Yunanistan’da antifaşist hareketin zaferi!

08.10.2020 - 09:39

Nazi örgütü Altın Şafak duruşmalarını yıllardır İşçi Dayanışması gazetesi için takip eden Afroditi Fragou’yla görüştük.

Yunanistan’daki faşist örgüt Altın Şafak’a karşı yaklaşık altı yıldır süren davada, 453 oturumun ardından karar açıklandı. Mahkeme Altın Şafak’ın suç örgütü olduğuna karar verdi. Örgütün kurucusu ve lideri Mihaloliakos’un dışında altı kişi de suç örgütü yöneticiliğiyle suçlandı. Ayrıca göçmenlere, solculara yönelik diğer saldırılardan ve Pavlos Fyssas cinayetinden de suçlu bulundular.

Altın Şafak 2008’deki derin ekonomik krizin etkisiyle oylarını arttırarak parlamentoya girmişti. 2009’da yüzde 0.46 oy alan örgüt, 2012’deki seçimlerde yüzde 7’ye yükselerek meclisteki üçüncü parti olmuştu. Ardından Avrupa Parlamentosu’nda üç sandalye kazanmıştı.

Bu süreçte sokaktaki paramiliterleri göçmenlere, anti faşistlere, komünistlere yönelik saldırılarını sürdürdü. 2013’te Killah P adıyla bilinen anti faşist rapçi Pavlos Fyssas, bir kafede arkadaşlarıyla maç izlediği sırada Altın Şafak üyeleri tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Fyssas cinayeti Yunanistan’daki antifaşist hareketi fişekleyen bir dönüm noktası oldu. Partinin kapatılması, liderliğinin ve saldırılardan sorumlu üyelerinin yargılanması talebiyle büyüyen kitle hareketi sayesinde örgüte karşı soruşturma açıldı. Kitle hareketinin etkisiyle örgüt meşruiyetini büyük ölçüde yitirdi, oylarını kaybetti, parlamento dışında kaldı, parti bürolarını kapatmak zorunda kaldı, liderleri cezaevine gönderildi. 

Ekonomik krize karşı işçi sınıfının kitlesel mücadelesinin etkisiyle iktidara gelen reformist sol parti Syriza’nın gücünü kaybetmesi ve sağcı Yeni Demokrasi partisinin iktidara gelmesi, davanın sonucu konusunda endişelere yol açmıştı. Fyssas cinayeti ve göçmenlere dönük saldırıların bireysel suçlara indirgenmesinden endişe ediliyordu. Ancak karar günü mahkemenin önünde toplanan ve on yılların en büyük kalabalığı olduğu söylenen on binlerce kişi, antifaşist mücadelenin ne kadar güçlü ve etkili olduğunu gösterdi. Mahkeme sonucunda Altın Şafak’ın suç örgütü ilan edilmiş olması çok önemli bir kazanım. Yunanistan’da Altın Şafak’a karşı örgütlenen mücadele, faşist hareketlerin son yıllarda tüm dünyada yükselişe geçtiği bir dönemde derslerle dolu bir deneyim. Faşizme karşı sendikaların, farklı eğilimlerden siyasi hareketlerin, aktivistlerin birleşik cephesini inşa edenler tüm Avrupa’daki anti faşist örgütlenmelerin de son yıllardaki sürükleyicisi oldu. 

İşçi Dayanışması gazetesi için davayı takip eden Afroditi Fragou’nun karar hakkındaki görüşleri şöyle:

Antifaşist hareket Yunanistan’daki en büyük zaferlerinden birini kazandı. Altın Şafak son beş buçuk yıldır yargılandığı mahkeme tarafından bir suç örgütü sayıldı. Lideri Nikolaos Mihaloliakos ve altı eski milletvekili suç örgütü yönetmekten suçlanırken, diğer tüm eski milletvekilleri suç örgütüne üyelikten suçlu bulundu. Mahkeme kararını açıklarken dışarıdaki on binlerce kişi Yunanistan’ın gördüğü en büyük antifaşist eyleme katılıyordu. Onlarca işçi sendikası, öğrenci birlikleri, okullar, göçmen toplulukları, politik partiler ve örgütlenmeler üç saatlik genel grev çağrısıyla oradaydı.

