6 ülkeden ve Türkiye’nin birçok yerelinden aktivistlerin katılacağı Uluslararası Su Mücadeleleri Konferansı 12-13 Kasım tarihlerinde Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleşecek.
Marksist.org, konferansın içeriği ve önemi hakkında Su Hakkı Kampanyası aktivistleri ile görüştü.
Konferansın içeriğinden biraz bahsedebilir misiniz?
Özdeş Özbay: Bu konferans aslında içerisinden geçmekte olduğumuz olağanüstü dönem üzerine suyu merkeze alarak tartışmak gerektiği fikrinden ortaya çıktı. Son yıllarda kapitalizmin ekonomik krizi ile ekolojik kriz iç içe geçmiş durumda, azalan doğal “kaynaklar” ve artan rekabet devletlerin her yerde otoriterleşmesine ve hatta militaristleşmesine yol açıyor. Bugün Türkiye’de yaşanmakta olan savaş bu genel durumun bir sonucu.
2011’de başlayan Ortadoğu devrimleri tüm dünyada meydan işgallerine neden olmuştu ve bu kitle hareketi kapitalizme ve onun yıkıcı politikalarına karşı büyük bir başkaldırı süreciydi. Bu hareketin bir sonucu olarak birçok ülkede radikal sol partiler yükselişe geçmişti. Türkiye’de bu dönemde Gezi direnişi yaşanmıştı ve HDP parlamentoya girmişti. Ancak Ortadoğu’da yaşanan karşı devrimler ve özellikle Suriye’deki iç savaş hem dünyada hem Türkiye’de atmosferi bir anda değiştirdi. Rojava’da yaşanan gelişmeler üzerine devrilen müzakere masası Türkiye’de yeniden savaşı başlattı ve biz de bu dönemde bir dizi politik sorunu birbiri ile ilişkili olarak ele alacağımız bir su mücadeleleri konferansı yapmaya karar verdik. Umutsuzluğun giderek yayıldığı bir dönemde özellikle yurtdışından gelecek aktivistlerin anlatacakları hem bize ışık olacak hem de biraz umut verecektir.
Nuran Yüce: Su Hakkı Kampanyası 2010 yılında İstanbul’da toplanan devlet ve küresel şirket temsilcilerinin yer aldığı Dünya Su Forumu’na alternatif olarak örgütlenen forumdan doğmuştu. O dönemde Dünya ve Avrupa Sosyal Forumları aktifti ve bizler dünyanın birçok yerindeki mücadelelerden öğrenebiliyorduk. 2008 krizi sonrası yaşanan gelişmeler nedeniyle birbirimizle olan iletişimimiz oldukça zayıfladı. Bu noktadan yola çıkarak İstanbul’da bir konferans düzenlemeye ve su mücadelesi veren hareketleri bir araya getirmeye karar verdik.
Bu konferansın örgütlenme sürecinde bir yandan da Türkiye’de su mücadelesi denince akla basit bir çevre mücadelesi gelen anlayışı da yıkmak gerektiğini düşünerek konu başlıklarını geniş tuttuk. Yani su yaşamın olmazsa olmazı iken su mücadelesi sadece bir çevre sorunu olarak görülemez. Su bizim için politiktir. Suyu merkeze alarak her konuyu tartışmanın mümkün olduğunu bu konferansın programına bakarak anlayabilirsiniz. Yerel demokratik yönetimden tutun, suyun bir insan hakkı olmasına, militarist bir silah olarak kullanılmasından, iklim mülteciliğine neden olması ve bunun bir sonucu olarak yükselen ırkçılığa kadar birçok konuya değineceğiz.
Konferansta kimler konuşacak?
Özdeş Özbay: Konferansta Filistin ve Kıbrıs gibi ülkelerden gelen aktivistler suyun militarist amaçlarla kullanımına karşı verdikleri hak mücadelesini anlatacaklar. Bu konu Türkiye açısından oldukça önemli çünkü milli güvenlik veya kalkınma gibi nedenlerle Türkiye Kıbrıs’ta ve Dicle ve Fırat üzerinde izlediği politikalarla suyu diğer ülkelere karşı bir hegemonya aracı olarak kullanıyor ve bu bölgesel bir savaş potansiyelinin birikmesine neden oluyor. Ayrıca İsrail’in Filistin’deki direnişi kırmak için nasıl aktif olarak suyu bir hegemonya aracı olarak kullandığını anlatacak Dr. Ayman Rabi’yi de dinlerken Türkiye’nin güvenlik barajları veya boşaltmak istediği mahallelerde suları kesmesi gibi “terörle mücadele” yöntemlerine de değinmeyi umuyoruz.
