Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) 2 bin 20 TL olarak belirlenen asgari ücretle ilgili bir açıklama yaptı:
- TÜİK rakamının altında bir ücret, asgari ücretin tanımına uymamaktadır.
- Asgari ücretli bir kez daha ekonomik büyümeden pay alamamıştır.
DİSK Yönetim Kurulu adına Genel Başkan Arzu Çerkezoğlu’nun 2019 asgari ücreti ile ilgili açıklaması:
1 Ocak 2019 tarihinden itibaren geçerli olacak asgari ücret Asgari Geçim İndirimi (AGİ) dahil 2 bin 20 TL olarak belirlendi. Öncelikle belirlenen AGİ hariç asgari ücret 1829 TL’dir. Net asgari ücret işveren tarafından işçiye ödenen miktardır. AGİ ise, geçmişteki vergi iadelerine karşılık gelecek şekilde, devlet tarafından sağlanan bir destektir.
Asgari Ücret Tespit Komisyonunda oy birliğiyle belirlenen bu rakam ile bir kez daha geçim ücretinin çok uzağında bir asgari ücret belirlenmiş, bir kez daha TÜİK’in belirlediği rakamın altında kalınmış ve bir kez daha işçiler büyümeden pay alamamıştır.
Belirlenen asgari ücretin bir geçim ücreti olmadığı, evrensel kabul görmüş temel sosyal haklardan birisi olan asgari ücrete dair dünyadaki standart ve uygulamalardan çok uzakta olduğu açıktır. Uluslararası normlara göre işçinin sadece kendisinin değil ailesinin de (hane halkının) asgari ücret tespitinde hesaba katılması gerekirken, belirlenen asgari ücret ile tek kişinin bile geçimini sağlaması mümkün değildir.
Asgari ücret 2 bin 20 lira
Bilindiği gibi Türkiye İstatistik Kurumu Asgari Ücret Tespit Komisyonuna her yıl bir işçinin geçimi için gerekli besin içi ve besin dışı harcamalara ilişkin asgari tutarı hesaplayıp sunmaktadır. Bu yıl TÜİK tarafından verilen rakam 2213 TL iken, Asgari Ücret Tespit Komisyonu bu rakamın altında bir rakamı asgari ücret olarak belirlemiştir. TÜİK rakamının altında bir ücret, asgari ücretin tanımına uymamaktadır. 2020 TL’nin ilgili yasada tarif edilen “İşçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücret” olmadığı TÜİK tarafından tespit edilmiştir. Devletin bir kurumu olan TÜİK’in tespit ettiği, bir kişinin yaşamını sürdürmesi için gerekli rakamın altında bir asgari ücret hukuki ve vicdani değildir, kabul edilemez.
Asgari ücretli bir kez daha ekonomik büyümeden pay alamamıştır. Son 20 yılda reel asgari ücret, kişi başına reel milli gelire göre yüzde 20 oranında gerilerken, işçiler aleyhine eşitsizlik büyümüştür. Bir kez daha büyümeden işçilere pay vermeyen 2019 asgari ücreti ile eşitsizlikler daha da büyüyecektir.
Nüfusunun dörtte üçünün ücret gelirleriyle yaşadığı bir ülkede, işçilerin yararına olanın ülkenin de yararına olduğunu, yaşanabilir bir memleketin ancak ve ancak yaşanabilir bir ücret ile mümkün olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz. 2019 asgari ücreti yaşanabilir bir ücret değildir!
Yaşanabilir bir ücret, yaşanabilir bir memleket için mücadeleye devam!