Kıdem tazminatı fonu, iktidarın işçilerin parasına el koymasıdır

15.04.2019 - 08:42

Türkiye'de kıdem tazminatı düzenlemesi, memurlar hariç, yaklaşık 18 milyon işçiyi ilgilendiriyor.

Kıdem tazminatını fona devretmek isteyen hükümete işçilerden tepki var. Çünkü yapılmak istenen değişiklik, işçilerin kıdem tazminatını hem azaltıyor hem de alım şartlarını zorlaştırıyor. Aslında devlet, bütçe açığını işçilerin parası ile kapatmak için işçilerin parasına el koyuyor, işin özü bu.

Kıdem tazminatını alma koşulları zorlaştırılıyor

Mevcut durumda kıdem tazminatı, emeklilikte, vefat hâlinde veya işten atılma durumunda alınabiliyor. Bunun dışında kıdem tazminatı alabilmek için işçinin haklı bir nedenle iş akdini feshetmesi veya erkeklerin askerlik, kadınların da evlendikten sonra bir yıl içinde istifa etmesi gerekiyor. Yaş dışındaki emeklilik koşullarını yerine getiren işçiler de kendi isteğiyle işten ayrıldığında kıdem tazminatı alabiliyor. Mevcut sistemde işveren yukarıda sayılan koşullar oluştuğunda kıdem tazminatını işçiye veya mirasçılarına hemen ödüyor.

Yeni sistemde ise kıdem tazminatı işçiye hemen ödenmeyecek. İşverenin işçi için fona yatırdığı paranın yarısı, en az 15 yıl sonra veya ilk defa konut aldığında işçiye ödenecek. Paranın tamamı ise emeklilikte veya 56 yaşında alınabilecek.

Patronlar prim oranının olabildiğince düşük belirlenmesini istedikleri için şimdi her yıl için 30 günlük maaş olarak ödenen tutar düşecek. Kıdem tazminatı hesabı bugün işçiye son ücret üzerinden yapılıyor, bu hesaplamada düzenli ödenen prim, ikramiye, sosyal yardım niteliğindeki giyecek, yakacak ve erzak yardımı da dikkate alınıyor. Fon sisteminde ise kıdem tazminatı hesabı, son ücret üzerinden yapılmayacak. Ek ödemeler dikkate alınmayacak. Patronlar fona prim yatırmazsa ne olacağı ise ayrı bir tartışma konusu.

Kıdem tazminatı fonu, işsizlik fonu gibi talan edilir

Zorunlu BES (Bireysel Emeklilik Sistemi)” uygulaması da işçilerin, memurların aleyhine bir uygulamadır. Zorunlu BES ile zaten düşük olan ücretlerden yeni bir vergi alınmak isteniyor. Bu fonlar yalnızca patronların ihtiyaçlarını karşılamak için oluşturuluyor. 2018 yılında toplam büyüklüğü 127 milyar TL'ye ulaşan İşsizlik Fonu iktidar tarafından kendi çıkarları için kullanılmaktadır.

İşsize ödenmesi gereken para işverene ve mega projelere kullandırılıyor. 2018'de işverenler fona 100 birim yatırdıysa, fondan 118 birim para çektiler. İşsizlik fonunu işveren fonuna çevirdiler. Aynı talanı kıdem tazminatı için de yapmaya çalışıyorlar.

6 ay önce açıklanan Yeni Ekonomik Program'da (YEP) bütçe açığının sıfıra indirileceği söylenmişti. Türkiye'nin bugün 60-65 milyar TL'lik bütçe açığı var. Toplam kıdem tazminatı büyüklüğü de 65 milyar TL civarında. Açık ki, kıdem tazminatı fonu öncelikli olarak bütçe açıklarını kapatmakta, patronlara kredi olarak vermede kullanılacak.

Daha önce devlet tarafından oluşturulan Konut Edindirme Fonu (KEF) ve Tasarrufu Teşvik Fonları, devletin kendisi için oluşturup çalışanların gelirlerine göz koyduğu fonlar olarak çalıştı. Buralarda biriken paraların nereye gittiği hala belli değil. Kıdem tazminatı fonu da tıpkı bunlar gibi olacak.

Sendikalar, 1 Mayıs’ta kıdem tazminatı konusunu öne çıkarmalıdır

Resmi verilere göre işsizliğin 4 milyonu aşarak rekor kırdığını kriz ortamında kıdem tazminatına göz diken bir fon oluşturulursa, patronların çalışanları işten çıkarması hızlanacak ve işsizlik daha da artacak.

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) ve Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) kıdem tazminatı düzenlemesine karşı eylemlere hazırlanıyor. TÜRK-İŞ, bu yılki 1 Mayıs'ın temasının kıdem tazminatı olmasına karar verdi. DİSK de TÜRK-İŞ gibi 1 Mayıs İşçi Bayramı'nın ana gündemini “kıdem tazminatı mücadelesi” olarak belirlemiş durumda.

Kıdem tazminatı fonuna sıcak bakan tek işçi konfederasyonu olan HAK-İş’in önerileri ile işverenlerin beklentileri arasında da ciddi farklar var. HAK-İş’in de diğer konfederasyonlar gibi kıdem tazminatı konusunda doğru tavır alması, fon oluşturulmasına itiraz etmesi gerekir. Çünkü oluşturulacak fon, HAK-İş’in önerdiği kurallarla çalışmayacak.

Sonuç

Kıdem tazminatı Türkiye'de işçi sınıfının 1936'dan beri en temel haklarından birisi. Kıdem tazminatı fona devredilirse, çalışanlar en temel iş güvencelerini kaybetmiş olur. Kıdem tazminatı işçilerin kırmızı çizgisi, son kalesidir. Bu düzenlemenin hayata geçmesine izin verilmemelidir.



Bültene kayıt ol