14 Mart Sağlık Haftası kapsamında sağlık emekçileri ‘herkes için sağlık’ talebiyle uyarı grevine çıktı.
14 Mart Sağlık Haftası kapsamında sağlık emekçileri ‘herkes için sağlık’ talebiyle uyarı grevine çıktı. Sağlıkçıların acil 5 talebi şöyleydi:
"* İnsanüstü bir çabayla, ihtiyaç molası dahi veremeden, performans/ciro baskısı altında, şiddet baskısı altında, sağlıksız koşullarda, taşeron sistemiyle çalışıyoruz. Çalışma koşullarımızın acilen düzeltilmesini talep ediyor; yetkilileri yeni nöbetler ekleme gayretlerine, taşeron sistemine “çağdaş köleliğe” son vermeye çağırıyoruz.
* Çalışırken de emeklilikte de insanca yaşayabilecek güvenceli bir gelir istiyor; emekliliğe yansıyan temel ücretlerimizin artırılmasını talep ediyoruz.
* Yıllarca haftada 40 saatlik yasal sürenin çok üzerinde ve ağır koşullarda çalıştığımız halde bugüne dek bir türlü verilemeyen fiili hizmet zammını talep ediyoruz.
* Sağlık alanındaki mesleki eğitimin niteliğinin giderek bozulduğunu, bunun halkımızın geleceğini tehdit ettiğini görüyoruz. Sağlık eğitiminde meslek örgütleriyle ve ilgili kuruluşlarla iş birliği yapılmasını, sayıyı değil niteliği önceleyen bir politikayı talep ediyoruz.
* Katkı, katılım paylarıyla, istisnai hizmet tanımıyla, fark ücretleriyle, 5 dakikalık randevu süreleriyle halkımızın nitelikli sağlık hizmetine erişimi kısıtlanmaktadır. Nitelikli sağlık hizmetine bütün yurttaşlarımızın ücretsiz ulaşabilmesini talep ediyoruz."
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde greve çıkan bin sağlık emekçisi “Bu hastanede GöREV var!” pankartıyla güne başladı. Hastanenin bahçesinde kurdukları grev masasında birlikte kahvaltı yapan emekçiler, “Sağlık hizmeti alan için de, sunan için de sağlık istiyoruz. Çalışma ve nöbet ortamlarımızın, çalışma ve dinlenme sürelerimizin sağlıklı hale getirilmesini istiyoruz” dedi. Sağlık emekçilerinin greve çıktığı hastanede poliklinikler boş kaldı. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden bugün için randevu alan vatandaşlar da randevu veren operatörleri arayarak, “Bu grevin olacağı 15 gün önceden belliymiş. Neden bana bugün için randevu verdiniz. Ben çalışıyorum, karşıdan geliyorum” şeklinde hastane yönetimine tepki gösterdi.
"Sağlığımızı ve haklarımızı istiyoruz"
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Aksaray Şube Başkanı Aydın Erol, “Sağlıkta yaşanan sorunların kamuoyuna yansıması açısından bugün sağlık kuruluşlarında grevdeyiz, yarın da acil nöbet yazılan birinci basamak aile sağlığı merkezlerinde yine grevdeyiz” dedi. Sağlık emekçilerinin taleplerini anlatan Erol, “Sağlık emekçilerine ücretleri dışında verilen sabit ödemelerin maaşa eklenmesini ve emekliliğe yansıtılmasını istiyoruz. Sağlıkta son dönemde özellikle verdiğimiz vergiler, ödediğimiz primlerin dışında bizlerden aynı zamanda tabanvaycı sigorta isteyen, ödeme kalemlerini bir bir sağlık uygulama tebliğleriyle ödeme planı dışına çıkarılan uygulamanın bir an önce sonlandırılmasını istiyoruz. Sağlık çalışanlarının iş sağlığı ve güvenliği önlemleri alınarak çalıştırılmasını istiyoruz. Sağlığımızı ve haklarımızı istiyoruz” şeklinde konuştu.
11 kurum grevi destekliyor
Sağlıkçıların grevine Türk Tabipleri Birliği, Türk Dişhekimleri Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Devrimci Sağlık iş Sendikası, Türk Hemşireler Derneği, Ebeler Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği, Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği, Türk Psikologlar Derneği, Aktif Sağlık-Sen destek veriyor.
Poliklinikler boş kaldı
Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde de Tabip Odası'nın ve sendikaların çağrısıyla greve çıkan sağlık çalışanları mesai saatleri ile beraber hastane bahçesinde toplanmaya başladı.
