Soma katliamı sonrası tazminatlarını alamayan maden işçilerinin Ankara yürüyüşü kazanımla sonuçlandı.
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı'nın kıdem tazminatlarının ödeneceği sözğ vermesi üzerine yürüyüş sonlandırıldı.
Bağımsız Maden İş Sendikası ve maden işçileri bir toplantı yaparak, Bakanlık'la yapılan görüşmeyi değerlendirdi ve bundan sonraki eylem planlarını oluşturdu.
Soma ve Ermenek maden işçilerine tazminat sözünü "Biz direndik, biz kazandık" diye duyuran işçiler, hakları olan paralar hesaplarına yatırılana dek sürecek yerel bir eylem programı ilan etti.
Bağımsız Maden İş Sendikası üyesi işçilerin açıklaması:
Bizler devletin madeninde devletin kömürünü çıkarırken 13 Mayıs 2014’te gerçekleşen Soma Maden katliamı sonrasında Soma’da Soma Kömür İşletmeleri’nin işlettiği ocaklarda maden patronları adeta bir işçi kıyımı gerçekleştirdiler. Katliamda hayatını kaybeden kardeşlerimizin acısının büyüklüğü karşısında, bizim açımızdan binlercemizin işten atılmasının tabi ki sözü bile edilemez.
Her zaman olduğu gibi biz acılarımızı yaşarken maden patronları bu acılardan da kar elde etmekten geri durmadı. Biz acılarımızı yaşarken maden patronları yargılanan işçileri kendi aleyhlerine konuşmasın diye tıkır tıkır maaşlarını ödemekten geri durmadı.
Biz acılarımızı yaşarken maden patronu tutuklu yargılandığı mahkemelerde; “Beni hapisten çıkarmazsanız işten atılan işçilerin tazminatını ödeyemem” diyerek arsızca tehditlerde bulundu.
Biz acılarımızı yaşarken maden patronları adına sarı bile denemeyecek adında “işçi sendikası” yazan işveren tetikçisi kuruluş asıl patronları olan maden patronlarını hapisten çıkarmak için binbir takla attı. Ama katledilen işçi kardeşlerimizin bir mahkemesine bile gelmedi. Bırakın gelmesini bir tane dilekçe bile vermedi.
Bizim maaşlarımızdan gasp ettiği aidatlarımızla tuttuğu avukatların yüzünü bile göremedik mahkemelerde.
2831 imiz birden tek telefon mesajıyla işten çıkarılırken bizi oyalamaktan başka hiçbir iş yapmadı birimizin adına bir dava bile açmadı. Ne zamanki patronlar sıkıştı onlarla bizim adımıza protokoller yapmaktan geri durmadı.
Ne zamanki Soma Kömürleri’nin mallarına el konulma yada satılma durumu olduğunda işçilerin temsilcisi olduğunu hatırladı.
Tazminatlarını almak için mahkemelerin yolunu tutanlara mahkemeler; “TKİ’den bir şey alamazsınız” dedi. TKİ sorumlu değil dedi. Devletin madeninde devletin kurumunun sorumlu olmadığını söyledi.
Soma Kömür İşletmelerinin patronlarının mallarını TKİ, TMSF ve Türkiye Maden-İş sendikasının başına çöreklenmiş olanlar birlikte korudular. Böylece mahkeme yoluna başvurup davayı kazananların da önünü kestiler.
Devletin en yetkili ağızları defalarca haklısınız dedi, tazminatlarınızı ödeyeceğiz dedi. Üzerinden beş koca yıl geçti bunlar utanmadan hala aynı nakaratı tekrarladılar.
Ta ki bizzat madene inmiş madenlerin gerçek sahipleri olan işçilerin kurduğu sendikamız Bağımsız Maden İşçileri Sendikası kurulana kadar bu böyle gitti.
Sendikamız kurulur kurulmaz, “bu böyle gitmez” diyerek yaz aylarından itibaren mahalle mahalle köy köy gezerek Soma’lı madencilerin en büyük sorunu olan Soma’nın en büyük sorunu olan ödenmeyen tazminatlar meselesine el attı. Bunun sonucunda 5 Ekim’de başlattığımız “tazminatlarımız ödensin” eylemimiz, yürüyüşümüz bu sorunu çözene kadar Kırkağaç’ın Çam’ında devam etti.
Bu sırada bizim sorunumuza bugüne kadar, işitmeyen devletin kulaklarına gitti, görmeyen gözlerinin görmesini sağladık. Aynı zamanda tüm Türkiye’nin duymasını görmesini sağladık.
Yapılan bir çok görüşme sonucunda heyetimiz dün itibarı ile Enerji Bakanı bakan yardımcısı Şeref Kalaycı ve hukuk işleri genel müdürü sayın Süleyman Öngel ile büyük ölçüde sağladıkları mutabakatla hem Somalı tazminat mağdurlarının sorunlarını çözümünü sağlamış oldu hem de başta Uyar Madencilik tazminat mağdurları ve Ermenek Maden katliamında tazminatlarını alamayan ailelerin tazminatlarının alınmasının önünü açarak sınıf dayanışmasının en güzel örneklerinden birini sergiledik.
33 günlük aralıksız süren eylemimiz sonrasında işten atılan arkadaşlarımızın bizzat kendilerinin TKİ’ye verecekleri bir dilekçeyle başvurmaları halinde TKİ tarafından en kısa süre içinde ödenecektir. Bu ödemeler her halükarda en geç Ocak 2020’ye kadar tamamlanacaktır. Sendikamız öncülüğünde direnen maden işçilerinin birinci müjdesi bu oldu.
Atabacası, Işıklar ve Uyar Madencilik işçileri için tüm Rödovanslı işyerlerini kapsayacak şekilde çıkarılacak yasal düzenlemeyle TKİ tarafından ödeneceği konusunda mutabık kalınmıştır. Sendikamız bununla da yetinmemiş Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çeşitli görüşmeler yaparak TBMM meclis tarihinde çok az örneği bulunan bir şekilde mecliste grubu bulunan tüm partilerin grup başkanvekilleri tarafından ortak önerge verilerek bu sorunun meclise gelmesi halinde derhal ve en kısa süre içinde yasal değişikliğin yapılacağı taahhüt altına alınmıştır.
Bu günden sonra tazminatlarımız hesaplarımıza yatırılana kadar sürdüreceğimiz mücadelemiz Kırkağaç’ın Çam’ında sonlanacak, mahallelerde köylerde toplantılarla bilgilendirmelerle devam edecektir. 4 Aralık’ta Dünya Madenciler gününde yapacağımız kitlesel bir eylemle mücadelemiz büyütülerek sürdürülecek, tüm tazminat mağdurlarının tazminatları hesaplara yatırılana kadar devam edecek, sonrasında madencilerin örgütlenme süreciyle devam edecektir.
Eylem biçimlerimize dair detaylar sendikamız tarafından daha sonra detaylı olarak ilan edilecektir.
Mücadelemizin kazanımları başta Somalı madenciler olmak üzere, tüm maden işçilerine ve Türkiye işçi sınıfına armağan olsun.