Filistin dostları, pazar günü ABD Büyükelçiliği önündeydi. Emperyalizmin Gazze'de soykırıma verdiği destek, Türkiye ile İsrail arasında sürmekte olan ticaret protesto edildi.
Direniş Çadırı ve Filistin'e Özgürlük Platformu'nun düzenlediği eylemde "Katil ABD Ortadoğu'dan defol!", "İsrail'e ticaret Filistin'e ihanet", "Filistin halkı yalnız değildir", "Lübnan halkı yalnız değildir", "Nehirden denize özgür Filistin" ve "Yaşasın küresel intifada" sloganları atıldıç
Eylemde okunan basın açıklaması şöyle:
"Gazze'de soykırımı, Batı Şeria'ya yapılan saldırıları, Filistin'deki işgali protesto etmek için bugün yine buradayız.
ABD liderliğindeki Batı emperyalizminin desteğiyle ve işbirlikçiler sayesinde siyonist devlet her gün insanlık suçlarını daha da büyütüyor.
Gazze'nin kuzeyinde son günlerde yapılanlar açıkça etnik temizliktir. Gazze'nin güneyine sıkıtırılmış Filistinliler açlık, susuzluk, salgın hastalıklarla yok edilmek isteniyor. Merkezdeki mülteci kampları da bombalanıyor.
Gazze Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı son duyuruya göre, 7 Ekim 2023'te bu yana Gazze'de en az 43.500 Filistinli İsrail ordusunun saldırı sonucu yaşamını yitirdi. 102 bin Filistinli yaralandı.
Filistin topraklarından geriye kalan küçücük bir alanda 2 milyondan fazla Filistinli yaşam kavgası verirken, ölü ve yaralıların sayısı İsrail devletinin bir soykırım yaptığını gösteriyor.
Gerçekte ölü sayısının çok daha fazla olduğunu biliyoruz.
İşgal devletinin saldırganlığı işgal altındaki Gazze'yle sınırlı kalmıyor.
Lübnan Sağlık Bakanlığı, Gazze'ye karşı savaşın başlamasından bu yana İsrail saldırılarında en az 2.897 kişinin öldüğünü, 13.150 kişinin de yaralandığını söylüyor.
Ülkeden gelen haberlere göre Lübnan'da güvenli yer kalmadı. Gazze'de güvenli bir bölge kalmadığı gibi.
İsrail vahşeti, yaşananların bir tarafıdır. Öteki tarafta direnen Filistin ve Lübnan halkları duruyor. Direnişin varlığı ve gücü sayesinde siyonist işgalciler, Gazze'yi insansızlaştırma hedefine ulaşamıyor. Bu hedefi başarılabilirse sıra Batı Şeria'ya gelecek. Ama orada da büyük bir direniş var.
Aynı şekilde İsrail saldırıları Lübnan'ı da direnişte birleştirmiş durumda.
Bir kez daha vurguluyoruz.
Filistin halkı yalnız değildir!
Lübnan halkı yalnız değildir!
Siyonizm yenilecek, direnen halklar kazanacak!
Filistin'deki işgali mümkün kılan, soykırımı silahla parayla destekleyen, İsrail devletine bölgesel bir savaşı kışkırtma cüretini veren başlıca güç, bugün önünde bulunduğumuz ABD emperyalizmidir. Ve onun Batılı müttefikleridir.
Katil ABD, Ortadoğu'dan defol!
ABD liderliğindeki Batı emperyalizmine karşı mücadelenin odağında Filistin'deki işgale son vermek duruyor.
Fakat vatandaşı olduğumuz Türkiye limanlarıyla, gemileriyle, radar üssüyle, petrol hattıyla siyonist devleti beslemeye devam ediyor.
İsrail'le ticareti kestik dediler. Fakat ticaretin kesilmediği, kağıt üstünde Filistin'e yapılır gibi gösterilip, devam ettirildiğini biliyoruz.
Üstelik bu durumu limanlar önünde protesto edenlere biber gazı sıkıldı, havaya ateş açıldı, kolluk güçlerinin sert müdahalede bulundu.
İsrail'e ticaret Filistin'e ihanet!
Limanlarda, meydanlarda süren mücadele devam etmeli, büyümeli. İsrail'le Türkiye arasındaki tüm ilişkilerin kesilmesi ana talebimizdir.
Limanları siyonizme kapatın!
Gemileri durdurun!
Petrolü kesin!
İşbirlikçi olma, direnişçi ol!
Tüm Filistin dostlarını soykırıma karşı seslerini daha fazla yükseltmeye çağırıyoruz.
Nehirden denize özgürlük Filistin!
Yaşasın küresel intifada!
Katil İsrail, katil ABD!
Gemileri durdur, ticareti kes!"
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.