Herkesin yaşamsal faaliyetlerini sürdürmesi için suya ücretsiz ulaşımının sağlanması için mücadele eden Su Hakkı kampanyası, Cizre'de yaşananlara ilişkin bir açıklama yayımladı.
Açıklama şöyleydi:
"Su en temel insan hakkıdır! Savaş şartları da buna dahil!
Cizre’de insanların su hakkı gasp ediliyor!
Geçtiğimiz Cuma’dan bu yana Cizre’de sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. Polis ve asker tarafından giriş çıkışları tutulan, milletvekilleri de dahil kimsenin girişine izin verilmeyen Cizre’den gelen haberler kaygı verici.
Evlerinden dışarıya çıkamayan 140 bin kişinin yaşadığı Cizre’de yiyecek, su ve ilaç sıkıntısının had safhaya ulaştığı bildiriliyor. Hasta ve yaralılar hastaneye götürülemiyor. Ölenler gömülemiyor. 10 yaşında evinin önünde vurulan Cemile Çagırga’nın cesedi tam 3 gün boyunca ailesi tarafından derin dondurucuda saklanmak zorunda bırakıldı. Cizre’de insanlık dramı yaşanıyor.
Cizre halkına bu insanlık dışı muameleyi uygulayan, bunun kararını alan hükümet ve devlet yetkililerine buradan sesleniyoruz ve hatırlatıyoruz: Su en temel insan hakkıdır ve savaş ortamında bile bu hakkı yerine getirmek zorundasınız.
Üyesi olduğunuz BM nezdinde hazırlanan metinlerde ve imzacısı olduğunuz uluslararası sözleşmeler ile savaş zamanlarında bile insanların su erişimine engel olmayacağınızı taahhüt ettiniz. 1978 yılından beri yürürlükte olan Uluslararası Olan/Olmayan Silahlı Çatışmalardan Mağdur olanların Korunması ile ilgili Cenevre Sözleşmesine Ek Protokollerden birincisinin 54’üncü maddesi ile ikincisinin 5 ve 14’üncü maddelerini kabul ettiniz. Kabul ettiğiniz maddelerin içeriği sivil nüfusun hayatta kalması için gerekli olan su kaynaklarına saldırmayı, tahrip etmeyi, ortadan kaldırmayı, kullanılmaz hale getirmeyi yasaklıyor.
Cizre’de insanlar günlerdir elektrik kesintileri nedeniyle ciddi bir su sıkıntısı yaşıyor. Musluklarından su akmıyor. Türkiye imzacısı olduğu uluslararası sözleşmeleri ihlal etmekte, insanların suya erişimini engelleyerek en temel hak olan yaşam hakkını ellerinde almakta. Su temel bir insan hakkıdır, savaş ortamında bile bu hakkı ihlal edemezsiniz.
Cizre’de gerçekleştirilen bu insanlık dışı uygulamaya derhal son verin!
Su Hakkı Kampanyası"
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.