18 Eylül’de McDonald’s çalışanları ve diğer aktivistler, ABD’nin 10 şehrinde, fast-food zincirinde olan cinsel istismar ve tacize karşı greve çıktılar. #MeToo (Ben De) hareketinden esinlenen düşük ücretli çalışanlar, cinsel tacizin yaygın olduğunu ifade ettiler.
The Guardian'da yer alan habere göre, ABD’nin 10 kentinde McDonald’s çalışanları, şirkette olan cinsel istismar ve tacize karşı greve çıktılar.
Şirket temsilcilerinden ve kadın gruplarından oluşan bir komitenin kurulmasını da içeren taleplerini duyuran çalışanlar, bunun ülke çapında özellikle cinsel tacizi protesto eden ilk grev olduğunu söylediler. Ayrıca şirketin tacize karşı çıkmamasını, çalışanları kendi çıkarı için kullanan ve onları küçümseyen geniş bir kültürün parçası olarak tanımladılar. Şirket, işçilerin sendikaya girme ve saatlik 15 dolar ücret taleplerine şiddetle karşı çıktı. Bunun üzerine işçiler 15 dolar kampanyasında mücadele etmek için greve çıktılar ve oluşturdukları hareket, çeşitli emek ve kadın örgütleri tarafından desteklendi.
2016 yılında Hart Research Associates tarafından yapılan ankette, kadın fast food çalışanlarının yüzde kırkının cinsel tacize uğradığı bildirildi.
Her gün baskı ve cinsel taciz
Grev sebebiyle yapılan eylemde konuşan McDonald’s çalışanları, restoranlarda cinsel istismar, baskı ve tacizin her gün olduğunu ifade ettiler.
Kızı da McDonald’s’da çalışan Cervantes, “Sessizliğimizi bozuyoruz, tarih yapıyoruz. Gençlerin daha iyi bir geleceği olacak” dedi.
Chicago’da McDonald’s çalışanı olan Adriana Alvarez, “McDonald’s durumu iyileştirmek için hiçbir şey yapmadı. İnsanlar tezgâhın arkasında ne yaşadığımızı bilmiyorlar. Bununla uğraşmaktan bıktık, yorulduk” diye aktardı.
2010 ile 2013 arasında McDonald’s çalışanı olan Alesha Meadows şöyle konuştu: “Cinsel taciz çok yaygındı. Ancak ben ve diğer çalışanlar işimizi kaybederiz korkusuyla konuşamıyorduk.”
Salı günü grev ve yürüyüşler Chicago, Durham, Kansas City, Missouri, Los Angeles, Miami, Milwaukee, New Orleans, Orlando, San Francisco ve St Louis’de gerçekleşti. McDonald’s, işçilerin taleplerine bir yanıt vermedi.
#MeToo'dan esinlendiler
İşçiler, kadın oyuncular ve kamuoyunda tanınan diğer kişiler ile başlayan #MeToo (Ben De) hareketinin düşük ücretli çalışanlara, cinsel şiddete karşı seslerini duyabilmek için ilham verdiğini söylediler.
On yıldır garson, fast food çalışanı ve barista olan Ali Baker ise tacizi sürekli yaşadığını söyledi. Aynı zamanda restoran işletmelerini ve çalışanları, çalışma koşullarını değiştirmek için bir araya getiren Restaurant Opportunity Center kurumunun yönetici üyesi olan Baker, “Ama, artık yeter. ’Menüde değilim’ deme zamanı. Zaman doldu, McDonald’s!” diye ekledi.
(Marksist.org için Ahmet Abacı çevirdi)
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.