Katalonya ve İrlanda’dan katılacak aktivistler de Türkiye açısından önemli özelliklere sahipler. Biliyorsunuz İrlanda uzun süren bir mücadele sonrası bağımsızlığına kavuşan bir ülke, Katalonya ise özerk bir bölge. İkisinde de çok güçlü su mücadeleleri var. Biz bu iki ülkedeki mücadelenin bizler açısından son derece ilham verici olduğuna inanıyoruz çünkü iki hareket de geniş bir radikal sol koalisyonun içerisindeler. Katalonya’daki su hareketi yerel seçimlere katılan Müşterek Barselona içerisinde yer alıyor. 2015 yılındaki seçimlerde bir sokak aktivisti olan ve Catalunya meydanı işgali sırasında polislerin cop darbeleri ile gözaltına aldığı Ada Colau belediye başkanı olmuştu. İrlanda’dan gelen Brid Smith ise su hakkı kampanyası olarak başlayan mücadelenin kurucularından. Bu hareket daha sonra Kârdan Önce İnsan platformuna dönüşüp bir sol koalisyon ile seçimlere girdi. Smith bu koalisyondan milletvekili seçilen bir sendika aktivisti. Bu hareketlerin diğer toplumsal mücadeleler ile birleşip radikal sol alternatifler yaratan deneyimlerini Türkiyeli aktivistlerle paylaşmasını önemli buluyoruz.
Konferansta Amerika kıtasından video konferans ile bağlanacak olan iki önemli konuşmacımız daha olacak. Son birkaç yıldır ABD’de su meselesi üzerinden çok ciddi bir mücadele yükseliyor. Detroit ve Flint’te yaşanan su krizlerinin ırksal ve sınıfsal boyutu ABD’de ciddi bir tartışma konusu olmuştu. Buralardaki mücadeleler Sanders’ın Başkanlık adaylığı etrafında diğer toplumsal mücadeleler ile birleşmişti. Şimdi ise Kuzey Dakota’da başını yerli halkların çektiği bir su mücadelesi sürüyor. ABD gibi dünyanın en zengin ülkesinde son yıllarda yükselen toplumsal mücadelelerin en önemlilerinin su meselesinden çıkması aslında bize kapitalizmin nasıl bir ekolojik kriz içerisinde olduğunu gösteriyor. ABD’den katılacak Darcey bizlere bu mücadeleleri anlatacak. Brezilya’dan katılacak olan Brent ise dünyanın en fazla çevre aktivistinin öldürüldüğü ülke olan Brezilya’da Amazon havzasında yaşanan baraj karşıtı direnişleri anlatacak. Kendisinin dünyanın en büyük dördüncü barajı olan Belo Monte barajı hakkında bir filmi var ve filmi önümüzdeki aylarda sinemalarda gösterime girecek. Çektiği sinema belgeselin kısa bir tanıtımını konferans sırasında göstereceğiz. Ayrıca önümüzdeki haftalarda filmin de bir gösterimini yapmayı planlıyoruz.
Nuran Yüce: Konferansta Türkiye’nin de birçok yerelinden aktivistler yer alacak. Diyarbakır, Dersim, Urfa, Bursa, İzmir, Tekirdağ, Artvin ve İstanbul konuşmacıların geleceği şehirler. Bu şehirlerin her birinde AKP’nin ekoloji düşmanı HES, maden, yol ve köprü gibi projelerine karşı çok önemli mücadeleler oldu. Üstelik bu yerellerde sokağa çıkan kitleler çoğunlukla AKP tabanında olan insanlardı. Dolayısıyla sularını ve yaşam alanlarını savunan insanlar AKP’nin zayıf bir karnı da aynı zamanda.
Konferansta aktivistler dışında akademisyenler de yer alacak. Doç. Dr. Pınar Uyan, Prof. Dr. Levent Kurnaz ve Prof. Dr. Murat Güvenç de bizlere önemli bilgiler verecekler. Tabi Türkiye’de çevre konusunda aktivizm deyince Ömer Madra’yı da unutmamak gerek. Ömer ağabey hem konferansın açılış konuşmasını yapacak hem de iklim değişikliği ve iklim mültecileri konusunda bir konuşma yapacak.
Aslında bu konferansı oldukça zor bir dönemde yaptığımızın farkındayız. Ancak “yaşam için su” sloganı ile yapacağımız bu konferansın katılım gösterecek herkese biraz olsun umut olacağını umuyoruz. Barış ve demokrasi mücadele etmeden elde edilmiyor. Bu dönemde Katalonya, Kıbrıs ve İrlanda gibi benzer süreçlerden geçmiş olan veya Brezilya ve Filistin gibi geçmekte olan ülkelerdeki mücadelelerden öğrenmek oldukça faydalı olacaktır.
Uluslararası Su Mücadeleleri Konferansı
12-13 Kasım 2016
Boğaziçi Üniversitesi Garanti Kültür Ayhan Şahenk Salonu
Dünyamız küresel ısınmanın ve sürdürülemez su politikalarının bir sonucu olarak büyük bir su krizine doğru gidiyor. Bu krizin işaretlerini artan seller, tayfunlar, yağış rejimlerindeki değişiklik, akarsu debilerinin değişmesi, yeraltı su seviyelerinin düşmesi, buzulların erimesi, deniz seviyelerinin yükselmesi ve buna bağlı olarak kıyılara yakın yeraltı sularının tuzlanması, tarımsal üretimin azalması, biyoçeşitliliğin azalması, orman yangınlarının artması, açlık ve susuzluğa bağlı iklim göçmenleri şeklinde görmeye başladık.