Hastanenin bir çok yerine 'Grevdeyiz' pankartı asılırken greve katılım yoğun oldu. Hastalarında greve anlayışla destek verdiği hastanede bir çok poliklinik boş kaldı.
Hastane bahçesinde yapılan konuşmalar da Memur Sen'e bağlı Sağlık Sen'in greve destek vermemesi eleştirilirken Başbakanın sağlık çalışanlarına müjde olarak sunduğu düzenlemelerin içinin boş olduğunu ve sağlık çalışanlarının kandırılmak istendiği ifade edildi.
Burada konuşan TTB Merkez Konsey üyesi Dr. Fatih Sürenkök hükümetin sağlık politikalarını eleştirerek, çalışanların taleplerini dile getirdi. Sürenkök, çalışma zammını, mesai saatlerinin düzenlenmesinin, sağlık personelini açığının kapatılmasını ve nitelikli, ücretsiz sağlık hakkının verilmesini istedi.
Samsun'da iş bırakma
Samsun'da çalışma şartlarının iyileştirilmesini isteyen sağlık çalışanları bir günlük iş bırakma eylemi yaptı. Sağlıkçılar sloganlar atarak yürüyüş düzenledi.
Samsun'da acil servis ve yoğun bakım üniteleri dışında görev yapan sağlık çalışanları hükümetin çalışma şartlarını iyileştirilmesi talebiyle bir günlük iş bıraktı. Grev nedeniyle işe gitmeyen sağlık çalışanları Gazi Devlet Hastanesi önünde toplandı. Ardından sloganlar atarak protesto yürüyüşü yaptı. Çalışanlar 'Can güvenliği olan çalışma ortamları istiyoruz' pankartı taşıdı. İstiklal Caddesi’nde yapılan protesto yürüyüşünün sonrasında yapılan basın açıklamasının ardından eylem sona erdi.
"Halkımızın sağlığı için..."
Türk Tabipler Birliği öncülüğünde sendika ve meslek odalarının aldığı karar doğrultusunda, Bursa'da da doktorlar ve sağlık çalışanları bugün iş bıraktı.
Bursa Tabip Odası, Bursa Diş Hekimleri Odası, Türk Sağlık-Sen, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Bursa Şubesi, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Bursa Şubesi, Türk Hemşireler Derneği Bursa Şubesi ve Türk Psikologlar Derneği Bursa Şubesi üyeleri, bugün acil servislerin dışında iş bıraktı. Bursa genelindeki bazı aile sağlığı merkezlerinde görev yapan doktorlar da acil vakaların dışında hastaları tedavi etmedi. Bazı merkezlerde ise doktorlar çalışmayı tercih ederken, mesaiye gelmelerine rağmen hasta bakmayan doktorların çalıştığı merkezlerde bekleme koltukları ise boş kaldı.
Bursa Devlet Hastanesi önünde düzenlenen eylemde konuşan Bursa Tabip Odası Başkanı Ertuğrul Aydın, "Herkes için sağlık, sağlık hizmetini alan için de sunan için de. 14 Mart Sağlık Haftası’ndayız. Sağlığımız ve halklarımız için, halkımızın sağlığı için bugün aciller dışında sağlık hizmeti üretmiyoruz" dedi.
Sağlık Bakanı'na eleştiri
Sağlık Bakanı'nın "Her şey iyi giderken bu iş bırakmaya anlam veremiyorum" sözlerini eleştiren Aydın, şöyle devam etti:
"Birlikte bir bakalım isterseniz tabloya. İyi olanı bulalım birlikte. Bakın bizler, nasıl, hangi koşullarda çalışıyoruz. Özelde ciro, kamuda performans baskısı, yönetici ve amir baskısı, kötü muamele, yıldırma. Şiddet tehdidi. Kendi görevimiz olmayan işleri yapmaya zorlamak. Taşeron sistemi. Her gün başka bir semt polikliniğine rotasyonlar. Havasız, penceresiz, aydınlatmaları kötü çalışma alanları. Özellerde aylarca maaşsız çalışma, öğle yemeği için verilebilen yarım saatlik aranın dışında molasız, adeta nefes almadan çalışma. Polikliniklerde günde 80, 100, 150 hasta bakılması. Yani çalışma ortamı sağlıksız, çalışma temposu sağlıksız. Çalışma süreleri sağlıksız, dinlenme süreleri sağlıksız, nöbet ortamları sağlıksız. Adeta bir kölelik sistemi. Adeta kölelik düzeni. Anayasa’nın yasakladığı angarya serbest olmuş."
