Kuzey Buz Denizi hızla eriyor

19.08.2020 - 12:36

Biz yakıcı sıcaklarla boğuşurken, Kuzey Kutbu bu ısınmadan kat be kat fazla etkileniyor. Çünkü yerkürenin geri kalanı 1-1,5°C’lik ısınmayı tecrübe ederken, Kuzey Buz Denizi’ndeki ısınma 2 ila 3 santigrat derece arasında seyreder. 

Hükûmetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) 1,5°C’lik Isınma raporu, küresel ortalama sıcaklığın her 10 yılda 0,2°C arttığını ortaya koydu. İnsan nüfusunun yoğun olduğu bölgelerde 1,5°C’lik artışa şimdiden eriştik. Okyanuslarda bu süreç biraz daha yavaş seyrediyor ama ekvatora uzak enlemlerde ısınmanın etkisi artıyor, kutuplara yaklaşıldıkça daha da etkili oluyor. Biz 1 ila 1,5°C’yi deneyimlerken, Kuzey Buz Denizi’nde 2 ila 3°C’lik ısınma yaşanıyor olmasının sebebi bu. 

Kuzey Kutbu’nun uzun, karanlık kış aylarında deniz yüzeyi donduğu için genişleyen Kuzey deniz buzulları Mart ayındaki en yoğun haliyle, Kuzey Buz Denizi’nin neredeyse tamamını kaplamış olur. Tepe noktasına eriştiğinde 15,5 milyon kilometrekarelik bir alana yayılan deniz buzu, yaz aylarında olağan erime sürecine girer ve bu da Temmuz ayındaki büyük erimenin ardından Eylül’e kadar azalarak devam eder. 

Geride bıraktığımız Temmuz’da, 1979’dan bu yana gerçekleşen en yoğun erimeye tanık olundu. Öyle ki ay sonunda, Kanada’nın bozulmadan kalmayı başarmış yegâne buz sahanlığı bile aşırı ısınma yüzünden parçalandı. 

Britanya Güney Kutup Araştırması (BAS) ve Cambridge Üniversitesi araştırmacıları işbirliğinde yürütülen bir araştırma, erimenin devam edeceğini, yani yaz aylarının Kuzey Denizi’nin kutba yakın bölgeleri için yıkıcı olabileceğini ortaya koyan bulgular paylaştı. Araştırmacılar, 2035’te Kuzey Buz Denizi’nin yok olacağını söylüyor; “Düşündüğümüzden daha hızlı gerçekleşiyor. Buna hazır olmalıyız.” 

Dahası, yüksek enlemlerde etkinin böylesine yıkıcı sonuçlar doğurması, ısınmanın hızlanmasına yol açar. IPCC raporunda 10 yıllık dilimde küresel ortalama artışın 0,2°C olduğu belirtiliyor ama bu, dünyanın geri kalanı için geçerli: Kuzey Kutup bölgesindeki 10 yıllık artış değeri 0,75°C civarında. Sonuç, deniz buzulunun kaybı. Örneğin, yalnızca on yıl kadar önce Bering Denizi’nin kuzeyindeki deniz buzulları yılın sekiz ayı boyunca görülebilirdi. Şimdi ise sadece 3-4 ay dayanabiliyor. 

Deniz buzunun kıyı şeridine sabitlendiği yerde ‘hızlı buz’ denilen bir kara buzulu var. Kuzey Kutbu’ndaki hızlı buzun önemli bir kısmı tamamen eridi. Karada sabitlenen deniz buzu, kıyı şeridini kuvvetli fırtınalar ve dev dalgalardan korur. Hızlı buzun erimesiyle birlikte kıyı erozyonları yaşanmaya başladı. 

Bu yıl Kuzey Kutbu’nu vuran sıcak dalgaları, Sibirya’nın 38 santigrat dereceyi görmesine sebep olmuş, kontrol edilemeyen yangınlar bölgeyi ele geçirmişti. Buna şimdi bir de deniz buzundaki endişe verici erime eklendi.

Bu yoğun erime sadece kutup bölgesine özgü sonuçlar doğurmaz. Buzulun parlak beyaz yüzeyi, üzerine düşen güneş ışınlarını atmosfere aksettirdiği için, buzun altındaki okyanus suyunu ısınmaya karşı korur. Böylece Kuzey Kutbu’nun soğuk suları ve ılıman tropikler arasında belirgin bir sıcaklık farkı oluşur. Ve bu da hem rüzgârları hem de okyanus akıntılarını harekete geçiren şeyin ta kendisi. Diğer bir deyişle; yüzey buzları ışınları atmosfere yansıtamazsa, küresel ortalama sıcaklık artışı daha da hızlanır.

Araştırmacılar, durumu gerçekçi bir şekilde değerlendirmek zorunda olduklarını belirterek, bunu önlemek için çok geç kaldığımızı söylüyorlar: Yakın gelecekte buzsuz yaz aylarına tanıklık etmeye başlayacak ve bölgenin buzdan arınmış haline bir kez tanık olduğumuzda, bir daha geri çevrilemeyecek bir süreci çaresizce izlemek zorunda kalacağız. 

Bu, pes edeceğimiz anlamına gelmez. Gelecekteki ısınmayı kontrol altına alabileceğimiz son 10 yılın içindeyiz. Şimdi, yaşanabilir bir gelecek için harekete geçme zamanı. Eylül ayında, kaldığı yerden devam edecek olan küresel iklim hareketi hepimizin desteğini bekliyor.



Bültene kayıt ol