Antikapitalistler platformu, son haftalarda dünyanın çeşitli yerlerinde gerçekleşen iklim olayları ve fırtınalar hakkında yazılı bir basın açıklaması yayımladı:
"Dünyamız kapitalist üretim biçiminin egemen olmaya başladığı 250 yıl öncesinden bugüne 1 derece ısındı. Küresel ısınmanın etkilerini artık hemen her hafta dünyanın bir köşesinde yaşanan aşırı iklim olayları ile yaşıyoruz. Artık küresel ısınma gerçeğini değil iklim yıkımını ve bunun yol açtığı adaletsizliği konuşur durumdayız.
İstanbul’da geçtiğimiz ay 10 gün arayla yaşanan fırtınalar, önceki yıl İstanbul kıyılarını ilk kez vuran hortum, yaşadığımız aşırı hava olaylarının sadece birkaçı.
Ağustos ayı sonunda saatte 200 kilometrelik hızıyla ABD’nin Güneydoğu bölgesini vuran Harvey Kasırgası’nda 47 kişi ölmüş, petrol fiyatları %7 artmıştı. Kasırganın maliyetinin 180 milyar dolara kadar çıkabileceği söyleniyor. Harvey kasırgasının etkisi geçmeden Pasifik Okyanus’unda Harvey’den çok daha büyük bir kasırga başladı: Irma kasırgası. Tarihin en büyük kasırgası olarak kayda geçen Irma, 600 km’lik çapı ve saatte 300 km’lik hızıyla Pasifik adalarında büyük hasar yarattı, 36 kişi yaşamını yitirdi. Kasırga ABD kıyılarına yaklaştığında yavaşladı ve hızı 177 km’ye düştü. Ancak yine de 5 kişi yaşamını yitirdi, 5,6 milyon kişi tahliye edildi, Florida’da 6 milyon kadar ev ve iş yerinin elektrikleri kesildi, kıyı şehirlerini vuran dalgalar 3 metreye kadar ulaştı. Daha Irma bitmemişken hemen arkasından yeni bir kasırga oluştu: Jose Kasırgası. Saatte 185 km hızla ilerleyen kasırga ABD kıyılarına varmadan yavaşlıyor.
Irma ve Jose kasırgaları ile aynı zamanda Meksika’yı da Katya Kasırgası vuruyordu. Kasırga kıyılara yaklaşırken yavaşlamış olsa da, tarihin en büyük depreminin ardından hasar tespit çalışmalarının yapıldığı ülkede çalışmaları olumsuz etkiledi.
Güney Çin’de de yıllık ortalamanın üzerinde fırtına ve kasırgalar yaşanıyor. Birkaç gündür Çin kıyılarına doğru ilerlemekte olan Talim Kasırgası da Irma Kasırgası büyüklüğünde. Çin tarihinin en güçlü kasırgası olan Talim için yarım milyon kişiyi tahliye ediliyor.
Fırtınaların büyüklüğünü belirleyen, ısınan ve yükselen okyanus suları. 2014, 2015 ve 2016 yılları arka arkaya tarihin en sıcak yılları olmuştu. Okyanus sularının sıcaklıklarında yaşanan artış, kasırgaların giderek sıklaşmasına ve büyümesine neden oluyor.
Ne Harvey ne Irma ne de dünyanın dört bir yanında şiddetleri artan kasırgalar, kuraklık, orman yangınları ve seller doğal. Bu felaketler doğal olmadığı gibi kaderimiz de değil.
Kâr, rekabet ve büyüme ile işleyen kapitalist sistem, şimdiye dek hiç tanık olunmayan bir yıkımın yaratıcısı oldu. Canlı türlerinin büyük bir kısmını soykırıma uğratacak, insanlığın büyük kısmını ölüme, açlığa ve daha fazla yoksulluğa itecek olan bu tehlikeyi yaratan da, elimizdeki çözümlerin uygulanmasına engel olan da aynı işleyiş kuralları.
Sürekli büyümek zorunda olan, büyümediğinde krize giren bu ekonomik modelin sınırsız ihtiyaçlarını karşılamak için dünyanın sınırlı doğal varlıkları talan edilmekte. Neoliberal politikalarla birlikte bizzat şirketleşen devletler ve şirketlerin lehine yine devletler eliyle yapılan düzenlemeler yüzünden bu yıkım süreci daha da hızlanmış durumda.
Sistemden kaynaklı bu büyük yıkım karşısında bireyler olarak baş etmemiz mümkün değil. Küresel çapta kolektif, kitlesel bir hareketle şirketlerin, şirketleşmiş devletlerin gücünü yerinden etmemiz gerekiyor. Tüm kamusal hizmet alanlarının (enerji, ulaşım, sağlık, haberleşme, su hizmetleri vb) kamusal kontrol altına alınması, yenilenebilir enerjilere hızla kamu kaynaklarıyla yatırım yapılması, enerji verimliliği ve tasarrufu konusunda acilen adımlar atılması, doğal varlıkların mutlak korunmasını talep ediyoruz."
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.