Doktorlar mesai yapmayınca gözlerinden rahatsızlanan oğlunu getiren Ferhat Atay, "Çocuğum gözlerinde rahatsızlık var. Çocuğum okula gidemedi. Saat 07.00’den beri bekliyorum. Doktorlar çalışmıyor" dedi.
Bursa Devlet Hastanesi önünde eylem yapan doktorların eylemine destek veren işçi emeklisi bir hasta da Tahsin Atmaca da 6 yıldır emekli olduğunu ve 960 lira maaşın yetmediğini belirterek, "Ailem şeker hastası ve kan bağırsak hastasıyım. Para yetmiyor. Ailemle kavga ediyorum. Benim mutfak param yetersiz kalıyor. Doğalgaz, elektrik su faturasını ödeyemiyorum. Başbakan olsun, ailesi olsun, milletvekili bu parayla idare edebilir mi? Sağlıktan para kesilmesin" dedi.
Antep'te eylem
Antep’te Sağlık-Sen üyeleri eylem yaptı. Sağlıkçılar yıpranma payı, lisans tamamlama ve kreş haklarının Sağlık Bakanlığı tarafından kendilerine verilmemesini protesto etti.
Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi önünde sabah saatlerinde ellerinde dövizlerle toplanan Sağlık-Sen üyesi 50 kişilik grup, Sağlık Bakanlığı’nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözünü verdiği yıpranma payı, lisans tamamlama ve kreş haklarının taraflarına vermemesini protesto etti. Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı uygulamalarla sınıfta kaldığını kaydeden Sağlık-Sen Gaziantep 2 Nolu Şube Başkanı Cuma Kerkez, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği sözlerin Sağlık Bakanlığı yetkilileri tarafından yerinde bırakıldığını öne sürerek şöyle konuştu:
"Sağlık-Sen olarak, taleplerimizin olduğu kadar verilen sözlerin hayata geçmesi konusunun takipçisi olmaya devam edeceğiz. Üyelerimize ve bütün sağlık çalışanlarımıza verdiğimiz sözün arkasındayız. 2015 yılı bütün sağlık çalışanları için yıpranma payı yılı, ek ödemelerin emekliliğe yansıtıldığı yıl olacaktır. 2015 yılı, lisans tamamlama eğitim ve öğretimlerinin başladığı yıl olacaktır."
Sağlık çalışanları, açıklamanın ardından görev yerlerine döndü.
Balıkesir'de sağlık emekçileri isyanda
Balıkesir’de sağlık çalışanları Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliği önünde toplanarak Sağlık Bakanlığının son uygulamalarına karşı yaptıkları basın açıklamasının ardından iş bıraktı.
Balıkesir Tabip Odası, Türk Sağlık-Sen, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Balıkesir Aile Hekimleri Derneği,Balıkesir Aile Sağlığı Elemanları Derneği, Birlik ve Dayanışma Sendikası ve Genel Sağlık-İş greve destek veriyor.
Yapılan açıklamada, 2014/2015 yılı için yetkili sendikanın 125 TL’ye razı olduğu belirtilerek ilk defa 2014 yılı Temmuz ayında çalışanların zam almadıkları vurgulandı. Sağlıkta sorunların çözülmek bir yana daha da artarak sürdüğü belirtilen açıklamada sağlık çalışanlarının özlük sorunlarının da bir çözüme kavuşturulmamasına karşın sağlık bakanının “Milletin duası yeter” demekle yetindiği dile getirildi, sağlık çalışanlarının uğradıkları şiddet ve saldırılara dikkat çekildi.
Kayseri'de grev
Kayseri'de sağlık çalışanları çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve halka eşit, parasız sağlık hizmeti talebiyle iş bıraktı. Ses, Türk Sağlık-Sen, Kayseri Tabip Odası, Diş Hekimleri Odası, Birlik ve Dayanışma Sendikası, Aile Hekimleri Derneği ve Ebeler Derneği üyelerinin katıldığı grev Kayseri Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi poliklinikleri önünde başladı. Yapılan basın açıklamasının ardından hastane içerisinde yürüyüş yapan grup Kayseri Devlet Hastanesi önünde buluşmak üzere dağıldı.