Mahkeme kararı açıklanırken mağdurlar ve Pavlos Fyssas’ın ailesi salondaydı. Mısırlı balıkçılardan ikisi mahkeme salonuna girmeden önce dışarıdaki antifaşist gösteriye katıldı. Saad Abu Hamed kalabalığa “Yunanistan’a çalışmaya geldik. Yunanlar bizler gibi işçi, hepimiz kardeşiz ve arkadaşız.  Altın Şafak’ın mahkûm edileceğine ve bizler birleştiğimiz sürece her şeyin yolunda gideceğine inanıyorum” sözleriyle seslendi. Kararın açıklanmasını kutlamalar ve Atina’nın merkezindeki Syntagma Meydanı’na doğru kitlesel bir yürüyüş izledi. 

Suç örgütü yöneticiliği ve üyeliği kararının dışında mahkeme, yargılamanın üç büyük davasına ilişkin kararlarını açıkladı. Pavlos Fyssas’ın katili yargılandığı her şeyden suçlu bulunurken 15 kişi daha cinayete karışmaktan suçlu bulundu. Mısırlı balıkçılara karşı ölümcül saldırıyla suçlanan beş sanığın tamamı cinayete teşebbüsten suçlu bulundu. Komünist sendikacılara ölümcül saldırıyla suçlanan dört sanığın hepsi ciddi bedensel zarar vermekten suçlu bulundu. Suç örgütüne üye olmaktan yargılanan diğer sanıkların çoğu suçlu bulundu, aynı şekilde yasadışı silah bulundurmaktan yargılananlar da. Mahkemenin cezaları açıklaması birkaç günü bulacak. 

Bu kararlar muazzam bir etkiye sahip. Nazi çetesi yıllardır devlet, polis, politik sistemin büyük partileri ve egemen medya tarafından yıllardır korunmasına rağmen Yunanistan’daki antifaşist hareket Altın Şafak’ı izole etmeyi, parçalamayı ve nihayet suç örgütü olarak cezalandırılmasını başardı. Altın Şafak’ın mahallelerde göçmenlere, solcu aktivistlere ve diğer “düşmanlarına” karşı ölüm mangalarıyla terör yaratma planları şimdi kesin bir darbe aldı. Başka hiçbir nazi veya faşist çete, Altın Şafak’ın büyümesinden ilham alan Avrupa çapındaki örgütler, bu yolu kolayca takip etmeye girişemeyecek.  Altın Şafak’a karşı örgütlü işçi sınıfının dev güçleri on yıllardır devam eden ve son on yıldır yoğunlaşan bir mücadeleyle seferber oldu. Dolayısıyla bugünkü karar örgütlü işçi sınıfının kazanabileceğinin de kanıtı oldu. 

Bu zaferle birlikte işçi sınıfı, kriz boyunca egemen sınıfın aldığı her şeyi geri almak için artık daha güçlü. Irkçılığa ve hükümetin göçmenlere ve mültecilere yönelik kanlı ırkçı politikalarına son verme mücadelesi daha güçlü. Milliyetçiliğe ve bizi savaşa sürüklemekle tehdit eden propagandaya karşı mücadele daha güçlü. Faşist tehdit sona ermedi. Ama Altın Şafak’ı ezdikten sonra Yunanistan’daki ve tüm dünyadaki işçiler onu üreten sisteme karşı savaşmak için daha güçlü. 

(Sosyalist İşçi)

Yunanistan'da ırkçılığa ve faşizme karşı mücadele kazandı: 'Altın Şafak suç örgütüdür'



Bültene kayıt ol