Enflasyonun ve işçilerin taleplerinin altında bir sözleşmeye imza atan Türk-İş yönetimine tepki büyüyor.
200 bin kamu işçisini temsilen toplu iş sözleşmesi masasına oturan en büyük işçi konfederasyonu, Türk-İş üyesi işçiler tarafından protesto ediliyor.
Konfederasyonun sosyal medya hesabından paylaşılan "Hükümet ile Türk-İş, kamu işçisinin 2019-2020’deki toplu iş sözleşmesi üzerinde anlaştı. Ücreti 3 bin 500 TL’nin altındaki işçiye 150 TL iyileştirme, tüm işçilere bu yıl için yüzde 8+4, 2020 için yüzde 3+3 ve enflasyon farkı oranında zam yapılacak" açıklamasına yanıt veren çok sayıda işçi, Türk-İş yönetimini "ihanetle" suçluyor.
Tepkiler, Türk-İş Başkanı Ergün Atalay'ın mikrofonun kapalı olduğunu zannederek Çalışma Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk'a söylediklerinin yayınlanmasıyla daha da arttı.
Türk-İş Başkanı Atalay'ın, taşeron işçilerle ilgili olduğunu savunsa da, "Uzasa işi karıştıracağız. En azından kapattım böyle" sözleri, iktidarın baskısı ve Türk-İş yönetiminin mücadeleden kaçışı olarak yorumlandı.
T. Harb-İş'ten protesto
Türk-İş'e bağlı T. Harb-İş Sendikası, kamuda imzalanan toplu iş sözleşmesini Eskişehir'de protesto etti.
Silah fabrikalarında çalışan işçilerin sendikası T. Harb-İş'in Eskişehir Şubesi Başkanı Hasan Atak şunları söyledi:
"Türk-İş kamuda çalışan ve TİS kapsamında olan yaklaşık 200 bin işçi adına hükümetle anlaşarak yine yapmıştır yapacağını. Vergi diliminin yüzde 15’te sabit tutulma vaatleri, reel anlamda enflasyona ezdirmeme sözleri tutulmamış hatta bugüne kadar kazanılmış haklar da geriye götürülmüştür. Varılan anlaşma işçi sınıfına hakaret ve saygısızlıktır”
“Hükümetin 220 günde Türk-İş ile sadece 3 defa görüşme yapması hükümetin işçi konfederasyonunu dikkate almadığının bir göstergesi değil midir? Türk-İş Genel Başkanının hem siyaset üstüyüm demesi hem de “Zam oranını Cumhurbaşkanı ile görüşerek aldık, yoksa bunu da vermeyeceklerdi” demesi içine düştüğü açmazın ve teslimiyetin yansımasıdır. Türk-İş işçiler tarafından kendisine emanet edilen hakları ve hukukları koruyamamıştır. Bu sözleşme süreci göstermiştir ki Türk-İş kurum olarak saygınlığını ve yaptırım gücünü kaybetmiştir. Yıllardır partiler üstüyüm diye diye işçilerden çok uzak noktalara savrulan, her zaman ve daima işçiden yana taraf olmak zorunda olan Türk-İş artık kendini sorgulamalıdır.”
“Sendikalar üyeleri ile birlikte güçlüdürler. Kendi tabanından güven alırlar kimseden icazet almazlar alamazlar. Son 20 yıldır ‘Kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir’den başka açıklama yapamayan Türk-İş Genel Merkez Yönetimi miatlarını çoktan doldurmuşlardır. Türkiye’de kişisel çıkarlarını sınıfsal ortak çıkar ve kazanımların önüne koyan ilkeli sendikacılık anlayışını terk eden bu zihniyetin değişmesi artık şart olmuştur. Bu sürecin ‘İşçilerin ve çalışanların hakkına net bir saldırı’ olduğunun bilincinde olarak sendikaların, sendikacıların ve tüm demokratik örgütlerin ortak ve birlikte mücadelesinin güçlü bir sese dönüşmesi için tüm olanakların sonuna kadar kullanılması zorunludur. Türk Harb-İş Sendikası olarak tüm emekçi dostlarına buradan seslenmek istiyoruz hepimizin görevi, bu tehlikeli yaklaşıma karşı kitlesel tepkilerimizi ortak, sürekli ve etkili olarak dile getirmektir."
"Hükümetin masasına oturan değil Hükümetle masaya oturan, emekçilerin hak ve hukuklarını gerçek manada koruyan, sınıfsal bir duruşu olan Türk-İş istiyoruz. Türk Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi olarak konuyu her platformda gündeme getirip her türlü demokratik mücadeleyi göstereceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.”
Maden işçileri: "Pazarlık gücümüzü zayıflattı"
Türk-İş yönetiminin imza attığı TİS'e maden işçileri de tepki gösterdi.
Türk-İş'e bağlı Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Başkanı Hakan Yeşil, "Yerüstü işçileri için talep ettiğimiz ücreti alamadık. Çerçeve anlaşması pazarlık gücümüzü zayıflattı" diye konuştu.
GMİS Merkez Şube Mali Sekreteri Sertan Bayrak ise şu değerlendirmeyi yaptı:
“Türk-İş Genel Başkanı apar topar çağrılıp toplu sözleşmenin imzalanması düşündürücüdür. Türkiye Taşkömürü’nde en çok harici servislerde çalışanlar mağdur. Eşit işe eşit ücret yok. Bunu iki yıldır herkese anlattık, toplu sözleşme sürecinde çözüleceğine dair söz verildi. Bu toplu sözleşmede de gözardı edildik, satışa getirildik. İmzalanan taslakta seyyanen alınan zammın yansıması için brütün 3 bin 500 TL’yi geçmemesi gerekiyor. Harici servislerden vergi kesildiğine göre bunun maaşımıza yansıması 10 liradır.”
Eti Maden'de çalışan binlerce işçi, 19 Ağustos'ta greve çıkmaya hazırlanıyordu.
Tek Gıda-İş'ten istifa çağrısı
Türk-İş konfederasyonu üyesi Tek Gıda-İş'in Genel Başkanı Mustafa Türkel ise "Türk-İş'in eli bu dönemde çok güçlüydü. Bir taraftan hayat pahalılığı, bir taraftan işsizlik almış başını giderken, diğer taraftan da hükümetin içinde bulunduğu oy kaybı, Türk-İş için bir avantaj olmalıydı. Türk-İş Başkanı, koltuğunda oturabilmek için AKP’ye diyet ödedi. Ergün Atalay ve Türk-İş yönetimi derhal istifa etmelidir. İşçilerin önünü açmalıdır” değerlendirmesine yaptı.
Daha önce benzer eleştirileri dile getiren Tek Gıda-İş Başkanı Türkel, Türk-İş konfederasyonundan ayrılabileceklerini söylemişti.