Çalışma bakanlığı döneminde binlerce işçi hayatını kaybeden Faruk Çelik'in ruhu bu yüzden değil ama kıdem tazminatını gasbetme girişimlerinin sonuçsuz kalmasından dolayı daralmış.
AKP, 2011 yazında ilk kez kıdem tazminatının kaldırılmasını gündeme getirmiş, emek örgütlerinin yoğun tepkisi ve Türk-İş'in "Genel grev sebebi sayarız" tehdidi sonucunda konuyu kapatmıştı.
Bugünlerde kıdem tazminatına saldırılar yeniden gündemde.
AKP'nin Çalışma Bakanı Faruk Çelik, konuyla ilgili sendikalara seslenirken, "ruhunun daraldığını" söyledi:
″İşçi ile ilgili bir kayıp yok diyorum. Ama işçiler şu an kaybediyor gelin çözelim diyorum konuşmaktan bile kaçınıyor sendikalarımız. Bu sermayeden yana olmaktır, buradan açıkça söylüyorum. Sermayeden yana olmak demek, işçinin kıdem tazminatı alamaması demektir. İşçi kıdem tazminatı alamıyor. Ben bu kadar işçiyi dinlemekten yorulmadım ama ruhum daraldı, artık. Yüzde 85’lere varan kıdem tazminatı risk altında olan binlerce işçilerimiz var sürdürülebilir değil bu. Oturup konuşmamız gerekiyor ve bu işi işçinin lehine işçinin burada kesinlikle hak ettiği o tazminatı hiç kimseye emanet etmeden kendi hesabında görmesi gerekiyor. Bunun başka çıkışı yok.’’
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.