Brezilya'da milyonlarca işçinin greve çıkmasıyla birçok şehirde hayat durdu.
Geçtiğimiz yıl Devlet Başkanı Dilma Rousseff'in görevden azledilmesiyle sonuçlanan sürecin ardından, gayrimeşru bir şekilde iktidara gelen sağcı Temer hükümeti, farklı zamanlarda yapılan kitlesel gösterilerden sonra bu kez de genel grevle karşı karşıya kaldı.
Temer hükümetinin işçi hakları ve emeklilik sisteminde yaptığı değişikliklere ve kemer sıkma politikalarına karşı yapılan genel grev, sendikalar tarafından ülke tarihinin en büyük grevi olarak nitelendi.
Öğretmenler, toplu taşıma işçileri ve postane memurları sendikalarının önderliğinde örgütlenen grev, ülkenin büyük şehirlerinde hayatı adeta durma noktasına getirdi.
Ülkedeki bir çok eyalette toplu taşıma seferleri yapılamazken, devlet okullarında eğitime ara verildi. Banka çalışanları sendikaları da çok sayıda banka şubesinde hizmet verilmediğini duyurdu.
Sao Paulo ve Rio de Janeiro kentlerindeki ana yolları trafiğe kapatarak hükümeti protesto eden protestoculara, polisler göz yaşartıcı gaz ve ses bombaları ile saldırdı.
Temer, "ülkedeki resesyonu geride bırakmak için duyulan bir ihtiyaç" olduğunu söyleyerek emeklilik yaşını 62'den 65'e çıkarmak istiyor.
Büyük bir yolsuzluk skandalıyla çalkalanan hükümetin başı Temer'in durumu anketlerde de oldukça kötü gözüküyor.
Brezilya'da geçtiğimiz hafta da işçi haklarına saldıran bir yasa meclisten geçti. Ülkede işsiz sayısı ise 14 milyona çıkmış durumda.