Türkiye su krizinden en fazla etkilenecek ülkeler arasında. Birleşmiş Milletler (BM) raporlarına göre Türkiye 2025 yılında su sıkıntısı çekecek 33 ülkeden biri olarak gösteriliyor. Yine bir BM oluşumu olan IPCC tahminlerine göre Türkiye’de 2030’a kadar kış sıcaklıklarında 2 derece, yaz sıcaklıklarında 2-3 derece artış olacak, yağış miktarı 2030’a kadar yazın %5-15 azalacak, kışın ise %10’a kadar artış gösterecek, toprak neminde ise yazın %15-25 azalma olacak.
Oysa yerel toplulukların ve doğal varlıkların karşılaşacağı bu tahribatı hafifletmek ve bir kısmının önüne geçmek mümkün. Bunun için var olan su politikalarını sorgulamamız, su krizini derinleştiren uygulamaları sona erdirmemiz gerekiyor
12-13 Kasım tarihlerinde Boğaziçi Üniversitesi Garanti Kültür Ayhan Şahenk Salonu’nda yapacağımız Uluslararası Su Mücadeleleri Konferansı’nda iki gün boyunca hem Türkiye’de hem de diğer ülkelerde su varlıklarının korunması ve tüm canlıların suyu adil olarak kullanabilmesi için mücadele veren, bu konuya dikkat çeken akademisyenlerle, aktivistlerle ve kampanyalarla birlikte olacağız.
Detaylar, görseller ve kayıt için:
http://www.suhakki.org/2016/ 10/uluslararasi-su- mucadeleleri-konferans- programi-ve-kayit-formu/
Uluslararası Su Mücadeleleri Konferans Programı
12 Kasım Cumartesi
09.30- 10.00 Açılış
Ömer Madra (Açık Radyo)
10.00-11.45 İstanbul’un su krizi ve çözüm önerileri
Konuşmacılar:
Prof. Dr. Murat Güvenç (Kadir Has Üniversitesi İstanbul Çalışmaları Merkezi)
Nuran Yüce (Su Hakkı Kampanyası)
İkbal Polat (İstanbul Hepimizin)
12.00- 14.00 Havza bazlı su yönetimi: Su kullanım öncelikleri ve demokratik katılım
Konuşmacılar:
Moises Subirana (Barcelona En Comu)
Ercan Ayboğa (Su Hakkı Kampanyası)
Erdal Balsak (Mezopotamya Ekoloji Hareketi)
15.00- 16.45 Su Hakkı bir insan hakkıdır!
Konuşmacılar:
Dr. Akgün İlhan (Su Hakkı Kampanyası)
Ayhan Bilgen (HDP Milletvekili)
Melda Onur (24. Dönem CHP Milletvekili)
17.00-19.00 Türkiye’nin “kalkınma” hamlesi ve su gaspı
Konuşmacılar:
Nur Neşe Karahan (Yeşil Artvin Derneği)
Leyla Mumin (Mezopotamya Ekoloji Hareketi)
Berrin Esin Kaya (EGEÇEP)
Murat Demir (Bursa Doğa Der)
Gürcan Kırımlı (DAYKO)
Mehmet Baki Deniz (Kuzey Ormanları Savunması)
13 Kasım Pazar
10.30- 12.30 İklim değişikliğinin ve su krizinin derinleştiği dünyada iklim mültecileri
Konuşmacılar:
Prof. Dr. Levent Kurnaz (Boğaziçi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi)
Ömer Madra (Açık Radyo)
Doç. Dr. Pınar Uyan (Bilgi Üniversitesi Göç Merkezi)
Brid Smith (İrlanda Kârdan Önce İnsan Platformu aktivisti ve Milletvekili)
13.00 – 14.45 Militarizmin bir aracı olarak su varlıkları
Konuşmacılar:
Dr. Ayman Rabi (Filistin Hidroloji Grubu)
Murat Kanatlı (Yeni Kıbrıs Partisi)
Zeynep Sıla Akıncı (Mezopotamya Ekoloji Hareketi)
15.30-17.30 Şirketlere karşı küresel direniş: Dünyada yükselen su hakkı mücadeleleri
Konuşmacılar:
Brid Smith (İrlanda Kârdan Önce İnsan Platformu aktivisti ve Milletvekili)
Darcey O’Callaghan (Food & Water Watch- ABD) video katılım
Moises Subirana (Barcelona En Comu)
Brent Millikan (International Rivers- Brezilya) video katılım
Daha fazla bilgi almak için bize [email protected] adresin den ya da 0506 365 2729 numaralı telefondan ulaşabilirsiniz.
Ayrıntılı bilgi ve kayıt için: www.suhakki.org