19 Mart - Ya kapitalizm ya gezegen

23.01.2021 - 11:24

İklim değişimine karşı küresel hareket 19 Mart’ta eylem çağrısı yaptı. 

Aktivistlerin 19 Mart için yaptığı Küresel İklim Grevi çağrısının arkasında birleşmeliyiz.

Karbondioksit ve sıcaklığın rekor yarışı

2020’de atmosferdeki karbondioksit oranları rekor kırmayı sürdürdü. Bahar aylarında görülmeye başlanan zirveleri Ocak ayında görmeye başladık. 21 Ocak tarihinde atmosferdeki karbondioksit seviyesi 415,79 ppm olarak ölçülmüşken, 1 Haziran tarihinde 418,32 ppm ölçülerek tahmin edilebilir olan 800 bin yıl içerisindeki en yüksek seviye rekorunu kırdı. Gün ve gün daha fazla biriken karbondioksit gezeni daha da ısıttı. Dünya Meteoroloji Örgütü raporuna göre 2020 yılının sıcaklığı, 19’uncu yüzyıl ortalamasına göre 1,2 derece artmış durumda.

Kutuplar felaketten en çok etkilenen yerler. 10 Şubat tarihinde Antarktika kıtası, 18.3 derece ile rekor kırmışken, kısa sürede 20.75 derece ile rekor tazeledi. Sadece dokuz gün içerisinde Antarktika’daki karların yüzde 20’si eridi. 

17 Ağustos tarihinde ABD Kaliforniya‘daki Death Valley Ulusal Parkı’nda termometreler 54,4 dereceye ulaştı. Bu, yüzyıl içerisindeki en yüksek sıcaklık olarak tarihe geçti. Türkiye’de de 198 noktada ekstrem sıcaklık rekoru kırıldı.

Korkunç bir yıl söyle: 2020

Koronavirüs salgınını bile bir kenara bırakıp sadece iklim açısından özetlemeye kalkarsak 2020 en korkunç yıl olabilir. Felaketlerle başlayıp felaketlerle giden bir yıl oldu 2020.

2020’ye Avustralya’da çıkan ve aylar boyunca kontrol altına alınamayan yangınlarla girdik. 18 milyon hektardan fazla alanın kül olduğu yangınlarda Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) ve Sidney Üniversitesi 1,25 milyar canlının yaşamını yitirdiğini, yüzlerce türün neslinin tehlikede olduğunu duyurdu. Kıtada bu felaket ‘kara yaz’ olarak anılıyor. 9 bin 500 bina yok olurken 34 kişi yangında, 445 kişi de dumandan hayatını kaybetti. Uydu görüntülerinde kıpkırmızı görünen kıtada yangın nedeniyle gerçekleşen ölümlerin binlerce olacağı söyleniyor.

Amazonlar’da Ocak ayında başlayan yangınlarda altı ay içinde Türkiye’nin yüzölçümünün iki katından büyük ormanlık alan yok oldu. Yalnızca Ağustos ayında Brezilya’da 1,5 milyon hektar tropikal sulak alanın yangılarla yok olduğu ifade edildi.

Ağustos ayında ise ABD’nin Kaliforniya eyaletinde aylarca süren yangınlarda 2 milyon hektara yakın ormanlık alan yok olurken, 31 kişi hayatını kaybetti, 10 binden fazla bina hasar gördü. Eylül ayında yangınların dumanı San Francisco şehrinin üzerine çökünce gökyüzü kızıla büründü. Distopik film görüntülerini aratmayan bir şekilde gökyüzü gün boyunca kızıl kaldı. 

Bir yandan yangınlarla boğuşan dünyada fırtınalar da durulmadı. Pasifik tropik fırtına sezonunda 10 tayfunun da arasında yer aldığı 23 tropik fırtınada 457 kişi hayatını kaybetti, 9 milyar dolardan fazla hasar meydana geldi. Atlantik kasırga sezonu da farklı geçmedi. 30’dan fazla kasırgada en az 431 kişi öldü, 51 milyar dolardan fazla hasar oluştu. Fırtınalar milyonlarca kişiyi evsiz bırakıp geçim kaynaklarını yok ederken, bir yandan da kuraklık milyonları etkiliyor. 

Türkiye de fırtınalar ve sellerden, yangınlar ve kuraklıktan, özetle iklim krizinden etkilendi. Sellerde onlarca kişi hayatını kaybederken binlerce hektar orman yandı. Yıl boyunca etkili olan kuraklık birçok gölü ve barajı yok etti. Başta Trakya ve büyük şehirler olmak üzere su krizi eşiğine doğru yaklaşıldığı görüldü.

***

19 Mart’ta küresel iklim grevine

Yıllardır aktivistlerin içinde de tartışmaya neden olmasına rağmen zaman ilerledikçe daha da net görünüyor ki kapitalizm iklim krizini ancak ve ancak büyütebilir. İklim aktivistleri bunun farkındalar, “İklimi değil sistemi değiştir” sloganı arkasında birleşmiş durumda ve mücadele için kaybedilecek tek bir saniye olmadığını söylüyorlar. 

2018’de Greta Thunberg’in başlattı, geleceğimizi çalıyorsunuz diyerek örgütlenen iklim için okul grevleri ve İngiltere’deki Extinction Rebellion (Yokoluş İsyanı) hareketinin ivmesi ile güçlenen küresel iklim hareketi 2019’da 7 milyondan fazla insanı sokağa çıkartmıştı. 2020’de de salgın koşullarının etkisiyle zaman zaman online zaman zaman da sokakta eylem yapan aktivistler bir sonraki Küresel İklim Grevi’ne çağrı yaptılar. Şimdi 19 Mart için yapılan bu çağrı arkasında birleşme, sistemin yarattığı diğer eşitsizlik ve haksızlıklara karşı süren ırkçılık karşıtı, işçi, LGBT+ ve kadın hareketleri gibi mücadeleleri birleştirme ve sistemi değiştirme zamanı.



Bültene kayıt ol