Bilgi Üniversitesi’nde DİSK’e bağlı Sosyal-İş sendikasında örgütlü işçiler, çoğunluğu sağlamalarına rağmen, yönetimin yetki itirazıyla karşılaştı. 9 yıllık çabayla nihayet yeter sayıyı elde eden işçiler, itirazın geri çekilmesi için geçtiğimiz hafta rektörlüğün önünde eylem ve basın açıklaması gerçekleştirdi.
Açıklamadan öne çıkan ifadelerde, “Çalışma Bakanlığı'nın yeter sayıyı bulduğumuzu onaylayan yazısına rağmen, okul yönetimi şimdiye kadar demokratik bir hak olarak gördüğü sendikal örgütlenmemizin toplu sözleşme ile taçlanmasına engel oldu”, “İtiraz sonucunda yaşanacak 2 yıllık bir gecikme, sorunlarını toplu sözleşme ile çözmeye hazırlanan Bilgi çalışanlarının hak kaybına da yol açacaktır”, “9 yıllık bir mücadelenin sonucu basit bir sayı hesabına indirgenemez, başka üniversitelere de örnek olacak bir çalışma yaşamı böyle gerekçelerle engellenemez” denildi.
2011 yılından bu yana sendikal hakları için mücadele veren Bilgi çalışanları, fiili olarak yönetimle müzakere edecek güç kazanmıştı. Gücünü kalıcı hâle getirmek ve uzun zamandır biriken taleplerine kalıcı çözümler bulmak için, toplu sözleşme yapmak adına da kararlı bir şekilde sendikanın örgütlülüğünü büyütüyorlardı. Yönetimin itirazını geri çekmemesi durumunda toplu sözleşme beklentisi ile daha da biriken talepleri bir kez daha ertelenmiş olacak. Ancak işçiler her durumda mücadeleye devam edeceklerinin altını çizdiler.
Bilgi Üniversite’sindeki sendikal deneyim, vakıf üniversitelerinde tek örnek olduğu gibi, Akademik, idari ve destek kadrolarının aynı sendikada örgütlenmesi bakımından Türkiye’de de bir ilki temsil ediyor.
Deniz Güngören (Sosyal-İş üyesi)
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.