Sağlıkçılar adına Türk Sağlık-Sen 2.Nolu Şube Başkanı Kenan Çil ve Ses Kayseri Şube Başkanı Orhan Karakaya basın açıklaması yaptı. Çil “Sağlık çalışanları olarak ne lütuf bekliyoruz, ne de karşılanamaz talepleri dile getiriyoruz. Sadece hakkımızı talep ediyoruz. Haklı taleplerimizi dile getirmek ve çalışanların talepleri karşısındaki vurdumduymazlığa tepki olarak Tıp Bayramı arifesinde iş bırakıyoruz” diyerek devam eden Çil greve katılmaya Memur-Sen'e bağlı Sağlık-Sen'e seslenerek “Bizim dilekçe kampanyamızı karalayanlar, çalışan hakkı için bırakıldığında ortada yoklar. Onların yeri idarecilerin yanıdır. Çalışanlarla alanlara çıkmak yerine idarecilerle poz vermek tek yaptıkları iştir.” dedi. Çil'in ardından Üniversite Hastanesi yönetimine tepki gösteren bir hastane çalışanı “Şuanda hükümetin verdiği 800lirayı alıyorum fakat 4 yıl önce 3bin lira alan bir profesör 20-25 bin lira gibi bir ücret alıyor. Gelirler adil dağtılmıyor” şeklinde konuştu.
"Bu talepler sadece bizim değil"
SES Kayseri Şube Başkanı Orhan Karakaya ise sağlık bakanının “Her şey iyi giderken bu iş bırakmaya anlam veremiyorum” şeklindeki açıklamasını hatırlatarak “Sağlık emekçileri üzerinde uygulanan baskılar, çalışma koşullarının giderek kötüleşmesi ve halka sunulan sağlık hizmetinin paralı olması ne kadar iyi bir durum göstergesidir”dedi. Karakaya “Taleplerimiz sadece sağlık çalışanlarının telepleri değildir. Biz bugün sağlık hizmetleri sunanlar olabiliriz fakat, aynı hizmeti vatandaş olarak bizlerde alıyoruz. Bu nedenden dolayı sağlığın her aşamada ücretsiz olmasını talep ediyoruz. Hastalarımıza daha insani koşullarda hizmet etme talebiyle burada bulunan sendikalar ve derneklerle bir araya geldik.” dedi.
Karakaya, Sağlık-Sen'in grev kararı almaması üzerine ise “Bunca örgüt, bu kadar haklı taleplerle bir araya gelmişken ve her geçen gün daha sıkıntılı süreçler yaşarken, Sağlık-Sen bugün iş bırakmayacakta ne zaman bırakacak” diye sordu. Sağlık Bakanlığına seslenen Karakaya “Çalışma koşullarımız acilen düzeltilsin. Nitelikli sağlık hizmeti ne bütün yurttaşlarımızın ücretsiz ulaşması sağlansın” şeklinde konuştu. Açıklama sırasında hasta yakını bir vatandaş “Ambulans burada dururken ben babamı arabayla götürüyorum” diyerek sağlık sistemine tepki gösterdi. Açıklamanın ardından yapılan yürüyüşte Kayseri Devlet Hastanesi önüne çağrı yapıldı.
İnsanca çalışma, herkes için sağlık
14 Mart Tıp Haftası nedeni ile sağlıkta dönüşümün 12 yılda sağlık çalışanları ve hastalar açısında geldiği noktaya dikkat çekmek için “Herkes için sağlık” sloganı ile greve çıkan sağlık emekçileri eyleme Adana’da ÇÜ Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi önünde başlayarak Kamu Hastaneleri Birliği önünde basın açıklaması ile devam etti.
Tabip Odası, SES, Türk Sağlık Sen, Dev Sağlık İş gibi sağlık alanında örgütlü çeşitli sendika ve dernek üyelerinin katıldığı eylemde açıklamayı okuyan Dr. Hakan Şen, Sağlık Bakanı’nın “Herşey iyi giderken grev neden?” sözlerine cevap vererek çalışma koşullarında bahsetti. Özelde ciro kamuda performans baskısı, şiddet tehdidi altında iş güvencesiz, taşeron sistemi ile çalıştıklarını ifade eden Şen, polikliniklerde günde 80, 100, 150 hasta bakarak, acile servislerde kimi zaman 500 hastaya bakarak 7 gün 24 saat icap nöbeti uygulamalarıyla karşılaştıklarını dile getirdi. yıllarca haftada 40 saatlik yasal sürenin üzerinde çalıştıklarını dile getiren Şen, bunun ,için fiili hizmet zammı istediklerini söyledi. sağlıkta sayıyı değil niteliği önceleyen bir politika uygulanmasını talep ettiklerini ifade eden Şen, bu hizmetlerin herkese ücretsiz verilmesini istedi.
(DHA, Evrensel)