Küresel çapta yaşanan iklim değişikliği yağış miktarında düşüşe neden olurken Türkiye’nin geçen yılki buğday üretimi yüzde 9 azalarak 20,6 milyon tona geriledi.
Son yıllarda kendini yoğun bir şekilde hissettiren iklim değişikliği Türkiye’nin buğday ve arpa üretimini de etkiledi.
Birleşmiş Milletler Gıda Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, Türkiye’de geçen yıl buğday üretimi yüzde 9 düşüşle 20,6 milyon tona, arpa üretimi ise yüzde 16 azalarak 6,7 milyon tona düştü. Söz konusu düşüşler uzmanlarca zamansız ve düzensiz yağışlara bağlandı.
FAO Bitki Sağlığı Uzmanı Hafiz Muminjanov yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin buğday kaynağının ve çeşitliliğinin merkezi olarak değerlendirildiğini söyledi.
Türkiye’de son dönemdeki düşük üretimin iklim şartlarına bağlandığını anlatan Muminjanov, “Kışlık arpa ve buğday ekimi 2016 Eylül ortasında başladı ve kurak geçen sonbahar nedeniyle aralık ayı gibi geç bitti. Geçen sene eylül sonundan kasım ayının başlarına kadar süren düşük yağış miktarı nedeniyle ana üretim bölgelerinde kuraklık görüldü” diye konuştu.
Muminjanov, söz konusu sorunun çözümü için kuraklığa toleranslı çeşitlerin teşviki ve benimsenmesinin yanı sıra korumalı tarım gibi iklim dostu tarım uygulamalarının üretimi ve verimliliği artırmada kilit rol oynadığını ifade etti.
Çiftçilere yönelik teşvik mekanizmalarına değinen Muminjanov, “Milli Tarım Projesi adı verilen tarım ürünleri için yeni bir sübvansiyon dağıtım sistemi 2017’nin ilk dönemlerinden itibaren uygulanacak. Proje, Türkiye’nin tarımsal üretimini çeşitlendirmeyi, verimliliği artırmayı ve kuraklık eğilimli bölgelerde pirinç ve soya fasulyesi gibi yoğun su kullanımı gerektiren ürünlerin ekilmesini düşürmeyi hedefliyor” bilgisini verdi.
“Eksikleri gidermek için buğday ithal ediliyor”
Ulusal Hububat Konseyi Başkanı Özkan Taşpınar, Türkiye’nin 17,5 milyon ton olan hububat ihtiyacını çok sıkıntılı dönemlerde bile karşılayabildiğine dikkati çekti.
Bu yıl toplamda yaklaşık 22 milyon ton üretim beklediklerini kaydeden Taşpınar, yeterli üretime rağmen buğday ithal edilmesine ilişkin şunları söyledi:
“Türkiye’nin hem nüfusu hem de göçmen sayısı artıyor. Bir de neredeyse her yıl düzenli olarak artan turist sayımız var. Aynı zamanda bazı yardıma muhtaç ülkelere de gönderim yapıyoruz. O ülkelere makarna ya da un gönderince de hububat göndermiş oluyorsunuz. İster istemez bir kısım eksikleri gidermek maksadıyla ithalat yapılıyor. Türkiye aslında 22 milyon ton üretim yapabilecek durumda ama kalite yetersizliğinden sanayici ‘bizim kaliteli buğdaya ihtiyacımız var’ diyor.”
Taşpınar, kaliteli buğdayın üretilebilmesi için dengeli gübreleme ve sulama yapılması gerektiğinin altını çizdi.
“Kuraklık verimi düşürdü”
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Özden Güngör de yıllara göre buğday ekim alanlarında bir düşüş yaşandığını söyledi.
Türkiye’de buğday ekim alanının 2014’te 79,2 milyon dekar, 2015’de 78,6 dekar ve 2016’da 76,7 dekar olduğunu kaydeden Güngör, buğday üretimine ilişkin ise “2014’te 19 milyon ton buğday ürettik. Bu çok düşük bir rakam. Bunun sebebi ise kuraklık. 79 milyon ekime rağmen üretim düşük. O dönem büyük kuraklıklar yaşandı dolayısıyla verim düştü.” ifadelerini kullandı.
Söz konusu dönemde gümrük vergilerinin düşürüldüğünü hatırlatan Güngör, “Bunun üzerine buğday fiyatı geriledi. Bu nedenle üreticiler ekim yapmayı tercih etmez. Bunun yerine kendisine daha çok kar getirecek ürünü tercih eder. 4-4,5 ton buğdayı dışardan alıyoruz. Bu yıl bu rakamın daha da yükseleceğini tahmin ediyorum.” diye konuştu.
Güngör, bakanlığın kuraklık durumunu sigorta kapsamına almasını olumlu bir gelişme olarak değerlendirdiklerini sözlerine ekledi.
(TRT Haber)