İklim krizinin sorumluları İzmir’de protesto edildi

25.09.2021 - 22:19

Antikapitalistlerin çağrısıyla; birçok parti, örgüt ve inisiyatif birlikte İzmir'de eylem yaptı. İklim Grevi için biraraya gelen aktivistler en kötü senaryonun yaşandığının altını çizerek, önlem alınmasını talep etti. ​

İklim değişikliği ve küresel ısınmaya karşı Antikapitalistlerin çağrısı ile biraraya gelen siyasi parti temsilcileri, sivil toplum örgütleri, platformlar ve bireyler Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde ortak basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasında küresel ısınmanın sorumluları teşhir edildi, 6 Kasım’daki küresel eyleme çağrıda bulunuldu.

“İklimi değil sistemi kökten değiştir” yazılı pankartın açıldığı basın açıklamasında sık sık “İklimi değil sistemi değiştir” sloganı atıldı. Basın açıklamasını Antikapitalistler'den Hacer Yeşilçay okudu.

Ülkeler verdikleri sözleri tutmadı

İklim değişikliğinin etkilerinin giderek daha fazla hissedildiğini, kuraklıkların yaşandığını ve gıda fiyatlarının arttığını söyleyen Hacer Yeşilçay, şunları söyledi:

“Yaşanan sellerde yüzlerce can kaybı yaşandı, orman yangınlarında rekor düzeyde alan yandı. Kutuplardaki sıcaklıklar nedeniyle deniz seviyeleri yükseldi. Şu anda yaşadıklarımız 1,1 derecelik ısınmanın sonuçları. 2015 yılında Paris’te yapılan anlaşma neticesinde atmosferdeki ısınmayı ölçümlerin başladığı zamandan bu yana 1,5 derecede tutmak üzere adımlar atılacağına dair ülkeler söz vermişti. Ancak gelinen noktada aradan geçen 6 yılda atmosferin ısınmasına sebep olan karbondioksit salınımını azaltma konusunda hemen hiçbir adım atılmadığı gibi atmosferdeki karbondioksit seviyesi bu yıl rekor kırmaya devam etti”.

En kötü senaryoda ilerliyoruz

“Hükümetler arası iklim değişikliği panelinin (IPCC) yayınladığı son raporda ısınmayı 1,5 derecede tutmanın neredeyse imkânsız hale geldiği belirtiliyor. Şu anda karbon salınımlarının azaltılmadığı en kötü senaryoda ilerliyoruz. Ve buna göre 1,5 dereceyi 2030’larda geçerken, yüzyılın sonunda 3,3-5,7 derecelik bir artış söz konusu olacak. Böylesi bir ısınma bildiğimiz dünyaya veda edeceğimiz anlamına geliyor. Yaşadığımız ‘doğal felaketlerin’ kat kat şiddetlendiği ve daha sık yaşandığı, gıda üretiminin azaldığı, içilebilir suya erişimin zorlaştığı, buzulların altında binlerce yıldır sıkışıp kalmış, erimeyle birlikte açığa çıkacak olan, insanların bugüne kadar karşılaşmadığı virüslerin yeni salgınlar yaptığı distopik bir dünyada yaşamak zorunda kalacağız. Maalesef bugün yaşayan birçok insan bu yeni dünyaya hayatının bir kısmında tanıklık edecek”.

Şirketlerin etkinliğini önlemek için çağrı

26’ncı Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansının (COP 26 ) 31 Ekim – 12 Kasım tarihlerinde toplanacağını hatırlatan Hacer Yeşilçay, konferansta Paris Anlaşması’nın yerine geçecek bir anlaşmaya varılmasının hedeflendiğini belirtti. Paris Anlaşması’ndan bu yana fosil yakıta dayalı tesislere 1,9 trilyon dolar yatırım yapan şirketlerin kendi aleyhlerine kararlar çıkmaması için çaba sarf ettiğini söyleyen Hacer Yeşilçay, “Yaşanan felaketlerin esas sorumlusu olan bu şirketler kârlarını katlayarak arttırırken, faturayı biz çalışanlar, işsizler, esnaflar, emekliler, ev kadınları, çocuklar, yaşlılar ödüyoruz. Türkiye’nin Paris Anlaşması’na taraf olmasının önemli olduğunu ancak artık bunun yeterli olmadığını, iklim konusunda sorumluluklarını bir an önce yerine getirerek karbon salınımını güvenli seviyelere çekmesini talep ediyoruz” dedi.

6 Kasım Küresel Eylem Gününe çağrı yapıldı

Hacer Yeşilçay son olarak insanlığın ihtiyacı olan adımların politik olarak hayata geçirilmesi çağrısında bulunarak, 6 Kasım’da dünyanın her yerinde gerçekleştirilecek eyleme katılım çağrısında bulundu. 



Bültene kayıt ol