Güney Koreli sendika aktivistleri, hükümetin baskılarına karşı uluslararası bir imza kampanyası başlattı.
Çağrı şöyleydi:
"14 Kasım 2015'te, Seul'de çoğunluğunu sendikalı işçilerin oluşturduğu 100 bin kişi, Kore Sendikalar Konfederasyonu'nun (KSK) çağrısıyla, ulusal çaptaki eylem için (N14) sokakları doldurdu. Eylemin odak noktası, Park Geun-hye hükümetinin önerdiği, ücretleri düşürmeyi içeren ve işten çıkarmayı kolaylaştıran emek "reformu" idi. Aynı zamanda, hükümet tarafından üretilen ve okullarda zorunlu kılınan Kore tarihi kitabı da eylemcilerin öfkesini artıran bir faktördü.
Eylem haklı ve demokratik olmasına rağmen, hükümet sert polis şiddetiyle cevap verdi. 20 binden fazla polis eylemcilere saldırdı, tek bir günde 180 bin litre tazyikli su kullanıldı, hayati tehlikesi bulunan bir eylemcinin de aralarında bulunduğu onlarca kişi yaralandı. Büyük bir utanmazlıkla, hükümet, yaşanan şiddetten ötürü N14 eylemini organize eden Kore Sendikalar Konfederasyonu'nu ve diğer grupları suçladı ve eylemin liderlerinin yetkililere hesap vermesini talep ediyor.
KSK'nin başkanı Han Sang-gyun, polisin arananlar listesinde ve tarihi bir Budist tapınağında saklanmak zorunda kaldı. 21 Kasım günü hükümet, KSK'nin merkezine ve 7 farklı sendikaya karşı bir operasyon başlattı. Bu saldırıda iki bini aşkın polis görev aldı. Bu da yetmemiş olacak ki, 23 Kasım'da hükümet, Kore Kamu Emekçileri Sendikası'nın (KKES) Mapo'daki bürosunu da kapattı.
Park Geun-hye başkanlığındaki son üç senede, Kore Kamu Emekçileri Sendikası'nın yanı sıra, Koreli Öğretmenler ve Eğitim Çalışanları Sendikası da saldırıya uğradı ve yasal statüleri iptal edildi. Bu iki sendikaya yönelik saldırılar, hükümetin tüm işçi hareketine karşı giriştiği büyük saldırının ilk adımı olmuştu.
Son saldırıyla birlikte KKES bürolarını ve hükümet binasındaki ofisini kapatmaya zorlandı. Mapo şubesi, KKES içindeki en mücadeleci olanı ve daha önceki kapama girişimini iki hafta süren oturma eylemi ve işgalle püskürtmüştü. Kapanmayan tek KKES şubesi Mapo ve lideli Park Cheon-seok, sendikalı işçilerin gözünde mücadelenin yol göstericisi olmuştu. Hükümet, bu mücadeleyle daha fazla baş edemeyeceği için, çözümü bu şubeyi kapatmakta buldu.
Güney Kore'deki işçi haklarına saldıran, hükümetin yürüttüğü bu adaletsiz saldırıyı kınıyoruz. Park Geun-hye hükümetinden taleplerimiz:
- Derhal KSK'nin lideri Han Sang-gyun hakkındaki tutuklama ve arama kararını geri alın.
- KSK ve ona bağlı sendikalara yönelik baskıyı durdurun.
- Kore Kamu Çalışanları Sendikası'nın ve Kore Öğretmenler ve Eğitim Çalışanları Sendikası'nın sendika statülerini iade edin.
- KKES Mapo bürosunun tekrar açılmasını sağlayın ve zorla alınan mülkü iade edin.
İmza vermek için [email protected]'a mail atabilirsiniz."
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.