarihi” buluşmasında açıklandı: Çalışanların net ücreti, enflasyon ve artan vergi oranları nedeniyle her geçen gün azalıyor.
Gelir vergisi tarife basamakları ve oranları, acil olarak çalışanlar lehine güncellenmelidir.
Türkiye’de gelir vergisi mükelleflerinin büyük çoğunluğunu ücret geliri elde edenler oluşturuyor. Kamu ve özel sektördeki milyonlarca işçi ve memurun vergileri kaynağından kesiliyor. İşçinin eline geçen net ücret, vergi kesintileri nedeniyle yılbaşına göre geçen sürede giderek azalıyor.
Ücretli çalışanların net ücreti, bir yandan enflasyon nedeniyle satın alma gücünü kaybediyor diğer yandan artan vergi oranı nedeniyle her geçen gün azalıyor.
2005’te gelir vergisi tarifesi brüt asgari ücretin 13,5 katı iken, günümüzde 7 katına denk gelmektedir. Çalışanlar, her yıl daha fazla vergi ödemek zorunda kalıyor. Bu uygulama sosyal adaletle bağdaşmıyor. Bütün taleplere rağmen gelir vergisi tarifesi ücretliler lehine iyileştirilmiyor. Bu vergi düzeni adil değildir.
Sendikalar, asgari ücretin vergi dışı olmasını istiyor
Türk-İş, Hak-İş ve DİSK, asgari ücrete tekabül eden kısmın vergiden muaf olmasını, asgari ücret sonrası ilk vergi basamağı için uygulanacak oranın yüzde 10 olmasını istiyor.
Sendikalar ayrıca temel tüketim mallarındaki KDV’nin sıfırlanmasını, bireysel doğal gaz, elektrik, su, ulaşım ve iletişim hizmetleri tüketiminden alınan KDV’nin yüzde 1’e düşürülmesini, ücretli çalışanların giderlerini beyan ederek vergi paylarını azaltabilmelerini talep ediyorlar.
Sendikalar, bütün bu talepler için ortak mücadele kararı aldılar
Asgari ücret ve vergiler için birleşik mücadele kararı çok önemlidir. Ama mücadele kararı almak yetmez, mücadele örgütlenmelidir.
Asgari ücretin belirlenmesi aşamasında, sonunda kitlesel bir gösteri düzenlenecek bir kampanya, birleşik bir şekilde her işyerinde örgütlenmelidir.
Bu kampanya sadece sendikalı işçileri değil tüm mağdurları ve yoksulları (kadınları, Suriyeli göçmenleri, KHK’lıları, işsizleri, atanamayanları, akademisyenleri, iş cinayetlerinde ölenlerin ailelerini, Soma madencilerini ve tüm maden çalışanlarını, iklim için acil eylem planını savunan tüm aktivistleri, dernek ve kampanyaları vb.) örgütleyen bir kampanya olmalıdır.
Ve geldiğini tüm coşkusuyla belli eden bir hareket olarak cesur olmalıdır.
Faruk Sevim
(Sosyalist İşçi)